Dehşet dakikalarını anlattı "Ölü taklidi yaptım, kurtuldum"
Abone olEski kayınbiraderinin çocuklarını dövüp kuyuya atan kadının yargılanmasına başlandı. Duruşmaya katılan minik kızın anlattıklarını duyan kulaklarına inanamadı.
KAYSERİ'nin Tomarza İlçesi’nde boşanmasından sorumlu tuttuğu
eski kayınbiraderinin çocuklarını dövüp kuyuya atan, 10 yaşındaki
Mehmet Ali’nin ölümüne, 7 yaşındaki Eylül Turan’ın ise
yaralanmasına neden olan 28 yaşındaki Rukiye Tülay’ın
ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına
başlandı.
Duruşmada tanıklık yapan minik Eylül, "Rukiye Tülay bizi
kömürlük bir yere götürdü. Bize uyuşturucu iğne yaptı. Beni ve
ağabeyimi boğdu. Ben ölü taklidi yapıp kurtuldum"
dedi.
Olay, geçen 14 Ağustos’ta Tomarza İlçesi Pusatlı Mahallesi’ndeki
bir evin bahçesinde meydana geldi. Şiraz Mahallesi’nde oturan Elif
Turan ile çocukları Mehmet Ali ve Eylül Turan, Pusatlı
Mahallesi’ndeki dedeleri Hayri Nar’ın evine ziyarete gitti.
Dedelerinin evinden yiyecek almak üzere markete giden Mehmet Ali ve
Eylül Turan kardeşler, alışveriş yaptıktan sonra evlerine dönmek
istedi.
ÇOCUKLARIN BABALARINI BOŞANMASINDAN SORUMLU
TUTTU
İki çocuk, Rukiye Tülay’ın evinin önüne geldi. Tülay, eski
kayınbiraderinin çocuklarını evine çağırdı. Eski eşi Talip’ten 3
yıl önce boşanmasında rolü olduğunu düşündüğü kayınbiraderi Şamil
Turan’ın çocuklarını döven Rukiye Tülay, onların öldüklerini
sanarak 2 ayrı çuvala koyduktan sonra bahçedeki yaklaşık 7 metre
derinlikteki boş kuyuya attı. Rukiye Tülay, kuyunun üstünü taş ve
samanla kapattı.
Çocuklarından uzun süre haber alamayan anne Elif ve baba Şamil
Turan durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri ve mahalle
sakinlerinin yaptığı arama sonucu ağır yaralı Eylül Turan’ın
inlemesi duyuldu. Küçük kız, kuyuda atıldığı çuvalın içinde
bulundu. Kuyudan çıkarılan çocuklardan Mehmet Ali Turan’ın ise
öldüğü belirlendi.
Eylül Turan, yaralı kurtarılarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
acil servisine kaldırıldı. Jandarma zanlı Rukiye Tülay’ı gözaltına
aldı. Mahkemeye çıkarılan Tülay, tutuklanarak cezaevine
konuldu.
KURTULAN ÇOCUK DURUŞMAYA KATILDI
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuklu sanık Rukiye
Tülay duruşmaya ses ve görüntülü haberleşme sistemiyle (SEGBİS)
İstanbul Kadın Cezaevi’nden katıldı. Duruşmada, ölen Mehmet Ali’nin
babası Şamil, annesi Elif ve olayda yaralı olarak kurtulan Eylül
Turan duruşmada hazır bulundu.
Sanık Rukiye Tülay duruşmada, bir diyeceğinin olmadığını
kaydederek, savcılıkta verdiği ifadeyi tekrar ettiğini söyledi.
"ÖLÜ TAKLİDİ YAPTIM"
Duruşmada küçük mağdur Eylül Turan, ifade verirken anne ve
babasının üzülmesini istemediği için dışarı çıkarılmasını istedi.
Anne ve babasının dışarı çıkarılmasının ardından konuşan Eylül,
"Bakkalın oradan ağabeyimle birlikte geliyorduk. Rukiye
Tülay bizi çağırdı. Onun evine gittik. Bizi kömürlük gibi bir yere
götürdü. Beni ve ağabeyimi boğdu. Ben ölü taklidi yaptım. Bize
uyuşturucu iğne yaptı. Ağabeyimle beni ayrı çuvallara koymuş.
Sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum" dedi.
Baba Şamil Turan ise ifadesinde, "Rukiye Tülay ağabeyimin
eski eşi olur. Sanık eşiyle boşanma nedenini bizden bildiği için
bir husumeti vardı. Olay bu nedenle gerçekleşti. Rukiye bu olayı
planlayarak yapmıştır" dedi.
Anne Elif Turan da, Rukiye Tülay’ın olayı neden işlediğini
bilmediği ifade ederek, "Kendisi eşiyle ayrıldı. Ben eşimle
ayrılmadığım için bizi kıskanmış olabileceğini düşünüyorum. Bu
nedenle yapmış olabilir" diye ifade verdi.
'ANNEM MEHMET ALİ VE EYLÜL’Ü DÖVEREK KUYUYA ÇUVALLA
ATTI'
Sanık Tülay’ın 10 yaşındaki kızı S.T. de olay sırasında evde olduğu
için davaya tanık olarak katıldı. S.T., olayı anlatırken şunları
söyledi:
"Olay sırasında ben annemin yanındaydım. Mehmet Ali ile
Eylül bakkaldan geliyorlardı. Annem ikisini çağırdı. Annemin elinde
süt vardı ’Bunu içeri götür’ dedi. O sırada annem Eylül’ü içeri
aldı ve başka odaya götürdü. Eylül’ün bağırma sesleri gelmeye
başladı. Bu sırada yanımda olan Mehmet Ali, Eylül’ün bulunduğu
odaya gitti. Annemin elinde ip vardı ve o ipe Mehmet Ali’nin
boğazını sardı. Onun kafasını sedirin başına vurdu ve çuvala koydu.
Sonra da Eylül’ü döverek çuvala koydu. Ben korktum ve ne yapacağımı
bilemedim. Her ikisini de kuyuya attı. Ardından odada kan izleri
vardı oraları sildi. Annem, ’Yaptıklarımı kimseye söyleme, yoksa
sana da aynısını yaparım’ dedi. Beni parka götürdü. Eve geldikten
sonra Elif yengem geldi. Gözümün içine bakarak çocukları sordu. Ben
de annemden korktuğum için bilmediğimi söyledim."
ÇOCUKLARI BULAN TANIK ANLATTI
Duruşmada diğer tanık 31 yaşındaki Sinan Özyolu ise kaybolan
çocuklar için anons yapılınca aramaya başladıklarını söyledi.
Yanında 10 - 15 kişiyle arama yaptıklarını belirten Sinan Özyolu,
"Kuyunun kapağını açtık. İki çuval vardı ve birinde
kıpırdama oluyordu. İlk çuvalı açtığımda kız çocuğu olduğunu
gördüm. Diğer çuvalda ise erkek çocuğu vardı ve üzerine 80-10 tane
taş vardı. Kız çocuğu kendine geldikten sonra ’Bize ne yapacaklar
ağabeyim nerede?’ diye sordu. Başka da bir bildiğim yok"
dedi.
Mahkeme heyeti duruşmayı, Rukiye Tülay’ın akli dengesinin yerinde
olup olmadığının saptanması ve raporun beklenmesi için duruşmayı 18
Ocak 2016’ya erteledi.