Davutoğlu'nun unutamadığı o an! Sarılıp ağladık
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul'da "Kadına Yönelik Şiddetin Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi Hızlandırma" konulu toplantıda konuştu ve önemli açıklamalarda bulundu.
İSTANBUL'da "Kadına Yönelik Şiddetin
Sonlandırılması: İlerleme Temelinde Değişimi Hızlandırma" konulu
toplantıda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, unutamadığı ve onu
gözyaşlarına boğan anısını bir kez daha
anlattı.
Kadına şiddet ve kadın hakkarı konusunda önemli
açıklamalar yapan Davutoğlu, yapılacak yeni düzenlemeyi de
anlattı.
Davutoğlu'nun konuşmasından önemli satırbaşları...
Kadın, tarih boyunca nezaketin sembolü oldu. Kadına karşı şiddette baskının, barbarlığın adıdır. Bugün burada toplanan değerli temsilciler aslında sadece bir konuyu ele almakla kalmıyorlar, insanlığın vicdanını, adaleti ve sevginin dilini ele alacaklar. Bu toplantının küresel çapta başarılı olmasını diliyorum. Bu toplantının hem ülkemiz kadınları hem de dünyadaki mazlum kadınlar için hayırlı olmasını diliyorum.
"BİRBİRİMİZE SARILARAK AĞLADIK"
Savaşlar çıktığında kadınlar hep mağdur oluyor. Dışişleri bakanıyken çok hüzünlü anılar yaşadım. 5 anı var ki o kadınların gözündeki hüznü unutamam. Bir baba kızının cesedi yerde yatarken masum bir kızın cesedi, baba benimle birlikte cesedi gördüğümüzde aynı anda ikimiz cesedin başında birbirimize sarılarak ağladık. Kendi kızlarımı düşündüm. Her sabah okula gitmeden önce öperek yolladığım kızlarım. Bombalar o kızın hayallerini ve o babanın yüreğini yaktı. Bu aileyi Ankara'da evimde misafir ettim.
"SURİYE'DEKİ REJİME ARTIK BİR DUR DİYELİM"
Suriye'den gelen mültecilerin kampını ziyaret etmiştik. İki bacağını kaybeden bir kızımız bana dönüp, "Bana ortopedik bacak alır mısınız?" dedi. Zaten talimat verilmişti. Suriye'de kendi halkını katleden bir rejim devam ediyor.Kadına karşı şiddetin en fazla yaşandığı Suriye'deki rejiime artık bir dur diyelim.
"KADINLAR ŞEFKATİN, MERHAMETİN SEMBOLÜDÜR"
Türkiye Cumhuriyeti ve milletim adına şunu ifade etmek istiyorum ki dünyanın neresinde bir kadın çığlığı yükselirse yükselsin biz onun yanında yer alacağız. Kadınlar şefkatin, merhametin sembolüdür. Onlara ne kadar sahip çıkılıarsa dünya o kadar yaşanır olacaktır. Kanunlar şiddet karşı tek ve kesin çözüm değildir. Esas olan zihniyet meselesi ve ruh dünyamızın üzerine inşa ettiğimiz değerlerdir. Bütün siyasetimizin esası insan onuruna sahip çıkmak olmalıdır. İnsan onuruna saygı göstermeyen her türlü düşüncenin karşısındayız.
"KADINA ŞİDDET YENİ BİR OLGU DEĞİL"
Hepimizin sorumluluk alması gereken bir alan kadına karşı
şiddet. Sosyal bir mesele olarak şiddeti, özelde de kadına yönelik
şiddeti konuşmak gerçekten derin bir hüzün ve üzüntü vesilesi.
Ancak biliyoruz ki bu meseleyi konuşmamız gerekiyor ve konuştukça
değerler sistemimizdeki aşınmanın boyutları daha çok ortaya
çıkıyor. Kadına karşı şiddet yeni bir olgu değil. Ancak
modernleşmeyle birlikte sadece kadına karşı değil, tüm şiddet
öğlelerinin ve çeşitlerinin bir davranış kalıbı haline dönüştüğünü,
gelişen iletişim teknolojileri nedeniyle daha iyi görebiliyoruz ve
daha farkında olabiliyoruz.
"DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA KADINLAR MAĞDUR
OLUYOR"
64. hükümete illa bir ad koyacaksak bu hükümetin adı 'reform hükümetidir'. AK Parti'nin 13 yıllık süre içerisinde yapmış olduğu çok sayıda reform var, yapamamış oldukları da var. Şimdi bunların tamamlanma sürecidir. Maalesef dünyanın dört bir yanında kadınlar mağdur oluyor. Çoğu zaman erkeklerin aldığı kararlarla kadınlar daha çok mağdur oluyorlar. Kadın elinin değmediği yerde bazen merhametin, şefkatin, vicdanın eksik olduğunu hep görüyoruz.