DEHAP hukukçuları böldü
Abone olYargıtay'da görülecek DEHAP davasında çıkabilecek olası bir onama kararı 3 Kasım seçimlerini nasıl etkileyeceği tartışılıyor.
Yargıtay’da görülecek DEHAP davasında çıkabilecek olası bir
onama kararının ardından YSK’nın 3 Kasım seçimleri ile ilgili
olarak alabileceği karar senaryoları Anayasa hukukçularında
kutuplaşmaya yol açtı. DEHAP’la ilgili olarak Yargıtay’ın
verebileceği olası bir onama kararının YSK’ya yapılacak itirazlarda
kanıt olması durumunda, buradan çıkacak kararının 3 Kasım
sonrasında ortaya çıkan Meclis’teki sandalye dağılımını nasıl
etkileyebileceği Anayasa hukukçuları arasında farklı görüşlere yol
açtı. Bu yöndeki sorulara konuyla ilgili hukukçuların verdiği
yanıtlar şöyle: -82 Anayasası’nın mimarı Prof.Dr. Orhan Aldıkaçtı:
YSK bütün seçimleri iptal edemez. Yanlız boşalan yerlere seçmen
sayısının azalması dolayısıyla listelerden tayinler yapabilir. 3
Kasım’dan bu yana çıkartılan yasaların da hepsi geçerlidir. Hiçbir
tereddüt yok hepsi geçerlidir. Böyle şey olur mu? Geri gelen
tasarruflar iptal olur, olacak şey değil. Bu Siirt seçimlerini
etkilemez. Yapılmıştır, uygulamaya konulmuştur, kabul edilmiştir.
Bir kaşık suda fırtına çıkırtıyorlar. -Anayasa Hukukçusu Prof.Dr.
Mustafa Kamalak: YSK üç tür karar verebilir. Seçimler yaplmıştır
sonuçlar kesinleşmiştir bu aşamada yapılacak bir şey yok diyebilir.
Bana göre bu hukuka en aykırı ihtimaldır. DEHAP’ın seçimlere sahte
belgelerle girdiği anlaşılmıştır bu münasebetle bu partiye verilen
oylar geçersizdir, iptal ediyorum. Bunun sonucu olarak da DYP’nin
barajı aştığı anlaşılmıştır. Bu sebeplerle milletvekili
dağılımlarını yeniden düzenliyorum der ve düzenlemeyi ona göre
yapar. Bu ihtimal de hukuka aykırıdır. Hem dürüstlük ilkesini
düzenleyen Anayasa’nın 79.maddesine hem de YSK’nın mikro bazda
benzeri konulardaki kararlarına terk düşer. DEHAP’ın oyları
geçersiz değildir, bu oylarıng eçerli olduğu seçim kurulları
kararlarıyla karar altına alınmış. Son olarak YSK, demokrasinin
temelinde dürüstlük vardır. Kanunlarımız bunu emreder Anayasamız bu
yöndedir, esasen uygulamalarımız da hep bu yönde olmuştur deyip
seçimi bir bütün halinde yenileme kararı alabilir. Nitekim Siirt’in
birkaç sandığında bir kısım seçmenlerin oy kullanmamış olmasını
sadece o alanda seçimi yenilemekle yetinmedi burada kullanılmamış
oylar, birkaç sandıktaki kanuna aykırı uygulama tüm Siirt
seçimlerini etkileyecek niteliktedir. O halde tüm Türkiye’de seçim
yenilenmelidir anayasa bunu emreder Prof.Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu:
DEHAP’ın aldığı oylar olmasaydı muhtemelen DYP barajı aşacaktı.
Diğer partilerin sandalye sayıları da değişecekti. Buradaki
usulsüzlük seçim sonuçlarını etkileyen bir usulsüzlüktür. Ayrıca
DEHAP’ın oylarının geçersiz sayılamaz çünkü seçmenin önüne geçersiz
pusula konulmuştur. Hukuken doğru olan seçimin yenilenmesidir.
Prof.Dr. Bakır Çağlar: Meclis aritmetiğinde siyasal statükonun
korunması büyük olasılıkla gündeme gelecektir. YSK’nın bu konuda
aritmetiği değiştirecek bir karar alacağını sanmıyorum, çünkü YSK
radikal kararlar alma yanlısı değil. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı
Yekta Güngör Özden: Yargıtay’ın kararının bağlayıcılığı olmasa da
YSK’yı etkileyecektir. DEHAP’ın hak etmediği biçimde gerçek dışı
belgeler sunarak seçime girdiği savı doğru ise bu lekenin Türk
demokrasisinin alnından silinmesi gerekir. Bunu silecek olan da
YSK’dır. Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk: DEHAP’ın aldığı 1
milyon 900 bin oyun hangi partilere dağılacağını kimse bilemez. Bu
nedenle 3 kasım seçimlerinin tümüyle iptal edilmesi gerekir.
Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş: Tam kanunsuzluk hali
bulunduğundan, sahtecilikten yararlanarak milletvekili olanların
mazbatalarının iptal edilerek, gerçekte hak kazananlara verilmesi
gerekir.”