Davutoğlu'ndan 'Öcalan'ın çağrısı' için ilk yorum
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında Abdullah Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma çağrısına ilişkin kritik açıklamalar yaptı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısı
kapsamında Meclis'te yaptığı konuşmada 28 Şubat Cumartesi günü
HDP'li sırrı süreyya Önder'in duyurduğu 'Abdullah Öcalan'ın PKK'ya
silah bırakma çağrısı'na ilişkin kritik açıklamalar yaptı.
Portekiz ve ABD ziyaretleri nedeniyle 1 gün erken
yapılan grup toplantısında "Başbakan Davutoğlu, Cumartesi
günü yapılan açıklamayla yeni bir aşamaya geldik. Üç hususa dikkat
çekmek istiyorum, yeni bir dönem başlıyor." dedi.
İşte Başbakan'ın o konuşması:
Beklentimiz talebimiz 2013 Mart’ında yapılan
açıklamada, birkaç ay içinde silahlı tüm unsurların Türkiye’yi terk
etmesiydi. Tam biz bu yola çıkmışken gezi provokasyonlarıyla
Türkiye’nin sokaklarını birbirine kattılar ve bu süreç yavaşladı.
Onlar için yavaşlamış olabilir ama biz ne gerekiyorsa yapmaya devam
ettik. Demokratikleşme paketini başbakanımız olan cumhurbaşkanımız
açıkladı. Kasım ayında yeni bir ümit yeşermişti 17-25 kumpaslarıyla
bu sürecin önüne geçilmeye çalışıldı. Ne zaman çözüm süreciyle biz
bu milletin fertleri arasında kardeşlik tohumlarını fidan gibi
büyütmeye başlamışsak birileri çözüm sürecini baltalama faaliyetine
giriştiler.
Kumpaslara milletimiz seçimlerle cevap verdi. biz Haziran 2014’te çözüm sürecini yasalaştırdık. Yaptığımız ilk çalışma çözüm süreci yasasına dayalı olarak kurumları oluşturmak oldu. en geç 15 günde bir çözüm süreci kurulunu toplayarak durumu değerlendirdik. 6-7 ekim Kobani olayları tamda yeni bir ümit ortaya çıktığında yapılan provokasyondur. İç güvenlik reformu, alınan bir tedbirdir. Çözüm sürecinin önünü açacak bir tedbirdir. Kimsenin şehirleri sokakları kaosa dönüştürerek kardeşlik projesini sabote etmesini engelleyecek bir yasa tasarısıdır. Onu engelleyen bir şart da değildir. Bir taraftan özgürlüklerin korumasıyla kamu düzeni demeye devam edeceğiz, diğer taraftan da cumartesi yapılan açıklamanın özü olan silahsızlanmayı demokratik siyaseti savunmaya devam edeceğiz.
“CUMARTESİ GÜNÜ YAPILAN AÇIKLAMAYLA YENİ BİR AŞAMAYA
GELDİK”
Cumartesi günü yapılan açıklamayla yeni bir aşamaya geldik. Üç
hususa dikkat çekmek istiyorum, yeni bir dönem başlıyor. Birincisi
ortak aidiyet duygusunun güçlendirilmesi. 77 milyon vatandaşımızın
bu ülkeye tam bir ortak aidiyet bilinciyle bağlanması en önemli
teminatımızdır. Tarihdaşlık ve vatandaşlık. Şimdi düşününüz
Alparslan’ın Malazgirt’e yürüyen ordusunda Türkler de Kürtler de
vardı. Selahaddin Eyyübi’nin ordusunda da vardı. Sarıkamış’a
yürüyen gençler her etnik ve mezhebi gruptan gençlerdi.
Çanakkale’ye yürüyen gençler de istiklal için yürüyen gençler
arasında bu toprakların bütün evlatları vardı. Ortak tarihdaşlık
bilincimizi korumaya devam edeceğiz. Bu ortak tarihi aşıp hani ki
onlar da bizim medeniyetimizin parçasıdır, Osmanlı ve Selçuklu’yu
unutturarak değil, Mezopatamya’da oradaki Eyyubileri Akkoyunluları
unutturarak bu milletin fertleri arasında iki ayrı tarih varmış
gibi bilinç oluşturmaya çalışanlara karşı, biz inadına Alparslan’ın
Süleyman Şah’ın o yolda yürüyenlerin takipçisiyiz demeye devam
edeceğiz. Bu yürüyüş gibi son şah Fırat operasyonunda Karakozak’a
yürüyenler arasında Türkiye’nin her yerinden askerlerimiz
vardı.
BAŞBAKAN YAŞAR KEMAL'İ ANDI
Yaşar Kemal'e bir kez daha Allah'tan rahmet
diliyorum.
Kat sayıyla öğrencilerimizin önü kesilmişti. Şimdi yeni Türkiye
var. Yeni Türkiye'de özgürlükler ve demokrasi hakim. 28 Şubat
dönemi yasaklarla anılmıştı. O zaman esnaflar kasaları
fırlatıyorlardı. Yoksulluğa karşıu bu dönemde şeffaflaşan yasalarla
yoksulluğun önü kapandı. Onların özledikleri tankalrın Sincan'da
yürümesi.
TSK dosta güven, düşmana korku veren kapasiteye ulaşacak. Ama tanklar artık Ankara'nın, Türkiye'nin hiçbir sokaklarında dolaşmayacak. Onlar eski Türkiye alışkanlıklarını sürdürenler.
"28 ŞUBAT'IN SON KALICI İZLERİ DE SİLİNİYOR"
28 Şubat'ın son kalıcı izleri de siliniyor. Dikkat ediniz, 28 Şubat'ta tanklar Sincan'da yürümüşlerdi; 27 Mayıs'ı, 12 Mart'ı, 12 Eylül'ü hatırlatırcasına. 28 Şubat'ın bu seneki yıldönümünden birkaç gün önce bu sefer Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kudretinin timsali olan tanklar, Suriye'de Süleyman Şah'ın kutsal emanetini korumak üzere yürüdü. Dünyanın her yerinde temsil eden halkın oyuyla gelen Türkiye küresel güç olma yolunda istikrarını sürdürecek.
Artık sivil ya da askeri brokrasinin karar aldığı dönen kapandı. Herkes sorumluluğunun gereğini yapacak. Yine 28 Şubat günü çözüm süreci aşamasında çok önemli bir adım attı. Milli iradeyi Türkiye'nin içinde ve dünyada hakim kılan bir kudrete sahibiz.
12 Eylül ve sonrasında, 28 Şubat ve sonrasında, örgüt yapısı birbirine öyle karşıtlar sürdüler ki 35 bin vatandaşımızı kaybettik. Terörde 1,5 trilyon kaybettik. Çözüm süreci hedeflerine ulaşmada çok ciddi bir aşamaya geldik. Adım adım her yasağı kaldırdık. Biz köklü bir devrim gerçekleştirdik. Diller muhabbet diliyle değerlidir.
Red ve inkar politikaları ülkemizin geleceği açısından 35 yıl kaybettik. Şimdi AK Parti ile birlikte yeni bir dönem ile başladık. İlk AK Parti hükümeti daha ilk attığı adım olağanüstü hali kaldırmak oldu. Milli birlik ve berabeliğimizi hakim kılan bir dönem başladı.
12 Eylül döneminde sorarlardı kızımın adını yazmak istememişlerdi. AK Parti iktidarlarıyla özgürlüklerle karşılandı. Büyük şairlerin eserleri arapça kökenli olduğu için yayınlanamıyordu. Nefret dilini, şiddet dilini kullananlar çirkin iş yapmış olurlar. Adım adım her yasağı kaldırdık. Biz köklü bir devrim gerçekleştirdik. Diller muhabbet diliyle değerlidir. Gönül diliyle konuışmaya devam edeceğiz.
Artık bu toprakların dağlarında da meralarında da türküleri de şen ve kardeş olacak. Biz bu yola çıkmışken gezi provokasyonları yaptılar ve süreci yavaşlattılar. 1 Eylül'den bu yana en fazla 15 günde 1 çözüm kurulunu topladık gereken kararları aldık.
İÇ GÜVENLİK PAKETİ
Bir taraftan iç güvenlik paketiyle kamu düzeni devam edecek diğer
taraftan silahsızlandırmayı yapacağız. Birincisi ortak ahilik
bilincinin oluşması, tarihdaşlık ve vatandaşlık. Tüekiye
Cumhuriyeti vatandaşları modern bir hükümetin vatandaşarı olarak
eşit haklara sahip vatandaşlardır.
Eğer bir ülkede demokrasi varsa bütün dertlerin şifası vardır
demektir. Hiçbir şekilde silahlı mücadele kesinlikle o yapıya en
büyük darbedir. Tabi göreceğiz. Türkiye'nin herhangi bir yerinde
böyle şeyler görmeyeceğiz. Kimin ne derdi varsa tartışacağı yer
TBMM'dir. Savaş değil barıştır. Biz önümüzdeki günlerde de her konu
için tartışmaya hazırız.
"ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLİDİR, ÖZGÜRDÜR VE YERLİDİR"
Bugün bu saatte Türkiye'nin doğan bebeklerini selamlıyorum. İşte bizim için çözüm süreci ortak ideallerin yükselmesidir. Bizim görevimiz çozuklarımızın özgür bizimde büyümesidir. Çözüm süreci millidir, özgürdür ve yerlidir. Söz verildiği gibi silahlar bırakılsın. Geleceğimizi inşaa etmek için ne gerekiyorsa yapalım ama düşmanlık tohumu ekmek isteyen herkese kariı omuz omuza duralık AK Parti başından beri ilkeli davrandı. Tek vatan, tek millet demeye devam etti.
"DİĞER PARTİLER İÇİN SINAV GÜNÜDÜR"
Şimdi diğer partiler içinde sınav günüdür. Çağrı karşında önce
olumlu mesaj verdiler ama henüz bir kararlılığı yokturç Ana
muhalefet olmak anayasa da bunu gerektirir. Burada önemli olan ana
muhalefet olarak sorumluluk edinin.
Biz AK Parti olarak Türkiye'nin her bir köşesine gittik, muhalefeti de gitmeye davet ediyoruz. Gelin hep beraber konuşalım. Irak ve Suriye etnik çatışmalarla parçalanıyorsa Türkiye'den birlik çağrıları yükseliyorsa. Bu çağrıya kulak verin. AK Parti her yerde özgürlük demeye, milli birlik ve beraberliği korumaya kararldır.
HDP'lilere sesleniyorum Bir yandan Dolmabahçe'de bu açıklamalar yapılıyorsa diğer yandan sesler yükseliyor. Şiddet dili kullanırlarsa onlar kaybederler.
Biz her ne surette olursa olsun bu süreci sahiplenmeye devam edeceğiz. 77 milyonun birbirinden emin olduğu bir Tükiye görüyoruz. 7 Haziran'da seçime giderse kim hangi partiye oy verirse versin elele gitsin. Birlik ve kardeşlik içinde oy kullansın. Türkiye'nin geleceği parlaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
İstanbul'daki 3 katlı büyük istanbul projesi. Ekonomik gücümüzün ve kudretimizin geldiği noktayı belirtiyor. Üst ve alt kat karayolu geçişi için orta kat raylı sistem için. Bu da hiçbir yerde yok. Bu yüzde 100 Türk mühendisleriyle gerçekleştirilen bir proje. Bu da devletin kasasından hiçbir şey çıkmadan olacaktır.
Kendi işini kuruyorsa engelli vatandaşlarımıza 36 binleriya kadar hibe vereceğiz. Son olaran şunu zikretmen istiyorum. Diğer partiler kendi iç meseleleriyle uğraşırken biz çalıştık. Büytün aday adayları değerlendirmeleri titizlikle ilerleyecek. Katılım yüzde 90'ı aştı. Partimiz bu süreci sahiplendi. Bütün teşkilatımıza ben buradan teşekkürlerimiz sunuyorum.