Davutoğlu'ndan Yassıada'da flaş açıklamalar!
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu Yassıada'da 'Özgürlük ve Demokrasi Adaları' projesinin temel atma töreninde önemli açıklamalar bulundu.
Yassıada'da temel atma töreninde konuşan Başbakan Ahmet
Davutoğlu, ''Özgürce seçime gidebilmek, Adnan Menderes
ve arkaşlarının bıraktığı emanetlerin en büyüğüdür. Allah Adnan
Menderes ve arkadaşlarından razı olsun'' dedi.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları..
Çok değerli konuklar sembolik birgünde sembolik yerde
şehitlerimizin huzurunuzdayız. Konuşmam süresi boyunca ve bitiminde
sayın konuklar alkışlamayın, şehitlerimizin ruhlarına dua
okuyun.
1950'de iktidara gelen bir siyasi parti değil, yüzyıllardır
bekleyen halkın iradesiydi. İdam sehpasına doğru yürüyen sadece bir
şahıs değil bir milletin iradesinin şahs-ı manevisiydi. 12 Mayıs
1950'de seçim kazanılmasaydı bu milletin iradesi bir daha iktidar
olamayabilirdi. O sandığın temsil ettiği milli irade,
namusumuzdur.
"GERÇEK KAHRAMAN ADNAN MENDERES VE
ARKADAŞLARIDIR"
Eğer millet 1946-1950 arasında direnmeseydi. 1950 olayları
yaşanmazdı. Bu yapılan darbenin bir partiye değil, milli iradeye
olduğunu anlasalar ve diğer partiler dimdik ayakta durabilseydi ve
milli iradeye sahip çıkıp seçime gitselerdi bir daha Türkiye'de
darbe yaşanmazdı. Biz yine bugün bir seçim öncesinde eğer, milli
iradenin tecellisi anlamında özgürce seçime gidebiliyorsak bunun
kahramanı idam sehpasına giderken bile demokrasiye yürüyen Adnan
Menderes ve arkadaşlarıdır. Allah Adnan Menderes'ten razı olsun.
Bize onların yolunda yürümeyi nasip etsin.
ÖZGÜRLÜKLER KOLAY KAZANILMIYOR"
Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamına karar veren hukukçulsarın
kimsenin huzuruna madden veya manen çıkacak durumları yoktur.
Özgürlükler kolay kazanılmıyor. Bakınız hala 12 Eylül yasasıyla
yaşıyoruz.
Bu tarihi yaşatmak gelecek nesilleirn özgürlüklerin kıymetini bilmesi içindir. Hepimizin gerçekleştirmesi gereken en önemli hedef bu hatırayı yaşatmak ve ders olarak gelecek nesillere intikal edecek bir bilinç oluşturmak.
"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ DİMDİK
DURMASAYDI..."
27 Mayıs'ta bir partiye yönelik müdahale ile siyasi parti liderleri
Zincirbozan'a gönderildi. Bugün milli iradeye tahakküm etme çabası
içinde olanlar var. Eğer 27 Nisan'da e-muhtıraya karşı sayın
cumhurbaşkanımız dimdik durmasaydı, 28 Şubat post modern
darbesindeki gibi sonuçlar yaşanıyor olacaktı. Özgürlükler ya hep
birlikte savunulur ya da hep birlikte özgürlükleri kaybederiz.
"TÜRKİYE BİR DAHA DARBE GÖRMEYECEK"
Gelin hep beraber insan onurunu ortaya çıkaran sivil bir anayasa
ile darbe anayasasını ortadan kaldıralım. Darbecinin de bu hafta
vefat ettiği bu süreçte, 12 Eylül darbe anayasasının izlerini
tamamen silmezsek Adnan Menderes ve arkadaşlarının hakkını vermiş
olmayız. Türkiye bir daha hiçbir şekilde 27 Mayıs'ta olduğu gibi
bir darbe görmeyecek, buna izin veremyeceğiz.
"EĞER ADNAN MENDERES GİBİ SON NEFESİMİZİ
VERECEKSEK..."
Bu ülkede bir daha darbe yaşanmayacak. Ama Adnan Menderes gibi bu
milletin iradesini savunurken son nefesimizi vereceksek Allah bunu
bize nasip etsin. Buradaki tarihi yaşatmak gelecek nesillerin
özgürlerin değerini bilmesi içindir. Darbeciler aslında ne
yaptıklarını biliyorlardı. Bizan entrikaları yaptıkları için bu
adayı tercih etmişlerdi.
ADADAKİ HATIRALAR SİLİNMEYECEK
Yassıada ve Sivriada burada yaşanan hatıralar silinmeyecek. Bu adadaki hatırları silmeyeceğiz, yok etmeyeceğiz aksine hatırlatacağız. Bir daha kimse böyle bir şeye kalkışmasın diye muhafaza edilecek. Bu mekanda hiçbir eğlence unsuru olmayacak. Burada kongreler yapılacak.
DAVUTOĞLU'NDAN MUHALEFETE ÇAĞRI
Muhalefet partilerine çağrıda bulunuyorum. Bu yapı
tamamlandığında TBMM sembolik olarak Yassıada'da toplansın. Her 27
Mayıs'ta burada özel bir celse yapalım. Hiçbir şekilde niyetimiz
düşmanlık üretmek değil. Herkes yaptıklarıyla
cezalandırılacaktır.