Dedelere maaş bağlanacak mı?
Abone olAlevi açılımında sona gelindi.. Süreci yöneten Bakan Faruk Çelik, neler yapılacağının ipuçlarını verdi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'de hükümetlerin genellikle
yok saydığı Alevi sorununun çözümü için elini taşın altına
koydu.
AK Parti Hükümeti'nin Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi
çerçevesinde gündeme getirdiği Alevi açılımının bir bakıma doğrudan
muhatabı.
Haziran ayından itibaren 6 çalıştay yapıldı, bu hafta çalıştayların
sonuncusu yapılacak. Son çalıştay öncesinde gelinen noktayı Devlet
Bakanı Faruk Çelik ile konuştuk.
Bugün gazetesinden Seda Şimşek'e konuşan Çelik,
"Cemevlerinin bir statüsü olmalıdır. Bu statünün ne olacağı
konusunda siyasilerin karar verici olmamaları gerekir"
dedi. İşte Çelik'in açıklamaları:
*Alevi açılımına neden gerek duyuldu?
Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın sorunları, taleplere cevap verilmediği için birilerinin istismar ettiği bir alan olarak önümüzde duruyordu. Bu kronik sorunu göz ardı edemezdik ve çalıştaylar yapmaya karar verdik. Bunun amacı Alevi vatandaşlarımızla devleti buluşturmak. Alevileri kendi içlerindeki homojen olmayan yapılarını mümkün mertebe ortak bir noktaya taşımak. Böylece devlet tarafından ilk kez Alevi vatandaşlarımızın sorunlarının ve taleplerinin tespiti gerçekleştirildi.
Yol haritası çıkacak
*28 Ocak'ta son çalıştayı
yapacaksınız, gündeminiz nedir?
Biz 6 çalıştay süresince fotoğraf çekmeye çalıştık. 28 Ocak tarihinde Alevi vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda belirlediğimiz 6 gündem maddesi çerçevesinde yaklaşık 45 kişiden oluşan bir katılımcı grubu ile son çalıştayımızı yapacağız. Bu son çalıştaydan umuyorum ki bir yol haritası çıkacak. Çözüm önerileri mutlaka bu yol haritasının içinde olacaktır.
*Aleviler hangi sorunlarının öncelikle çözülmesini istiyor?
Temel bazı sorunlar var. Bunlardan bir tanesi cemevlerinin statüsü. Bu konuda farklı görüşler var. Bazıları, "Bu konu tarihsel derinliği olan bir konudur. 100 yıl geriye gittiğimiz zaman bugünkü anlamda cemevlerinden bahsetmek mümkün değil, hatta bugünkü anlamda Alevilikten bahsetmek mümkün değil. 100 yıl önce daha farklı bir terminoloji, daha farklı bir yaklaşım veya daha farklı bir sosyolojik yapı vardı. Mesela, Anadolu'da o zaman Alevilik değil, Kızılbaşlık diye bir kavram daha yaygın bir şekilde kullanılıyordu" görüşünü dile getiriyorlar.
*Bugün farklı bir durum söz konusu.
Alevi- Bektaşi nüfus, kent hayatında kendi ritüellerini, kendi kültürel değerlerini yaşama konusunda bazı mekanlara ihtiyaç duymaya başladı, cemevleri tartışması da buradan çıkıyor.
*Cemevlerinin bir statüsü olacak mı?
Cemevlerinin bir statüsü olmalıdır, ama bu statünün ne olacağı konusunda siyasilerin karar verici noktada olmamaları gerektiği düşüncesindeyim. Cemevlerinin statüsü konusunda, Diyanet bünyesinde mi, Kültür Bakanlığı bünyesinde mi, cem ve kültür merkezi mi olmalı, bir inanç merkezi mi olmalı, müstakil mi olmalı, ne olmalı sorularının cevabını çalıştay vermeli. Bir statü tanınması gerektiği konusunda uzlaşma var, ama ne, nasıl sorusunun cevabı açıkta.
Aleviliğin tanımı yapılacak
*Devlet Aleviliği nasıl tanımlıyor?
Biz çalıştaylarda kimseye "Aleviliği tanımlayın" demedik, ama, 7. çalıştayda katılımcıların Aleviliğe bir tanımlama getirmesini isteyeceğiz. Eğer bir yol haritası isteniyorsa, bu tanıma göre bir yol haritası hazırlanması gerekiyor.
*Çalıştaylarda bu konuda görüşler ortaya konuldu mu?
Bununla ilgili de farklı görüşler var. Bir görüşe göre, "Alevilik bize göre İslam içindeki bir yorumdur" deniyor, bunu da "tasavvufi bir yorum" olarak değerlendirenler var. Ama, başka bir görüşe göre de "Bırakın, size ne? Alevilik neyse o" deniyor. Bu görüşlerin tümüne saygı duyuyoruz. Ama, saygı duymamız konuyu çözümsüz bırakacağımız anlamına da gelmiyor.
*Dedelere maaş bağlanması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Dedelerin durumunu da son çalıştayda ele alacağız. Kimisi "bağlansın" kimisi "bağlanmasın" diyorlar. Belli bir noktaya geleceğiz.
* Aleviler'in Diyanet'te temsil edilmeleri gibi bir düzenleme yapılması düşünülüyor mu?
Bazı Alevi kesimler, Diyanet bünyesinde yapılanmalarının doğru olacağını ifade ediyorlar, ama başka bir kesim "Hayır, bu bir Sünnileştirme politikasının uzantısı" şeklinde görüş beyan ediyor. Aleviliğin tanımlanması, cemevleri, Aleviliğin idari yapı açısından nerede yer alması gerektiği gibi konularda farklı görüşler var.
*Her konuda bu kadar farklı görüşler varken nasıl bir yol haritası çıkarabileceksiniz?
Konu son 100 yılın konusu değil, bu konu birçok savaşlara, birçok çatışmalara, birçok acı olaylara konu olmuş. Ülkeye karşı olanların ilgi alanı olmuş ve ülkede iç karışıklıkların olmasına neden olmuş bir konu. Bundan dolayı çok dikkatli, çok hassas bir şekilde süreci yürütmeye çalışıyoruz.
*Madımak Oteli ile ilgili son durum nedir?
Buranın otel olmaktan çıkması gerektiği yönünde bir ortak irade var. Ama, ne olması gerektiği konusunda da farklı görüşler var. Müze olması gerektiğini söyleyenler var, bu görüşe şiddetle karşı çıkanlar da var. Madımak ve benzeri yerler yeni bir sembol, yeni bir çatışma alanı olmamalı. Alevi vatandaşlarımız için Madımak Oteli'nin sembolik olarak çözümü çok önem arzediyor, bunun farkındayız.