IRAK'ın Musul kentinde sattıkları tahini, parasını alamadıkları için geri almak isterken "hırsızlık" suçlamasıyla terör örgütü DEAŞ tarafından elleri kesilen Azad ve Muhammed kardeşler yaşadıkları tüm zorluklara rağmen hayata tutunmaya çalışıyor. Evsiz kalmaları üzerine şimdi tüm aile bireyleriyle Musul'un Hamdaniye ilçesine bağlı Zeydaniye köyünde, kiraladıkları iki odalı bir evde yaklaşık 5 aydır yaşam mücadelesi veriyorlar. Sıva ve duvar işçiliği yaptığını anlatan Muhammed Sultan Hasan, sabah saat 5'ten akşam 8'e kadar günlük işçi olarak çalıştığını ifade etti. Azad Sultan Hasan, DEAŞ'ın kenti ele geçirmesinden önce üniversite sınavlarına hazırlanan ve tüm geleceğini hep beklediği ancak bir türlü gerçekleşmeyen üniversite giriş sınavlarına bağlayan sıradan bir genç olduğunu söyledi. O dönemde ailenin tek gelir kaynağı olan hükümetin verdiği maaşı DEAŞ nedeniyle alamadıklarını aktaran Azad bunun üzerine babasının küçük bir tahin imalathanesi açtığını ifade etti. Azad şöyle devam etti: "Her şey DEAŞ'ın sözde üst düzey sorumlularından Muhammed İsa adındaki militanın imalathanemize gelmesiyle başladı. İsa, bizden yaklaşık 2 bin 400 dolar tutarında tahin satın aldı ancak parasını ödemedi. Ondan (DEAŞ militanından) birkaç defa tahin paramızı istedik ama olumlu yanıt alamadık. Sonunda kardeşimle birlikte sattığımız tahinleri geri almaya karar verdik. Tahinlerin konulduğu DEAŞ deposunun kilidini kırıp, tahinlerimizi aldık." Örgütün olayı fark etmesinden sonra haklarında yakalama emri çıkarıldığını kaydeden Azad bundan sonra yaşadıklarını ise şu sözlere ifade etti: "Hakkımız olanı geri almıştık dolayısıyla hiç korkmadan gidip teslim olduk. Ancak bundan sonra yaşadıklarımız korkunçtu. Musul kent merkezinde yerini tam olarak bilmediğim bir hapishanede yaklaşık bir ay tutulduk. Orada türlü işkenceler gördük. Gözlerimiz sürekli kapalı olduğundan nerede olduğumun tam olarak farkında değildim. DEAŞ tarafından kurulan bir mahkemeye çıkarıldım. Orada Suudi Arabistanlı olduğunu öğrendiğim Ebu Hüseyin isimli sözde bir hakim tarafından ölüm cezasına çarptırıldık. Daha sonra cezamızın hafifletilmesi kararı alındı ve kardeşimle benim sağ ellerimizin kesilmesine hükmedildi." GÖRÜNTÜLERİ VERDİLER Ellerinin kesilmesi için gözleri kapalı şekilde Musul'un Karama Mahallesi'ne getirildiklerini söyleyen Azad, o anı şöyle anlattı: "6 Mayıs 2015'te sabah saat 10 sularında daha önce halkı topladıkları Musul'un Karama Mahallesi'ndeki meydana getirildik. Meydanda yaklaşık bin kişi toplanmıştı. Elimizin kesileceği bölgede bir ambulans da hazır bulunuyordu. Bir masa üzerinde her ikimizin de sağ eli bileklerimizden kesildi. Sonra ambulansa bindirilerek Cumhuriyet Hastanesi'ne götürüldük. Orada bir gün kaldıktan sonra eve gönderildik. Bir hafta sonra ise DEAŞ militanları evimize geldi ve elimizin kesildiği anın görüntülerini bize verdi."