Dehşet anları
Abone olİHA kameramanı Demet Keser'e yapılan saldırıyı yaşayan meslektaşları, polisin tutumunu ve dehşet dakikalarını anlattı.
İhlas Haber Ajansı (İHA) kameramanı Demet Keser'e Tuzluçayır
Karakolu önünde yapılan saldırı anını yaşayan diğer meslektaşları,
polisin sorumsuz tutumu ve olayları seyretmesi yüzünden dehşet
dakikaları yaşadıklarını söylediler. Mamak'ta dün yaşanan bir
yaralama olayını takip eden İHA kameramanı Demet Keser, dün akşam
Tuzluçayır Karakolu önünde onlarca polisin gözü önünde uğradığı
saldırı sonucu yaralanmıştı. Yaşanan saldırı sırasında kalça kemiği
kırılan Keser'in yaralanmasına neden olan olayı anlatan muhabirler,
olayın tek sorumlusunun görevli polisler olduğu konusunda birleşti.
Sabah Gazetesi Muhabiri Uğur Becerikli, Tuzluçayır Karakolu önünde
iki kişiyi yaralayan Tolga Dağdelen isimli sanığın karakoldan
çıkarılması sırasında görev yapmak üzere harekete geçtiklerini, bu
sırada karakol önünde bekleyen sanığın yakınlarının birdenbire
gazetecilerin üzerine saldırdığını anlattı. Polislerden sadece 1-2
tanesinin olaya müdahale etmeye çalıştığını, diğer polislerin ise
saldırıyı seyrettiğini söyleyen Becerikli, yaralanan Demet Keser'in
sivil bir polis tarafından karakolun içine götürülmesinin ardından,
yaralanan arkadaşlarına yardım etmek isteyen diğer gazetecilerin
karakolun bahçesinden bile içeriye sokulmadığını belirtti. Karakol
amiri olduğu öğrenilen bir başkomiserin, olay sonrası karakola
gelen Mamak İlçe Emniyet Müdürü'ne yaralanan kameramanla ilgili
bilgi verirken, 'Birşey olmadı, düştü' şeklinde ifade kullandığını
kaydeden Becerikli, gazetecilere saldıranların peşine uzun süre
sonra düşüldüğünü, ancak sonuç alınamadığını ifade etti. Becerikli,
Demet Keser'in saldırı sırasında düştükten sonra saldırganlardan
çok sayıda darbe aldığını da anlattı. "YARDIM ETMEK İSTEDİK,
POLİSLER ÜZERİMİZE SALDIRDI" Cihan Haber Ajansı (CHA) Muhabiri
Gökhan Kulaş da olayda polisin ihmali bulunduğunu vurguladı.
Sanığın karakoldan çıkarılma ve götürülme şeklinin yanlış olduğunu
belirten Kulaş, karakol önünde toplanan kalabalığın sanık
tarafından yaralanan 2 kişinin akrabaları da olabileceğine ve bu
kişilerin sanığı öldürme girişiminde bulunabileceğine dikkat çekti.
Sanık Tolga Dağdeviren'in dar bir sokaktan geçirilerek karakoldan
uzak bir noktada araca bindirildiğini anlatan Kulaş, olay sırasında
ters tarafta kalan ve sıkışan Demet Keser'in saldırganlar
tarafından araya alınarak darp edildiğini ve tekmelendiğini
kaydetti. Polisin ancak İHA kameramanı yere düştükten sonra olaya
müdahale ettiğini kaydeden Kulaş, olay sırasında ve sonrasında
polisin gazetecilere yönelik tutumunun da şaşırtıcı olduğunu ifade
etti. Kulaş, karakola götürülen Keser'e yardım etmek için içeriye
girmek isterken bütün polislerin gazetecilerin üzerine saldırdığını
anlatarak, görevli polislerin kendileriyle uğraşmaktan
saldırganları elinden kaçırdığını anlattı. Olay yerine gelen Mamak
Emniyet Müdürü'nün de durumu idare etmeye çalıştığını belirten
Kulaş, "Olayın başından itibaren polisler sanki 'sanık yakınlarının
bir saldırı başlatmasını bekler gibi' davrandılar" dedi. Dehşet
anını yaşayan Kanal A muhabiri Hüseyin Yorulmaz ise Demet Keser'e
saldıran kişilerin beyaz saçlı, yaşlı bir adamla yanındaki genç bir
çocuk olduğunu, olay sırasında polislerin saldırıyı seyrettiğini
belirtti. Zanlının araca bindirilmek üzere karakoldan çok fazla
uzaklaştırılmasının olayın bu noktaya gelmesine neden olduğunu
ifade eden Yorulmaz, olayın ardından uzun süre karakol önünde
bekleyerek yakalanan saldırganları teşhis ettiklerini anlattı. "3
TANE ÇAPULCUYU ENGELLEYEMEYEN POLİS GAZETECİLERİ DÖVDÜ" CHA
kameramanı Yılmaz Şahin de, zanlı karakoldan çıkarken görüntü
alabilmek için zanlının önüne geçmeye çalıştıklarını, bu sırada
saatlerce karakol önünde bekleyen ve polisin hiçbir müdahalede
bulunmadığı zanlı yakınlarının kendilerine saldırdığını belirtti.
İlk saldırının kendisine yapıldığını söyleyen Şahin, 'çekmeyin'
diye üzerine gelen yaşlı bir kişinin, zanlının diğer yakınlarını da
harekete geçirdiğini ifade etti. Kel kafalı, hafif sakallı ve
göbekli bir kişinin Demet Keser'i ittiğini gördüğünü anlatan Şahin,
bacağı kırılan İHA kameramanının karakolun içine götürüldüğünü
belirtti. Yaralanan arkadaşlarına yardım etmek için karakola
girmeye çalıştıkları sırada karakol nöbetçisi polisinin boğazına
sarıldığını anlatan Yılmaz Şahin, kamerayı omuzundan indirmesine
rağmen polisler tarafından darp edildiğini söyledi. CHA kameramanı
Şahin, "Polisin basın mensuplarına yaptığı çok çirkin. 3 tane
çapulcuyu 100 tane polis engelleyemedi. Orada bekleyen sanık
yakınları çok rahat uzaklaştırılabilirdi. Polis, biz kendimizi
savunmaya kalkınca bize saldırdı. Hem vatandaştan hem polisten
dayak yiyoruz. Bu resmen kepazelik" diye konuştu. Kanal A
kameramanı Veysel Dişbudak ise basın mensuplarına yönelik
saldırının, sanığın karakoldan çıkarılması ile birlikte
başladığını, karakol önünde bekleyen onlarca sanık yakınının
üzerlerine saldırması sonucu ortalığın bir anda karıştığını
söyledi. Polisin hiçbir müdahalede bulunmadığını anlatan Dişbudak,
ilk saldırının ardından polis müdahale etmeyince saldırganların
ikinci kez basın mensuplarına yüklendiğini belirtti. Olay sırasında
kameraman arkadaşı yaralanan İHA muhabiri Bayazıt Cebeci de zanlıyı
çekmek için karakolun önünde bekledikleri sırada zanlının
yakınlarının kameramanlara saldırdığını, zanlı yakınlarının
gazetecilere küfür ettiğini ve çekim yapmamaları yönünde tehditler
savurduklarını anlattı. Cebeci, zanlının karakoldan çıkarılacağı
sırada Mamak İlçe Emniyet Müdürü'nün defalarca uyarmasına rağmen
karakol görevlisi polislerin çevrede toplanan vatandaşları
uzaklaştırmadığını anlattı. "Kalabalığın içinden bir kişi zanlıyı
vurabilirdi. Polis, vatandaşları uzaklaştırmak yerine basın
mensuplarına müdahale etti" diyen Cebeci, karakolun önüne kadar
gelen zanlının yakınlarının, hiçbir engellemeyle karşılaşmadan
kendilerine saldırdığını belirtti. Cebeci, polisin ise saldırı
sonrası basın mensuplarına olayın sorumlusu gibi davrandığını ve
gazetecileri olayı büyütmekle suçladığını söyledi.