'Davutoğlu'nun bakanlık vereceği HDP'liler' Selvi yazdı
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, seçim hükümeti kurulması aşamasında hangi HDP'lilere bakanlık verecek? Davutoğlu bakanlık için seçilecek isimleri HDP'ye danışmaktan neden vazgeçti? Abdülkadir Selvi'den bomba kulis...
İNTERNETHABER.COM-Kurulması planlanan seçim hükümetiyle
ilgili, gözler "Ben şu anki sistem içerisinde anayasa
ne diyorsa onu yaparım. Bütün partilere bana verilen oran
nispetinde teklifte bulunurum" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'na
çevrildi. Güçlü Ankara kulisleriyle tanınan Yeni Şafak yazarı
Abdülkadir Selvi, Davutoğlu'nun HDP'den seçeceği vekillerle ilgili
çok konuşulacak bir iddia ortaya attı.
CHP ve MHP'nin seçim hükümetine girmeyeceğini açıklaması üzerine,
AK Parti'de bunun 'AK Part'nin HDP ile işbirliği yaptığı izlenimini
yaratmak' için bir 'strateji' olduğuna yönelik yorumlar yükseldi.
Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, bugünkü
yazısında “Kulağıma Gaziantep Milletvekili Celal
Doğan'ın, Bitlis milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı'nın isimleri
geliyor. Aslında yine aynı isimler HDP ile konuşularak
seçilebilir” diyerek çarpıcı bir Ankara kulisi
aktardı.
BAŞBAKAN NEDEN HDP'YE DANIŞMAKTAN VAZGEÇTİ?
Selvi, Başbakan'ın aslında HDP'ye danışarak bu isimleri seçmek
istediğini, Fakat HDP EŞ Başkanlarının tavrı sebebiyle vazgeçtiğini
ileri sürdüğü yazısında "Başbakan, ilk başlarda isimler konusunda
HDP'nin nabzını tutmayı düşündüğünü söylemişti. Doğru olanı da
buydu. Ama Eş başkanların sert açıklamaları nedeniyle bundan
vazgeçtiğini açıkladı." dedi.
"HDP'NİN TAVRI"
Selvi, "HDP'nin tavrını ne olacağı merak ediliyor.
Usul konusundaki itirazlarına rağmen, HDP, 63. Türkiye Cumhuriyeti
hükümetinde yer almak istiyor. Çünkü bunu psikolojik bir eşiğin
aşılması ve bir kırılma noktası olarak
görüyorlar" dedi.
MİLLİYET'TEN ÇARPICI KULİS: HDP İLE YALNIZ KALMAMAK
İÇİN...
Milliyet de, bugün, Selvi'nin iddiasına benzer şekilde 'AK
Parti'nin HDP ile birlikte hükümet kuracağı görüntüsü ortaya
çıkacağından bu tabloya da çözüm formülleri aradığı' iddiasının yer
aldığı haberinde "Kulislerde 'HDP ile yalnız kalmamak' için daha
önce CHP ve MHP'de siyaset yapmış ancak partiyle bağı olmayan birer
isme 'sembolik' olarak bakanlık teklif edilebileceği de kulislerde
konuşuluyor." demişti.
İşte Selvi'nin yazısından çarpıcı satırlar:
Siyasette 24 saatin dahi uzun olduğu günlerden geçiyoruz.
Seçim hükümeti için son ana kadar, muhalefet liderlerinden sürpriz bir hamle yapmalarını bekledim.
Ama olmadı.
Bu durumda iş Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kaldı. Erdoğan, bugün TBMM
Başkanı İsmet Yılmaz ile görüşerek süreci başlatacak.
Oysa liderler bir formül geliştirebilirdi.
Çünkü 45 günlük süre dolmadan AK Parti, "Seçim hükümeti “için bir kez daha CHP'nin nabzını yokladı. İki parti arasında bir arka kapı diplomasisi yürüdü. Yine sonuç çıkmadı.
Ama başka bir gelişme söz konusu. AK Parti, Meclis'te sınır ötesi operasyonla ilgili tezkerenin görüşülmesi için harekete geçti. Bu sırada CHP'den, "Önseçimler için yasal bir düzenleme ihtiyacı doğabilir. Bu nedenle bize biraz zaman tanıyın" talebi geldi. AK Parti de bunun üzerine seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesi ve seçim güvenliğine ilişkin bir düzenleme yapılabilir mi diye CHP'yi yoklamaya başladı.
"SİYASETTE ARKA KAPI DİPLOMASİSİ"
Koalisyon görüşmelerinde AK Parti ile CHP heyetler halinde görüştü
ama eksik olan bir şey vardı. Heyet başkanları hariç, iki lider
arasında “Mekik diplomasisini yürütecek"
isimler yoktu. Örneğin AK Parti seçim hükümeti
önerdi. Kılıçdaroğlu 4 yıllık güçlü hükümet istedi. Bu süre 10 ay
ya da 1 yıllık koalisyona dönüşebilir miydi? O müzakere bile
edilemedi. Elbette ki tabanı birbirine zıt olan iki partinin
koalisyon kurmakta ne kadar zorlandıklarının farkındayım. Sadece
siyasette arka kapı diplomasisinin sonuç almada ne denli etkili bir
araç olduğuna dikkat çekmek istedim.
(...)
Muhalefet liderleri ellerindeki kozu iyi kullanamadılar.
Eğer isteselerdi bugün başka bir tablo
yaşanabilirdi.
Siyaset bir çözüm üretemeyince iş Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kaldı.
Şimdiye kadar Cumhurbaşkanı'nın, "anayasal sınırlara" çekilmesini şart koşan muhalefet dilerim bu kez de Cumhurbaşkanı'nı Anayasa'ya uyduğu için suçlamazlar. Anayasa'nın 116 ve 114. Maddeleri, 45 gün içinde hükümet kurulamadığı taktirde, "seçimlerin yenilenmesine karar verebilir" diyor.
Türkiye şimdiye kadar 62 hükümet kurdu. Tek parti iktidarından koalisyon hükümetine, ara rejim hükümetlerinden, teknokratlar kabinesine kadar her türlü hükümetimiz oldu ama anayasal zorunluluk olarak, seçim hükümeti ilk kez kuruluyor.
BURHAN KUZU'DAN SEÇİM HÜKÜMETİ YORUMU
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Burhan Kuzu ile konuştum.
“Seçim hükümeti ilk kez kurulduğu için bir anlamda
kendi geleneğini oluşturacak" dedi.
CHP ve MHP, hükümete girmeyeceklerini açıkladılar. Hesap, şehit cenazelerinin geldiği bir dönemde, AK Parti ile HDP'yi aynı fotoğraf karesinin içine sokmak. Seçim meydanlarında, "Bunlar PKK ile hükümet kurdu" diyebilmek.
Bu durumda AK Parti'nin, "MHP'ye koalisyon teklif ettik. Hükümete girerek, PKK ile mücadelede yer almak yerine, bizi anayasal olarak HDP ile hükümet olmaya mecbur bıraktı" diyeceğinden kuşkum yok. AK Parti, hükümet kuruluşunda nasıl hareket edecek? Başbakan, "Bakanları ben seçerim. İsimleri belirlerken ehliyet, liyakat ve uyuma bakarım" demişti.
Burhan Kuzu, “Genel hükümet kurma politikası uygulanır. Başbakan beraber çalışacağı bakanları belirler" dedi. Ahmet İyimaya ise Anayasa'nın 109.Maddesi'nde yer alan, "Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Başbakan'ca seçilir" hükmünü hatırlattı.
BAĞIMSIZ KONTENJANINDAN BAKAN GİRECEK Mİ?
Seçim hükümeti ilk kez kurulacak ama anayasal prosedür belli. AK
Parti'ye 11, CHP'ye 6, MHP ve HDP'ye 3'er bakanlık düşüyor. CHP ve
MHP hükümete girmeyeceklerini açıkladılar. Bu yeni bir hükümet
olduğu için, AK Parti'de üç dönemlik olan ve milletvekili
seçilmeyen bakanların “seçim hükümeti"nde yer alması beklenmiyor.
Peki AK Parti'den milletvekili seçilmediği için mevcut bazı
bakanların, “bağımsız" kontenjanından bakanlıklara getirilmesi söz
konusu mu? Kulisleri yokladım. Böyle bir eğilim görmedim. Onun
yerine CHP ve MHP'nin isim vermediği bakanlıklara “Bürokrat"ların
getirilmesi eğilimi daha ağır basıyor.
(...)
MİLLİYET'E GÖRE 'DAVUTOĞLU'NUN BAKANLIK VERECEĞİ
HDP'LİLER"
Milliyet'in haberine göre, partilerden isim sormayacak olan
Davutoğlu, CHP, MHP ve HDP'li isimleri kendisi belirleyecek.
HDP'den kabineye alınacakların Celal Doğan, Mithat Sancar, Ayhan
Bilgen, Leyla Zana gibi isimler olabileceği değerlendiriliyor.
HDP'YE HANGİ BAKANLIKLAR VERİLECEK?
HDP'ye Gençlik ve spor, Avrupa Birliği, Orman ve Su İşleri
bakanlıklarının verilebileceği de ifade ediliyor. Milli eğitim,
sağlık, Maliye, Dışişleri, Milli Savunma gibi bakanlıkların ise Ak
Parti bünyesinde kalmasına kesin gözüyle bakılıyor. MGK
toplantılarına katılan bakanlıkların da HDP'ye verilmeyeceği
belirtiliyor.
CHP VE MHP'DEN KİMLER OLABİLİR?
CHP ve MHP'den de her ne kadar partilerin grup kararıyla kabul
edilmeyeceğini açıklasa da parti yönetimleriyle ters düşmüş ve
'bakanlık' isteyebilecek isimlere teklif gidecek. Kulislerde
CHP'den Deniz Baykal, İlhan Kesici, Engin Altay gibi isimlerin yanı
sıra CHP'de listelerde son sıralardan Meclis'e gelmiş veya yeniden
aday yapılmama ihtimali olup partiye küsebilecek isimlerin de
tercih edilebileceği ifade ediliyor. MHP'den Meral Akşener, Oktay
Vural gibi isimlere bakanlık önerilebileceği iddia ediliyor.
'9 YENİ BAĞIMSIZ BAKAN' İHTİMALİ
CHP ve MHP'lilerin kabul etmemesi durumunda 9 yeni 'bağımsız' bakan
seçim hükümetinde yer alacak. Kulislerde 9 bakanın nasıl
belirleneceği merak konusu olurken, Ak Parti kurmayları, 'akil
insanlar komisyonu'nda yer alan 1-2 ismin de kabineye alınabileceği
ve böylece de Doğu ve Güneydoğulu seçmene mesaj verilebileceği
ifade ediliyor. 1 veya en fazla 2 bakanlıkta da müsteşara da görev
verilebileceği ifade ediliyor.