Davutoğlu'ndan TOBB'da çok sert Kobani yorumu!
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu TOBB istişare toplantısında konuştu.
TOBB İstişare Toplantısı'nda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu,
Kobani eylemlerine ilişkin, "Kesinlikle Türkiye
1990'lara geri dönmeyecektir" dedi. Davutoğlu
işyerleri tahrip edilen kişilerin de zararlarının en kısa zamanda
karşılanacağını açıkladı.
“3 UNSUR HEDEF ALINDI”
Bu benim çalışma hayatındaki iş dünyasındaki temsilcilerle üçüncü
buluşmamız. Daha sık görüşeceğiz. Öylesine bir tarihi aşamadayız
ki, en önemli şey istişaredir, istişaredir, istişaredir. Bu
noktada ortak vicdanımızın en temel sembolleri aslında bu salonda
bulunuyor. Ahi evran haftası nedeniyle oda temsilcilerimizle
birlikteydik. Ahi evranın o temel ahlaki ilkelerini hayata
geçirdiğimizde, bugün ihtiyaç hissettiğimiz esnaf bu kurulan
tuzak!
"BEN DE ESNAF ÇOCUĞUYUM..."
Bende bir esnaf çocuğuyum. Çocukluk ve gençlik yıllarında Türkiye'nin her yerinden gelen esnafların Mahmutpaşa'daydı. Babamın çok derin dostlukları oldu. Anadoluda nereye gitsem rahmetli babamla alışveriş yapan baba dostlarını görüyorum.
Bugün bu ortak zemini bir kez daha keşfetmeliyiz. Helal rızk için
ortak çaba içine girenler ortak bir mayayı oluşturuyor. Birileri
ülkeyi şu veya bu bölge etnik kesim diye bölmeye çalışırken, tamda
odalarımızın sendikalarımızın hayır biz tarihi birlikte yaşamış bir
milletin fertleriyiz diyerek seslerini yükseltmenin vaktidir.
Şimdi bakınız son yaşananlar nasıl bir konjonktür içinde gelişti.
2013 Mayıs'ında IMF'ye borçların ödendiği, ekonomik ivme kazandığı
günlerde önümüzde üç seçim olduğunu herkes biliyordu. mahalli,
cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler. Türkiye'nin ayağa kalkmasını,
çevresindeki bölgeleri de büyük çınarının altında
barındırabilmesini sağlayacak güç haline gelmesinden rahatsız
olanlar harekete geçtiler.
"GEZİ OLAYLARINDA TAHRİK EDİCİ SÜREÇ
YAŞANDI"
Gezi olayları etrafında ciddi bir şekilde kutuplaşmayı tahrik eden
bir süreç yaşandı. 17-25 Aralık olayları 30 mart seçimlerini ipotek
alma çabasına dönüştü. Daha sonra cumhurbaşkanlığı seçimini de
suhuletle demokratik bir olgunlukla yaşadık ve tarihimizde ilk defa
halk tarafıdnan seçilen cumhurbaşkanı ile yeni bir döneme
başladık.
Ve bendeniz bu hükümetin kurulma aşamasında da, milli birlik ve
beraberliğin vurguda bulunarak bir ortak zemini oluşturmak için
ciddi gayretler sarf etmeye çalıştık.
Tam bunlar gerçekleşmişken, yeni Türkiye idealiyle, bir takım yerlerde Kobani olayları bahane edilerek düğmeye basıldı ve iki seçim sonrası üçüncü seçimin öncesinde acaba tekrar Türkiye karıştırılabilir mi diye fitne odaklarının ortaya çıktığı görüldü.
TEZKERE ÇIKARDIK ÇÜNKÜ...
Çözüm süreciyle ilgili ciddi ivme kazanmıştık, mekanizmasını
bakanlar kuruluyla esasa bağlamıştık, çok ciddi bir momentum
oluşmuştu. Suriye'deki bütün dostlarımıza akrabalarımıza yardım
edebilmek kastıyla tezkere çıkardık. Toplumda iimser bir beklenti
içindeyken, maalesef yaşanan olaylarla gerçek anlamda toplumsal
kargaşa ortamı yaratılmaya çalışıldı.
Kobani bahane edilerek yapılan bu vandalizmde bu terör
faaliyetlerinde 33 vatandaşımız hayatını kaybetti. 2 polisimiz
şehit oldu.
Şimdi sormak vaktidir. Hüseyin Hatipoğlu'nun kızı Yaren'in yetim
kalmasına sebep olan bu vahşi alçakça saldırılar niye yapıldı?
Ahmet Akif'i Sena'yı yetim bırakanlar neyi hedeflediler?
TÜRKİYE HİÇBİR ZAMAN BU KAOS ORTAMINA
GİRMEYECEKTİR
Bu yolla Kobani'ye mi yardım ettiler? Suriye'deki zulmü neredeyse
kendi halkına karşı yapanlar bilsinler ki Türkiye'yi hiçbir zaman
bu kaos sarmalının içine sokamayacaklardır. Birisi kamu binaları...
Okullar ambulanslar kütüphaneler ve müzeler. Burada hedef edinilen
şey devlet otoritesiydi.
İkincisi iş yerleri. Yani sizlerin helal rızkla kazandığınız iş
yerleri ve doğrudan hedef alınan şey bugün aramızda bulunan oda
temsilcilerinin üyeleri. Ve nihayet Ak Parti binaları.
Bu üç temel hedefe bakıldığında vandalizmin amacını anlamak
mümkün.
BURADAN AÇIK AÇIK SESLENİYORUM
Şimdi ben buradan sesleniyorum, ne yaparlarsa yapsınlar kamu düzeni zararı uğramayacaktır. Devlet her türlü tedbiri almaya kararlıdır. Bu konuda en ufak ihmal ve zaaf söz konusu olmayacaktır. Yine şu toplantının kendisi, bölgeden gelen oda sendika temsilcilerimizle şu mesajı veriyoruz, sizler bu odanın sendikaların üyelerini hedef almışsanız, bizde şu mesajı veriyoruz, iş adamlarımızın esnaflarımızın ortak mesajı, bu toplumsal omurganın kırılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz mesajıdır. Nasıl ahi evranın kardeşliği bizim iş ahlakımızın temeliyse, kardeşlik tohumu da ebediyen korunacaktır.
AK Parti binalarına yönelik saldırılarla verilmek istenen mesaj,
burada sadece tek bir parti egemen olur düşüncesi ise, bilsinler ki
Türkiye'nin her bir metrekaresinde siyaset yapmaya hizmet etmeye
kararlıyız.
Burada iki tavır. Hatta üç tavır var. Birisi tahrip
edenler, diğeri vizyon kuranlar, üçüncüleri de seyredip buradan
nasıl siyasi rant elde ederiz diye düşünenler.
Nasıl dünyanın her yerindeki mazlumlara sahip çıkmışsak, Suriyeli
araplara türkmenlere kürtlere hristiyanlara hepsine yardım eli
uzatmaya kararlıyız. Kobani tarihi bir mirastır. oradaki
kardeşlerimizin kaderi de bizim kaderimiz de ortaktır.
Ancak Suriye'deki olayları bahane ederek kargaşa çıkartmak
isteyenlere söylemek istiyorum ki, Kobani'den gelen 200 bin
kardeşimize kucak açan biziz. Kobani'den gelen kardeşlerimiz,
Türkiye'de bu vandalizmi yapan bu terör mensuplarına sığınmak için
gelmediler. İnşallah en kısa zamanda da huzur içinde Suriye'ye geri
dönerler.
TAHRİP EDENLER NEYİ HEDEF ALDI?
Şimdi bakınız bu tahrip edenler neyi hedef edindiler? Son 12
yılda gerçekleştirdiğimiz atılımları, ekonomik kalkınma projelerini
hedef edindiler. Biz iktidara gelene kadar 1987'den beri başlayan
ve 46 kez uzatılan OHAL'i kaldıran biziz. DGM'Yi kapatıp Emasya
Protokolünü kapatan biziz. Siyasi partilerin kapatılmasını
zorlaştırarak özgür siyasetin önünü açan. Türkiye'de 80'li
yıllardan kalan acı hatıraları silen biziz.
Farklı dil ve lehçelerde kurs açılması müzik dinlenmesi gibi
halkları güvenceye kavuşturan biziz. Tutuklu ve hükümlülerle ana
dilinde konuşmalarının önünü açanlar biziz. Köye dönüş projesini
uygulayan biziz. Bütün bunlar sağlanmışken, çözüm süreciyle bunu
ileriye taşımakta kararlıyken, bunu yapanların sadece Kobani değil
Türkiye'nin geleceği ve bölgedeki kalkınma hedeflerinin engellenme
çabasıdır.
Yeni teşvik paketinde, 6'ncı bölge teşvikinde Doğu ve Güneydoğu
Anadoluya destek verdik. Bölgeyi yepyeni bir geleceğe açılmaya
başlandı. İşte bu vandallar teröristler böyle bir geleceği imha
etmek üzere harekete geçtiler. Bizler böyle bir imha projesine
karşı dimdik ayakta duracağımızı ifade etmek istiyoruz.
TÜRKİYE KESİNLİKLE 90'LI YILLARA GERİ
DÖNMEYECEKTİR
Şimdi 61'nci hükümetin programını sunarken, yeni Türkiye vizyonunu
ortaya koymuştuk. Bir kez daha bunu paylaşmak istiyorum. Kesinlikle
Türkiye 1990'lara geri dönmeyecektir, aksine 2023 hedefleri
doğrultusundadır. Bir inşa ve ihya dönemi başlamıştır, bunu kimse
durduramayacaktır. Tarihi kardeşliğin ebedi kardeşliğe
dönüşmesindeki çabalarımız devam edecektir.
ÇÖZÜM SÜRECİNE KURBAN
VERMEYECEĞİZ
Kim ne derse desin, hangi terör faaliyetleri yapılırsa yapılsın,
çözüm sürecini teröre kurban vermeyeceğiz. Bu teröristlere karşı
şiddet meraklılarına karşı verilecek en güzel cevap birbirimizle
dayanışmamızdır ve bir selam kampanyası başlatmamızdır. Buradan
bütün halkımıza önümüzdeki günlerde birbirlerine selam vermeleri
çağrısında bulunuyorum. Selam bizim dinimizde, ben senden eminim
sende benden emin ol demektir. Yolda gördüğünüz bir
kardeşinize verdiğiniz selam, o yolda birlikte yürüme iradenizi
gösterir.
İŞYERLERİ TAHRİP EDİLEN VATANDAŞLARA
SESLENİYORUM
İşyerleri tahrip edilen kardeşlerimiz yarın ilk çalışmalara başladıklarında komşulara selam versinler. büyükşehirde oturan vatandaşlarımız, komşularının nereden geldiklerine bakmaksızın, kapılarını çalsınlar ve selam olsun size desinler. Bütün işyerleri zarar gören oda temsilcilerimize üyelerimize de sizin üzerinizden bu mesajı iletmek istiyorum. Tahrip edilen iş yerleri eskisinden daha iyi hale getirilecek. Kamu otoritesi ve kamu düzeni bir daha sarsılmayacak şekilde korunacak güçlendirilecek. Bugün bakanlar kurulunda da bir kez daha gözden geçireceğiz. Vatandaşların zararları tazmin edilecek ve ortaya çıkan bir sonuç varsa, eskisinden daha sağlam binalara kavuşturulacaklar.
"ÇÖZÜM SÜRECİNDE TEK MUHATABIMIZ MİLLETTİR"
Bizim için çözüm sürecinde tek muhatap millettir. Şimdi kalkınan Türkiye'nin doğu ve güneydoğu Anadolu’da yansımaları da görünmeye başlanacak. Doğu ve Güneydoğu Avrasya’nın en önemli coğrafyalarından birini oluşturur. Akdeniz hazar ve körfezdeki geçiş hatları oradan geçer. Enerji koridorları oradan geçer. Bu coğrafya çok köklü medeniyetleri temsil eder. Bütün önemli enerji ulaştırma koridorları bölgelerimizden geçerek hedeflerine ulaşır. Birileri doğu ve güneydoğuda hesapların içinde olabilir. Bölgenin altyapısını yok etme çalışmalarını yapabilirler. Turistleri korku içinde bırakacak şekilde vandalizmin içinde bırakabilirler. Bunlar tahrip içinde olanlar.
HSYK SEÇİMİ DOLAYISIYLA HAKİM VE SAVCILARI TEBRİK EDİYORUM
Herkesin bir hesabı olabilir. Bizim için ise geleceğe dönük olarak rüyalarımız var. Güvenliğimizi teminat altına almaya kararlıyız. HSYK seçimi dolayısıyla yargı mensuplarımızı tebrik etmek istiyorum. Yargının herhangi bir grubun ipoteği altına girmemesi... Dün yargı mensuplarımız bu konudaki en güzel mesajı vermişlerdir. Gerçekleştirdikleri demokratik seçim dolayısıyla bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizim bir rüyamız var, bir hayalimiz var. Birilerinin tahrip planları olabilir, biz yükselen Türkiye'nin en güçlü bölgeleri olarak doğu ve güneydoğu Anadolu’daki her bir ilimizle ilgili bir rüya görüyoruz.
MARDİN'E GİTTİĞİMDE...
Mardin'e gittiğimde Mardin için insanlık tarihinin ve medeniyetimizin biblo şehri demiştim. Evet biz isteriz ki Kızıltepe'deki manzaralar görülmesin Venedik gibi Toledo gibi bütün insanların büyük bir zevkle aktığı bir turizm merkezi olsun. İnanın Mardin belki de bütün dünya şehirlerine örnek olacak büyük bir hazinedir. Mardin'de ve bölgede barış hakim olsun. Mardin küçük bir Kudüs gibidir. Yine Şırnak. İsteriz ki Şırnak, Türkiye'nin en önemli ihracat kapılarından biri olsun. Ve Irak'ın ötesinde basra körfezini bütün körfez etrafındaki ülkeleri besleyecek bir kapı halien gelsin. Hakkâri’nin dağları terör yuvaları olmaktan çıksın. Van... o güzelim van. Vanlılar Van Gölü'ne deniz derler. İzmir gibi, o denizin yanında çok geniş bir arka planla dünyanın dikkatini çeksin.
"DİYARBAKIR FİNANS MERKEZİ
OLSUN"
Diyarbakır. Gittiğimde mürşit şehir demiştim. İsterim ki Diyarbakır
eksen şehir halinde gelişsin. Bütün bu şehirlerin finans kültür
merkezi olsun. Urfa, gözümüzün bebeği, peygamberler şehri. İsteriz
ki bütün bir inanç kültür merkezi olsun. Harran yeniden ilim
merkezine dönüşsün.
HAYAT'DAKİ KÜLTÜREL MİRASI HERKES
GÖRSÜN
Hatay bütün ortadoğunun o güzel mozağinin merkezi olsun.
Bitlis'teki o kültür miraslarını herkes görsün. Öyle bir barış
olsun ki, Selçuklu Akkoyunlu ile birlikte nasıl ortak sentez
üretildiğini herkes görsün. Muş ovasının bereketi dünyaca bilinsin.
Muş'un hem tarımda hem o dünya güzeli coğrafyasıyla kendisine
çeksin. İki şehit verdiğimiz o güzel Bingöl. hiçbir zaman işgal
tanımamış köklü tarihiyle, bingöl'ün suyunu herkes tatsın. Kars
Ardahan hayvancılık konusunda bütün kafkasların ortadoğunun merkezi
olsun. Demiryolu karstan anadoluya girerken bütün o serhat kars'a
selam dursun. Iğdır dört devletin ortasında bir diplomasi merkezi
olsun.
ERZİNCAN LOJİSTİK MERKEZ
OLSUN
Erzincan bir lojistik merkez olsun. Bayburt karadenizle doğu
anadolu arasındaki her bir geçen kervanın kuşun selam verdiğibir
yer olsun. Tunceli o munzur dağlarıyla bütün dünyanın dikkatini
çeksin. Ağrı dağıyla bilinen Ağrı o doğa turizmini, İran
bağlantısıyla ekonomik zenginliğe dönüştürsün. Elazığ, el aziz.
Harputuyla ipek yolundan beri, şimdi keban ile diğer
güzellikleriyle türkiye'nin ikinci önemli su ürünleri merkezi
olarak, tarım tarih alanında yükselişini sürdürsün. Şehirlerimizi
zihnimize kazımışız zihnimize. Hiçbir şehrimizin hibçirinden
üstünlüğü yok. Evet bu ülkeyle ilgili hayalimiz var bizim. Doğu ve
güneydoğuyla ilgili hayalimiz var. Bu bölgeyi medeniyet merkezi
yapma gibi bir hayalimiz var. Hayali olmayanlar utansın, bu
hayalleri ortaya çıkarmaya çalışanlar utansın. Bunun yerne şiddeti
vandalizmi getirmeye çalışanlar utansın.