Davutoğlu'ndan sert Kobani açıklaması
Abone olBaşbakan Davutoğlu, Ankara'daki güvenlik zirvesi sonrası konuştu.
Ankara'daki kritik güvenlik toplantısı sona erdi.
Başbakan Davutoğlu, HDP'nin çağrısıyla başlayan Kobani
gösterilerine tepki gösterdi. Göstericileri ve bunları organize
edenleri iki yüzlülükle suçlayan Davutoğlu, Kobani'den kaçanlara
Türkiye'nin kucak açtığını hatırlattı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da toplanan kritik güvenlik
zirvesi sonrası konuştu. Yaklaşık 3 saat 15 dakika süren toplantı
sonrası Davutoğlu, Başbakanlık'ta düzenlediği basın toplantısında
özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde düzenlenen IŞİD
protestolarındaki olaylar için HDP'yi suçladı.
İşte Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından bazı satır
başları;
"24 saat esasıyla çalışacak olan bir koordinasyon merkezi
Başbakanlık bünyesinde ama İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda
kuruldu. Bütün valilerimizle, bütün kaymakamlarımızla anlık
temaslarla her bir olayı tespit edecek ve her bir olayın arka planı
incelenecek ve sorumlular mutlaka hukuk karşısına çıkarılacak.
Kimse bu tür şiddet olaylarından sonra, bundan hesap
sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek bunun hesabını
sorarız. Türkiye bir hukuk devletidir ve gereğini yapmak bizim için
vatan borcudur.
Yine siyasi partilere seslenmek istiyorum; başta bu çağrıyı
yapan HDP başta olmak üzere. Eğer siyasi partiyseniz,
kimliğini açık bir şekilde demokrasiden ve barış içinde siyaset
yapmadan yana koymalısınız. Yok başka bir niyetiniz varsa,
kimliğinizi bilelim. Ne yapmak istediğinizi bilelim, ona göre de
bizden muamele görürsünüz. Ancak, siyasi parti kimliği ve kılıfı
altında eğer milletimizin huzurunu bozmaya kalkarsanız onu
demokrasiyle izah edemezsiniz. Siyasi partiler her şeyden önce
meşruiyet zemini içinde hareket etmek zorundadırlar. Bu çağrıyı
yapanlar, şimdi bu çağrının altında kaldıklarını kendileri de
hissediyorlardır. Çözüm sürecine önem veriyorlarsa, önce onun
gereğini yapacaklar ve bu gereği yaparken de herhangi bir mazeret
ileri sürmeyecekler.
"KILIÇDAROĞLU TAVRINI ORTAYA KOYSUN"
Ana muhalefet partisine de seslenmek istediğini vurgulayan
Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün sükunet
çağrısı yaptığını anımsattı. Bu çağrıya katıldığını ifade
eden Davutoğlu, "Ancak, aynı çağrı içinde bu şiddet üreten
kesimleri tenkit etmek yerine, vebali onlara yüklemek yerine,
Türkiye'nin Suriye'ye dönük merhametli dış politikasına yüklemek de
tipik Kılıçdaroğlu tavrıdır" dedi.
Kimsenin kimseyi aldatmamasını isteyen Davutoğlu,
"Kılıçdaroğlu net olarak tavrını koymalıdır. Şiddetten yana mı,
huzurdan yana mı ? Genel Başkan Yardımcısına sormalıdır, 'o tweeti
ne için attı ? Niçin halkı sokağa davet etti ?" ifadelerini
kullandı. Bütün diğer partilere ve toplum kesimlerine de
seslendiğini dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Çünkü bazı illerimizde, bazı partiler karşı karşıya geldi.
Lütfen bu şiddet ortamında taraf olmaktan kaçının. Düzeni
sağlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'dir, devletidir ve
güvenlik birimlerimizdir. Herhangi bir suç işlendiğinde bu
suçun cezalandırıcı ve karşı tarafında bir pozisyon almaktansa,
devletin müdahalesini önceleyin. Biz hiçbir toplum
kesiminin, birinin diğerinin karşısında olmasına rıza göstermeyiz.
Bu toplum kesimlerimiz arasında veya farklı siyasi görüşler
arasında bir iç ihtilaf değil, Türkiye dışında olan bir gelişmeyi
Türkiye içinde istismar etmeye çalışan, marjinal örgütlü bir grubun
faaliyetidir. O sınırlar içinde muamele göreceklerdir, kesinlikle
geniş toplum kesimlerimizin bu tartışma ve kutuplaşma ortamının
dışında kalması önemlidir. Ayrıca bu olaylarda maalesef kullanılan
veya istismar edilen kardeşlerimizin önemli bir kısmının,
kardeşlerim diyorum, çünkü küçük yaşta, çocuk yaşta denilebilecek
13 ila 18 yaşları arasındadır, çocukları öne sürerek bu vandalizme
çocukları alet edenler en büyük insanlık suçu işliyorlar. Annelere
ve babalara da çocuklarının geleceğine sahip çıkma çağrısında
bulunuyorum."
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Uluslararası topluma da seslenmek istediğini aktaran
Davutoğlu, son dönemde Kobani'de yaşananları çözme sorumluluğu
Türkiye'nin omuzlarındaymış gibi bir kanaatin yayılmaya
çalışıldığını bildirdi. Davutoğlu, şunları kaydetti:
"3,5 senedir, 300 bin insanın ölümüne sessiz kalanlar,
kimyasal silah kullanımına, scud füzelerine, varil bombalarına
sessiz kalanlar, Kobani'de bir anda Türkiye'nin bu meseleyi çözmesi
gerektiği gibi uluslararası bir algıyı oluşturmaya çalışıyorlar.
Bütün bu gelişmelerin vebali öncelikle BM Güvenlik Konseyi'nin ve
daimi 5 üyenin üzerindedir. Kendi veballerini bir kenara koyarak,
Türkiye'yi sorunun parçasıymış gibi yansıtmaya çalışanlar, belki
kendisine yakın olan çevreleri ikna edebilir veya bir algı
operasyonu yapabilirler ama uluslararası vicdanın elinden
kurtulamazlar. Uluslararası toplum sadece Kobani'deki
kardeşlerimizi değil, Suriye'deki bütün kardeşlerimizi emniyet
altına, güven altına alacak entegre bir strateji geliştirmedikçe,
bu acı olaylar kesilmez. Bizim uluslararası topluma çağrımız
öncelikle hep beraber böyle bir çabanın içine girmesidir ve
Suriye'de kalıcı bir istikrarın, bölgede kalıcı bir istikrar için
gerekli adımların atılmasında ortak bir çaba içine
girilmesidir."
ZOR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
Medya kuruluşlarına da seslenen Davutoğlu, zor bir dönemden
geçildiğinin herkes tarafından farkında olunduğunu dile
getirdi.
Türkiye'nin etrafında birçok ülkenin etnik ve mezhep temelli
kutuplaşmaların etkisi altında bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu,
"Ülkemiz bütün bu ateş çemberinin ortasında demokrasiye dayalı
siyasi istikrarını, bugün Başbakan Yardımcımız orta vadeli ekonomi
programı açıkladı, orta vadeyi, uzun vadeyi gören ekonomik program
anlayışla gören, sağlıklı ekonomik yapısını ve iç barışını koruyor.
Buna özen göstermek sadece bizlerin, hükümet edenlerin değil, bütün
toplumun görevidir" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, medyadan, bu kritik süreçte, şiddetin
yaygınlaşmasını isteyenlerin beklentilerine cevap vermeyecek
şekilde, sorumlu, bilinçli yayın yapmalarını da rica etti.