Davutoğlu'nun konuşmasına CHP'den tepki
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Tunceli Üniversitesi'nde yaptığı konuşmaya tepki gösterdi.
Alevi sorununun çözümünün önündeki tek engelin, bir yandan
'tekçi' zihniyet eleştirisi yapıp, öte yandan 'makbul Alevi' tarifi
yapma hakkını kendinde görmeyi sürdüren AK Parti zihniyeti olduğunu
kaydeden Tanrıkulu, "Unutulmamalıdır ki inanç ve kimlik özgürlüğü
konusunda nutuk atarak, acılar üzerinden demagoji yaparak değil
ancak ciddi ve samimi yaklaşımlarla, somut politikalarla yol
alınabilir." dedi.
Yazılı açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nun Tunceli’de yaptığı açıklamaların, AK Parti’nin inanç
ve kimliğe dayalı özgürlükler konusunda ciddi bir tavır almaktan
çok uzak olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu ifade
etti.
Başbakan'ın, Alevilerin ve Türkiye’de inanç ve kimlik üzerinden
ayrımcılığa uğrayan tüm kesimlerin beklentilerini karşılayacak
hiçbir politika ortaya koymadığını, geçmişte yaşanan acılar
üzerinden samimiyetsiz bir duygu sömürüsü yapmak suretiyle topu bir
kez daha taca attığını belirten Tanrıkulu, oysa Türkiye’de
Alevilerin ve ayrımcılığa uğrayan tüm kimliklerin beklentilerinin
demagojilerle geçiştirilemeyecek kadar açık ve somut olduğuna
dikkat çekti.
CHP’nin bu beklentileri karşılayacak somut ve kapsamlı
tekliflerinin de masada olduğunu anlatan Tanrıkulu, şöyle devam
etti:
"Bu sorunların yasal zeminde çözülmesinin, vatandaşlarımızın
beklentilerinin eşit yurttaşlık zemininde karşılanmasının önünde
AKP’nin ayak diremesi dışında hiçbir engel yoktur. Davutoğlu, eğer
eşit yurttaşlık zemininde yeni bir toplumsal ahitleşme için
samimiyse, TBMM’de bekleyen, Alevilerin somut taleplerini içeren
tekliflerimizi kabul eder ve Alevi yurttaşlarımızın eşit
vatandaşlıktan doğan haklarının verilmesini temin eder. Aksi
takdirde, Alevi yurttaşlarımıza zorunlu din dersi dayatmasını
sürdüren, Cemevleri’ne statü tanınmasını ısrarla reddeden, Alevi
kimliğini meydanlarda yuhalatan bir siyasi zihniyetin, inanç ve
kimlik temelli ayrımcılığı ortadan kaldırmak konusunda ciddiye
alınması söz konusu olmayacaktır. 12 yıldır tek bir Alevi bürokrat
atamayan, bürokrasinin her kademesinde Alevilere açıkça ayrımcılık
yapan bir siyasi iktidarın, 'kamu bürokrasisinde liyakati öne
çıkarıyoruz' demesi, tüm yurttaşlarımızın zekasıyla dalga
geçmektir. Bu nasıl bir liyakattir ki hiçbir Alevi’de ve AKP’li
olmayan hiçbir yurttaşta bulunmamaktadır? CHP’nin gerek geçmişte
yaşanan travmalara ilişkin kurumsal bir zeminde araştırma yapılması
ve bu araştırmaların sonuçlarına göre kamusal bir tutum alınması
yönünde, gerekse Alevi yurttaşlarımızın haklı beklentilerine cevap
verecek yasal düzenlemelerin yapılması konusundaki çözümcü ve somut
tutumu ortadadır. Dersim katliamıyla ilgili tüm gerçeklerin,
arşivlerin TBMM’de toplanıp kamuoyuna açıklanması ve geçmişle
hesaplaşma çabaları da... Sorunun çözümü önündeki tek engel, bir
yandan ‘tekçi’ zihniyet eleştirisi yapıp, öte yandan ‘makbul Alevi’
tarifi yapma hakkını kendinde görmeyi sürdüren AKP zihniyetidir.
Unutulmamalıdır ki inanç ve kimlik özgürlüğü konusunda nutuk
atarak, acılar üzerinden demagoji yaparak değil ancak ciddi ve
samimi yaklaşımlarla, somut politikalarla yol alınabilir."