Davutoğlu'ndan son dakika Meclis Başkanlığı açıklaması
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı'nda, bugünkü Meclis Başkanlığı seçimlerinde 'taktiksel olarak HDP adayına oy verecekleri' iddiasına ateş püskürdü.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün gerçekleşecek 'TBMM
Meclis Başkanlığı' seçimleri öncesi gündeme gelen "3.
turda sürpriz bir hamleyle sonucu garantilemek için, AK
Partili 60 vekilin 3. turda HDP adayını
destekleyeceği" iddialarına çok sert karşılık verdi.
DAVUTOĞLU 'TAKTİK' İDDİALARINA ATEŞ PÜSKÜRDÜ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Grup Toplantısı'ndaki
konuşmasında, gündemin en hararetli tartışması haline gelen 'Meclis
Başkanlığı seçimleri'ne ilişkin, kulislerde '60 Ak Partili
milletvekilinin 3. turda Dengir Mir Mehmet Fırat’a oy vereceği ve
son tura İsmet Yılmaz ile Fırat’ın kalmasının sağlanmasıyla
MHP’lilerin Yılmaz’a yönelmesini sağlayacağı' yönündeki iddialara
ateş püskürdü.
İSMET YILMAZ'A TURUN SON SANİYESİNE KADAR
DESTEK!
Davutoğlu, bu iddiayı reddederken, AK Parti'nin adayı İsmet
Yılmaz'ı son turun son saniyesine kadar destekleyeceklerini
söyledi.
"BİZDE GİZLİ HESAP OLMAZ"
Davutoğlu, ortaya atılan iddialarla ilgili olarak ise ''Bizde gizli
hesap olmaz. Bizde siyasetin ahlakına aykırı tek bir davranış
olmadı olmayacak'' dedi ve şöyle konuştu:
"AK PARTİ TERCİHİNİ DEĞİŞTİRİR Mİ?"
Bir kere birkaç istisna hariç olmak üzere, Türkiye’de bir teamül
oluşmuştur. En büyük partiden Meclis Başkanı seçilir. Bir takım
söylentiler duyuyoruz. Acaba Meclis Başkanlığı koalisyon
görüşmelerinin bir parçası mıdır? AK Parti tercihini değiştirir mi…
Buradan hepinize net olarak ifade ediyorum ki, bizim bir tane
Meclis Başkanı adayımız var, son turun son saniyesine kadar da
sadece onu destekleyeceğiz. Erdemli davranış, herhangi bir dava
arkadaşını pazarlık meselesi yapmayı ahlaksızlık olarak görür.
Biz sayın İsmet Yılmaz’ı aday gösterdiysek, kazansa da kazanmasa da son ana kadar 258 desteğin arkasında olmasını talep ediyorum.
İkinci hususu da vurgulayayım. Bir senaryo gündeme
getiriliyor. Üçüncü turda bizim bazı arkadaşlarımızın
bazı arkadaşlara yöneleceği, iki adayın kalmasını sağlayacağı…
Bizde hizli hesap olmaz. Bizde siyasetin
ahlakına aykırı tek bir davranış olmadı olmayacak. Yok şu
matematiksel oyunu oynarsak şu neticeyi alırız, dediğimiz anda o
seçimi kazansak bile siyasetin ahlakını kaybederiz. Bu gruptan AK
Parti grubundan milletimizi rencide edecek hiçbir davranış olmadı,
olmayacak.
İşte Davutoğlu'nun o konuşmasından koalisyon ve erken seçim tartışmalarına ilişkin çarpıcı satırbaşları:
"MADEM Kİ MİLLET KOALİSYON DEDİ..."
Madem ki millet koalisyon demiştir, kimseye kapımızı kapatmayız.
Koalisyon görüşmelerinde en iyi niyetli tavrı sürdürürüz. Ama
ilkelerimizden taviz vermeyiz, dayatmalara izin vermeyiz. Bütün bu
çabalar inşallah iyi bir netice verir. Ama vermezse, milletimizin
huzunra gider onun kararı neyse gereğini yaparız. O günden bu yana,
işte milletimiz şahit. Hiçbir parti yetkilimizin ağzından, herhangi
bir partiye, onun liderine, seçmenlere dönük olarak rencide edecek
tek bir söz çıkmadı. Şucular, bucular diye bir tasnif olmadı. Tek
bir gün dahi bize oy vermeyenleri rencide edecek bir dil
kullanmadık. Etik dışı davranışlara yönelmedik. Ahlaklı erdemli
tutumumuzu sergiledik.
KILIÇDAROĞLU'NA BLOK ELEŞTİRİSİ
Ama diğer partilere bakalım. Eleştirmek kastıyla söylemiyorum.
Milletimizi şahit kılmak için söylüyorum. CHP, günlerdir başka
partilerin ne yapması gerektiğini incelemekle meşgul. Kendilerinin
yüzde 25 aldığı gerçeğini unutup, yüzde 41’in hiçe sayıldığı bir
koalisyon nasıl oluştururuz ile meşgul. Yüzde 60’lık bir blok
açıklaması…
Blok ne demek? Yüzde 60’lık blok demek, karşıda da yüzde 40’lık blok var demek kutuplaştırıcı dilin en ağırı değil mi? Çünkü onların meselesi AK Parti ile ilgili. Bütün formülleri Kılıçdaroğlu ortaya koyuyor kendince. Yüzde 60 nereden çıkıyor? Parlamento dışındaki partilerin oylarını da oraya koyuyor, bizden de yüzde biri kendi tarafına alıyor. Bunlarla blok yapıyor. Gelin buradan Kılıçdaroğlu’na, bu kutuplaştırıcı dili zihninden gönlünden çıkarsın da ondan sonra bizimle konuşsun, ya da biz geldiğimizde ona göre bizimle konuşsun. Biz Mevlana’nın felsefesiyle gel diyerek yola çıktık.
MHP'YE ELEŞTİRİ: SİYASET RET ETME SANATI
DEĞİLDİR
MHP. Daha ilk geceden tam bir öfkeyle, bütün diğer partilere
yönelik bir dil. Arkasından o günden bugüne retçi bir tavır.
Siyaset ret etme sanatı değildir. En doğru kabulü, milletin
kabulüne dönüştürme sanatıdır. Yeni tabloyu okumadığınız her
dönemde yaptığınız her hata ile bir sonraki siyasi döneminizi
daraltırsınız. İşte koalisyon görüşmeleri öncesinde, MHP ile bir
değerlendirme yaparak, muhasebeci bir tutum, ülke geleceğiyle
ilgili kritik ortamda, gelecekle ilgili atılması gereken adımları
ele alacak bir tutum benimsemesini tavsiye ediyoruz.
HDP'YE "TERÖR" ELEŞTİRİSİ
HDP. Baktığınızda seçim kampanyasında dillerinden, Batı'da barış,
Doğu'da şiddet söylemi çıktı. Şimdi işte sınama vaktidir. Bu
ülkenin siyasetinde yer edineceklerse, önce her türlü teröre açık
tavır sergilemek zorunda. HDP’den beklediğimiz, milletin beklediği
barış sözcüklerine kanarak onlara oy verenlerin beklediği öncelikli
tutum, PKK terörüne karşı nerede durdukları tutumudur. Ama milleti
bir kez aldatırsınız, iki kez belki aldatabilirsiniz ama daima
aldatamaz. Ya şiddet ya demokrasi, ya terör ya barış. İkisi bir
arada olmaz.
İSMET YILMAZ'A ÖVGÜ
Biz erdemli davranışı sergilemeye devam edeceğiz. İki konunun
altını çizmek istiyorum. Birincisi Meclis Başkanlığı seçimleri.
Değerli adayımız burada, sayın İsmet Yılmaz. Siyasete girmeden önce
de tanışmaktan büyük onur duyduğumuz dava arkadaşımız. Hiç kimsenin
gönlünü kırmamış, her zaman tevazunun sembolü olmuş dava
arkadaşımız. Sayın İsmet Yılmaz’ı aday gösterirken de bütün
kurullarımızda, sizlerden aldığımız değerlendirmeleri birlikte ele
alarak bu sonuca ulaştık. Ve o gece, Perşembe gecesi sizlerle
yaptığımız iftar sonrasındaki tabloyu paylaşmak istiyorm ki,
erdemli davranış nedir bütün alem görsün.
"YARABBİ DEDİM, BU NE GÜZEL BİR TOPLULUK"
En büyük onayı almış iki arkadaşımızı davet ettim, sayın Nabi Avcı
ve sayın İsmet Yılmaz. Önce her biriyle ayrı ayrı konuştum. İkisi
de diğer arkadaşım bu göreve daha layıktır. Yarabbi dedim bu ne
güzel bir topluluk. Bu toplulukla tarihe ebediyete yürünür. Şunu da
ifade edeyim. İsmi geçen bir çok arkadaşımız oldu. ama emin olun
yine gururla söylüyorum, o arkadaşlarımıza da teşekkür ederek
söylüyorum, bana gelip de kendini göstermesi için kulis yapması
konuşması söz konusu olmadı. Ben biliyordum isimleri geçen çok
sayıda arkadaşımız da bunu hak ediyordu. Ama ne bir kulis, ne bir
hizipleşme oldu. işte AK Parti grubunun erdemli davranışı budur,
erdem buradadır.
"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI DA KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNİN
PARÇASI DEĞİLDİR"
İnşallah Meclis Başkanı seçildikten sonra cumhurbaşkanımızdan
görevi alacağız. Burada nasıl Meclis Başkanlığı koalisyon ile
irtibatlı değilse, Cumhurbaşkanlığı makamı da koalisyon
görüşmelerinin parçası değildir olmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı
makamını rencide edecek hiçbir müzakerenin içinde olmayız. Bunu da
erdemli davranışın, 17 Mayıs 2001’de bu hareketi erdemlilier
hareketi olarak başlatan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a
saygımızın bir gereğidir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A "SAYGI" VURGUSU
Herkesin Cumhurbaşkanlığı makamına saygıda kusur etmemesini
vurgulamak istiyorum. Önümüzdeki günlerde tam bir iyi niyetle,
hükümet oluşturmak için gayret sarf edeceğiz. Gerçekten öyle bir
konjonktürde yaşıyoruz ki, Türkiye’nin geçici dönemlere mahal
bırakmayacak bir istikrara kavuşması lazım. Ekonomik kriz
etkilerini göstermeye devam ediyor.