Davutoğlu'ndan sert eleştiri kimse sesimizi duymadı!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da düzenlenen B20 Zirvesi'nden dünyanın farklı coğrafyalarından gelen iş dünyası temsilcilerine seslendi.

Davutoğlu'nun konuşmasının ana gündem maddesi Suriye'deki iç savaş ve Bodrum'da kıyıya vuran Suriyeli çocuğun durumu vardı.

Bodrum'da yaşamını yitiren 2 yaşındaki Alan Kurdi'nin yaşadığını dramı işaret eden Davutoğlu, "O cansız beden hepimiz için bir uyarı işaretidir. Suriyeli bir çocuk evinde güvende değilse, Londra'da New York'ta bizim çocuklarımız da güvende değildir" dedi.

SURİYE'DE GÜVENLİ BÖLGE

4 yıldır Türkiye'nin Suriye'de güvenli bölge oluşturulması için uluslararası arenada çağrılar yaptığını hatırlatan Davutoğlu, dünya liderlerini eleştirdi:

"Biz dünya liderlerine Suriye içerinde güvenli bir bölge oluşturulması için çözüm öneriyoruz. Kimse bizim sesimizi duymadı. Bizim kendi güvenliğimiz için bunu istediğimizi söylediler. Türkiye'nin buna ihtiyacı yok. Biz kendimizi koruyabiliriz, peki Suriye halkını kim koruyacak?"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, B20 Türkiye Konferansı'ndaki konuşmasının detayları şöyle:

KIYIYA VURAN SURİYELİ ÇOCUK

"O cansız beden hepimiz için bir uyarı işaretidir. Suriyeli bir çocuk evinde güvende değilse, Londra'da New York'ta bizim çocuklarımız da güvende değildir.
 
Milyonlarca çocuk, kadın, yaşlı, mülteci baskıcı bir rejimin ve terör örgütlerinin mağdurları. Ben burada 1.7 milyon Suriyeli mülteci ve 200 bin Iraklı'yı kabul etmiş bir milletin Başbakanı olmaktan gurur duruyorum.

Türkiye ekonomisi bazı gelişmiş ekonomiler kadar büyük değil. Biz ona rağmen son 4 yılda 6 milyar dolardan fazla para harcadık. Vatandaşımızın vergilerinden harcadık. Kilis gibi Suriye'ye komşu illerde Türk nüfüsu Suriyeli nüfusundan daha az.

Avrupa'da bugün bazı liderlerin makaleler yazdığını gördük. Avrupa'nın Hristiyan bir toplum olup, Müslümanları görmek istemedikleri yazdı.

1 SANİYE GÖZLERİNİZİ KAPATIP DÜŞÜNÜN!

Türkiye kapılarını açıncı onlara kim olduklarını ne olduklarını sormadı.  

Bu çocuklar bize geldiklerinde, biz sınırlarımızı her zaman onlara açacağız. Daha da önemlisi kalplerimiz bu trajedinin mağdurlarına her zaman açık olacak.

1 saniyeliğine şunu düşünün. 3 yaşındaki çocuğun babasını aradım. Suriye'den kaçmış yeni bir gelecek kurmaya çalışmış. İki oğlu var. Ama eşini ve iki oğlunu kaybetti. Suriye'den aile olarak çıkmış şimdi Kobani'ye tek başına kendi başına dönüyor.

Tüm ailenizi kaybetmiş olsaydınız sizin ruhunuzdan neler olurdu?

Buradan Ankara'dan sesleniyorum en çok mülteci sayısına sahip ülkeden tüm dünya liderlerine, aydınlara, iş dünyasına sesleniyorum. Tatil yerlerinde tatil yapanlara sesleniyorum. Mültecileri düşünün. İntegre bir stratejimiz olmalı. Baskıya karşı mücadele etmeliyiz. Aynı zaman da insanlık için omuz omuza hareket etmeliyiz. 

Biz dünya liderlerine Suriye içerinde güvenli bir bölge oluşturulması için çözüm öneriyoruz. Kimse bizim sesimizi duymadı. Bizim kendi güvenliğimiz için bunu istediğimizi sandı. Türkiye kendini koruyabilir, Türkiye'nin buna ihtiyacı yok. Biz kendimizi koruyabiliriz, peki Suriye halkını kim koruyacak?

1 KASIM SEÇİMLERİ İÇİN 'GÜVENLİK' AÇIKLAMASI

Türkiye daha önce çok zor şartlarda seçim gerçekleştirmiştir. Terör Türkiye’yi hiçbir zaman rahat içinde seçim yapılamayacak kadar tehdit altında tuttu. Hem terörler mücadele edecek hem de seçim gerçekleştirecek güce sahiptir. Evet tek başına bir hükümet yok ama icraat hükümetidir. Mısırla ilgili alım fiyatını da açıkladık, hayırlı uğurlu olsun. Seçimi de en güvenli şartlarda gerçekleştirmeye hazırız. Üzerinde titizlikle çalışıyoruz. Terörle mücadeleye de devam edeceğiz.

"YIKICI MUHALEFET 3 PARTİ..."

Belli köylerde, az nüfuslu yerlerde terör örgütünün baskı yaptığı yerler var. Seçim güvenliği uygun şartlarda olsun diye öneriler sundum ama olmadı. Dün de gördünüz yıkıcı muhalefet 3 parti nasıl olduğunu gösterdi. Yemin edilmesini engelleyerek kriz çıkarmaya çalışıyor.

"SEÇİM GÜVENLİĞİ O ZAMAN RİSK ALIR"

Ak Parti’yi köşeye sıkıştırmak amacıyla kriz çıkarırlarsa seçim güvenliği o zaman risk alır. Bu yasaları değiştirmek için özellikler teklifte bulundum. Barajı aşağı çekelim dedi yanaşmadılar, seçim güvenliğine en çok tehdidi yapanlardır. 3 parti yıkıcı muhalefet yapıyor. Bu seçim mutlaka yapılacaktır.

HDP Başkanı da de demiş seçim yapılamaz diye, seçim yapılacak kurallar içimde gerçekleştirilecektir.