Dehşet anlarını anlattı
Abone olHatay’ın Reyhanlı ilçesindeki ikinci patlamadan yaralı kurtulan Murat Söker, dehşet anlarını anlattı. Söker, “İnsanların halini gördüğümde p...
Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki ikinci patlamadan yaralı kurtulan Murat Söker, dehşet anlarını anlattı. Söker, “İnsanların halini gördüğümde paramparça oldum. Sağa koşturuyorum ceset, sola koşturuyorum ceset. İnsanlar can havliyle koşturuyor” dedi.
Postane Caddesi üzerinde işyeri bulunan Söker, her iki patlamadan da etkilenen vatandaşlar arasında olduğunu söyledi. İlk patlamada evi yıkılan, ikinci patlamada da işyeri büyük zarar gören Söker, saldırıdan da kıl payı kurtulmayı başardı. Yaşadığı korku dolu anları paylaşan 3 çocuk babası Söker, ilk patlamayı duyduktan sonra evini ararken, bu sırada ikinci patlamanın yaşandığını belirtti. İşyerinin diğer köşesinde olması nedeniyle saldırıyı, başından, elinden ve belinden aldığı yaralarla atlatan Söker, şöyle konuştu:
“Ben iki türlü darbe yedim. Benim evim belediyenin arkasında birinci patlamada orası yıkıldı. O anda işyerindeydim ve telaşla dışarı çıktım. Millet koşuşturmaya başladı. Dükkanın önündeyiz, aşağıdan, yukarı, hastane tarafından motorlarla insan seli belediyeye doğru akıyordu. Biz de o sırada belediyenin yanında evimiz olduğu için telefona sarıldık. Çoluk çocuğumuzdan haber alalım diye. Telefonlara ulaşamadık. O anda 3-4 dakika sonra ben dükkanın önüne çıktım, o toz bulutunu görünce korktum. Trafo patladığını zannettim. İkinci patlama ben telefonun başındayken oldu. Ben işyerinin içindeyim. Çok yakınım, 13 metre önümde oldu. İşyerinin içinde köşede olduğum için kurtuldum.”
Dışarı çıktığında karşılaştığı tablonun dehşet verici olduğunu işaret eden Söker, “Bir dakika sonra çıktığımda, o insanların halini gördüğümde paramparça oldum. Sağa koşuyorum ceset, sola koşuyorum ceset. İnsanlar can havliyle koşturuyor. Herkes yanmış. Çıktık hastaneye gittik ana baba günü. Birinci patlamadan getirilen cesetler oradaydı. Yardım yetişmiyor. Bıraktık kendimizi, dışarı attık. Kolu kopan, bacağı kopan insanlar. Bağıranlar, onların akrabaları. Geri tekrar eve geldim. Çoluk çocuğumu görmek için geldim. Çocuklarımı gördükten sonra da kan kaybından düşmüşüm zaten. Olay çok büyük” diye konuştu.
İnsanların saldırının ardından ilçeyi terk ettiğini dile getiren Söker, sözlerini şöyle tamamladı:
“İnsanlarımızın büyük çoğunluğu Antakya’ya İskenderun’a akrabalarının yanına gitmiş. Böyle durumlarda devletimizin çok daha tecrübeli olması gerekiyor. Çünkü bu terör belası her zaman başımızda. Lanetliyoruz. İnsanlarımızın hepsi acı içerisinde. Biz evimizi bırakmışız kaynanamlara geldik. Evim belediyenin arkasında ve patlamada benim evim harap oldu. Kapılar paramparça. Bugün üçüncü dördüncü gün millet cam telaşında. Yaz olsa problem değil ama hava yağmurlu, insanlar evine giremiyor. Yani devletimiz biraz daha bizlerin yardımına koşmalı.”
(İHA)