Davutoğlu’ndan Salih Müslim açıklaması
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PYD Başkanı Salih Müslim’in Türkiye ziyaretini ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan Neçirvan Barza...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PYD Başkanı Salih Müslim’in
Türkiye ziyaretini ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakan
Neçirvan Barzani’nin Ankara ziyaretine ilişkin açıklamalarda
bulundu.
Bir gazetecinin Türkiye’ye gelen PYD Başkanı Salih Müslim’in
açıklamalarıyla ilgili bir sorusu üzerine Bakan Davutoğlu, PYD
Başkanı Salih Müslim’in Türkiye ziyaretinin planlanmış bir gezi
olduğunu belirterek, "Müslim’in beyan ettiği görüşler ve kamuoyuna
verdiği mesajlar, Türkiye’nin prensipleriyle uyumludur" dedi.
"RASUYLAYN’DA GELİŞMELER OLMASA BİLE ZİYARET GERÇEKLEŞECEKTİ’’
Rasulayn’da olan gelişmelerin söz konusu olmaması halinde de
ziyaretin gerçekleşeceğini ifade eden Davutoğlu, "Salih Müslim’in
Türkiye’ye gelişi haklı olarak bir ilgi çekti ama daha önce de
ifade etmiştim son 2-3 ay içerisinde özellikle Türkiye’de çözüm
sürecinin devreye girmesine paralel olarak Suriye’deki bütün Kürt
kesimlerle de yoğun temaslarımız sürmüştü, bu temaslar hep oldu.
Mayıs ve Haziran aylarında da yetkili arkadaşlar görüşmeler
yapmıştı. Son olarak Rasulayn’da olan gelişmeler söz konusu
olmasaydı da bu ziyaret gerçekleşecekti ben bunu ifade etmek
isterim. Bu ziyaretinin gerçekleşmesi sadece Rasulayn’daki
gelişmelerle ilgili değildir. Süreç içinde Suriye’deki bütün
kesimlerle Kürt gruplarını da muhalefette etkin rol almaya teşvik
ediyorduk, çalışmalarımız bu çerçevede sürüyordu zaten. Yani
planlanmış bir geziydi. Sanki Resulayn’daki gelişmelere istinaden
çağrılmış gibi bir hava doğru değil. Ama o da tabii bu ziyarete
özel bir anlam kattı’’ dedi.
BARZANİ’NİN ANKARA ZİYARETİ
Bir gazetecinin de bugün Ankara’ya gelecek Irak Kürdistan Bölgesel
Yönetimi Başbakan Neçirvan Barzani’nin temaslarıyla ilgili bir
sorusu üzerine Bakan Davutoğlu, "Evet, sayın Neçirvan Barzani
Ankara’ya gelecek. Önce iftarda birlikte olacağız, ertesi gün de
diğer temaslarını sürdürecek. Başbakanımız tarafından da kabul
edilecek. Tabii Orta Doğu’da özellikle Irak’ta ve Suriye’de
gelişmeler çok hızlı seyrediyor. Dolayısıyla bu istişareleri belli
bir düzen içinde sık aralıklarla yapma ihtiyacı var. Bu anlamda son
gelişmeleri gözden geçirmek üzere bir ziyarette bulunacaklar"
dedi.
HİÇBİR ETNİK, MEZHEBİ VE DİNİ GRUBA KARŞI TAVIR ALMAYIZ’’
Hiç bir etnik, mezhebi ve dini gruba karşı tavır almayacaklarını
bildiren Bakan Davutoğlu, "Çünkü bu konular bölgedeki bütün
aktörleri yakından ilgilendiriyor. Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da
veya herhangi bir Orta Doğu ülkesinde, kardeş ülkede biz etnik,
mezhebi ve dini bir ayrımı kesinlikle politikamızın esası yapmayız.
Hiçbir etnik, mezhebi ve dini bir gruba karşı tavır almayız. Aksine
bütün etnik, mezhebi ve dini grupların bulundukları ülkelerde barış
içinde ve tam bir eşit vatandaş statüsünde haklarına sahip şekilde
yaşamaları temel politik önceliğimizdir. Birçok yerde zikredilen
görüşlerin bu anlamda temeli yoktur. Suriye’de bundan sonra bütün
kesimlerin eşit haklara sahip olması temel ilkemizdir. Bu çerçevede
Suriye’deki her kesimle ilişkilerimiz hep yoğun olmuştur. Bundan
sonra da bu yoğunluk içinde devam edecek. Tabii Irak’taki son
gelişmeleri de bu ziyarette ele alacağız. Çünkü Irak’ta son derece
kritik bir seçim sürecine giriliyor" ifadelerini kullandı
"ÖNEMLİ OLAN KALICI BİR STATÜ ŞEKLİNDE EMRİVAKİYE GİDİLMEMESİ"
Türkiye’nin baştan itibaren 3 temel isteklerinin olduğunu anlatan
Davutoğlu, "Bunu biz Kürtlere söylediğimiz gibi Sünnilere,
Türkmenlere, Nusayrilere de aynısını söyledik. Bir, rejime destek
vererek bu zulmün parçası olmayın. İki, seçilmiş bir Suriye
parlamentosu oluşuncaya kadar herhangi bir emrivaki sürecin içinde
olmayın. Üç, Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek bir faaliyet
içinde olmayın. Bu açıdan bakıldığında Salih Müslim’in gerek
toplantıda beyan ettiği görüşler gerekse kamuoyuna verdiği mesajlar
açıktır. ’Rejimle aralarına mesafe koyduklarını’ ifade etmiştir.
Herhangi bir özerklik veya başka bir taleplerinin olmadığını açıkça
ifade etmiştir. Ancak diğer muhalif gruplar gibi etkin oldukları
yerlerde yani şehir bazında bir şekilde sivil yönetim kurma
ihtiyaçları var. Tabii bunlar bir zaruretten kaynaklanan bu tür
geçici tedbirler olabilir. Önemli olan kalıcı bir statü şeklinde
emrivakiye gidilmemesi. Bunu da Türkiye kaygı duyduğu için değil,
böyle bir emrivakinin Suriye’de zaten çok kırılgan olan durumu da
kırılganlaştıracağı için bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. O
açıdan verilen mesajlar bizim beyan ettiğimiz prensiplere
uyumludur. Ayrıca tabi bir önemli beklentimiz Suriye muhalefetiyle
daha organik bir ilişki içine girmeleri. Bu konuda da bizden yardım
talep ettiler. Biz de Suriye muhalefetiyle görüşerek Kürt grupların
da Suriye muhalefeti içerisinde yer alma konusunda gerekli katkıyı
yapacağız. Önemli olan Suriye’nin geleceğini inşa edecek kesimlerin
tek bir çatı altında toplanması, aralarındaki problemleri aşıp
Suriye’nin geleceğine el ele birlikte yürümeleri..." diye
konuştu.
"TÜRKİYE, MISIR’IN HUZURU, İSTİKRARI, İÇ BARIŞI BAKIMINDAN
OLABİLECEK POZİTİF GELİŞMELERE HER ZAMAN KATKI VERMEYE
HAZIRDIR"
Bir gazetecinin Mısır’daki olaylara ilişkin bir sorusu üzerine
Davutoğlu, Türkiye’nin bu konudaki tutumunun ilkesel olduğunu
belirterek, "Biz, Mısır’da demokratik sürece dönülmesi ve
demokrasinin restore edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün
temaslarımız bu yöndedir. Mısır, bölgemizin bel kemiği bir ülkedir.
Mısır’da ortaya çıkabilecek herhangi bir olumsuz gelişme bütün
bölgeyi olumsuz etkiler. Son dönemde yaşananlar acı gelişmelerdir.
Özellikle gösterilerde 200 Mısırlı kardeşimizin hayatını kaybetmesi
durumu daha da kritik hale getirmiştir. Bu çerçevede dün
kendilerinden gelen taleple Birleşmiş Milletler (BM) Genel
Sekreteri Ban Ki-mun ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile telefon
görüşmesi gerçekleştirmiştim. Bugün de Kahire’yi bu çerçevede
ziyaret etmekte olan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek
Temsilcisi Catherine Ashton ile görüşme yaptım. Ayrıca değişik
temaslarımız sürüyor. Türkiye, Mısır’ın huzuru, istikrarı, iç
barışı ve bölge üzerindeki etkisi bakımından olabilecek pozitif
gelişmelere her zaman katkı vermeye hazırdır. Önemli olan Mısır’da
halkın iradesinin siyasi yapıya yansıyacağı sürecinin bir an önce
başlamasıdır. Bu konuda elimizden gelen çabayı gösteriyoruz,
göstermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
(İHA)