Davutoğlu'ndan o adaylar Gülenci iddiasına yanıt
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'ye adaylık başvurusunda bulunanların yarısı hakkında söylenen iddialarla ilgili konuştu.
Davutoğlu, Ak Parti’ye adaylık için başvuranların yüzde
50’sinin Gülen cemaatine yakın isimler olduğu iddiasını ‘Tuzluklar
süzgeçlere takılır’ diye yanıtladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York’tan dönerken uçakta
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sohbette yer alan Miliyet Genel
Yayın Yönetmeni Fikret Bila, açıklamaları gazetinin manşetine
taşıdı.
TUZLUKLAR BU SÜZGEÇLERDEN GEÇEMEYECEK KADAR BÜYÜK
NESNELERDİR
Başbakan Davutoğlu ‘Ak Parti’ye adaylık başvurusu yapanların yüzde
50’sinin Gülen cemaatine yakın olduğu’ iddialarının anımsatılması
üzerine şunları söyledi: “Öncelikle böyle bir veri nerden geldi ona
bakmak lazım. Böyle bir şey mümkün değil. Aday adaylığı demokratik
bir hak ama aday olmak partinin karar vereceği bir iştir. Adaylığa
geçişte en kurumsal çalışan parti AK Parti’dir. Bahsettiğiniz
kişilerin temayüllerden geçmesi mümkün değil. Hadi geçti diyelim.
Alt komisyon, sonrasında üst komisyon var, sonrasında da biz varız.
Bu süzgeçlerden sonuç almaları mümkün değil. İllerde sivil toplum
kuruluşları arasında da bir temayül yapacağız. Tuzluklar bu
süzgeçlere takılırlar. Tuzluklar bu süzgeçlerden geçemeyecek kadar
büyük nesnelerdir. Kendilerini belli ederler, geçemezler. Elekten
tuzluk geçmez, merak etmeyin. Gerekli tedbirleri aldık. Ben ayrıca
paralel yapının HDP, CHP ve MHP’de kendine yer aradığını
düşünüyorum. Her üç parti ile de paralel yapının ilişkisi var. Bu
da doğal bir durumdur. CHP yüzde 35 alırsa HDP yüzde 10 alırsa
yüzde 45 yapıyor. Üzerine de MHP’yi koyun. Böyle bir dizayn
yapılmış. Kılıçdaraoğlu’na da bunun için yüzde 35 hedefi koydular.
Ve o da bu tuzağa düştü.”
Davutoğlu’nun, gündemdeki kritik başlıklara ilişkin görüşleri
özetle şöyle:
TAKDİR SAYIN GÜL'ÜN KENDİSİNİNDİR
(Cumhurbaşkanlığından vekilliğe geçiş biraz garip olmayacak mı,
sorusu üzerine) “Örnekleri Avrupa’da var. Eski başbakanlar eski
cumhurbaşkanları arasından böyle örnekler var. Takdir Sayın Gül’ün
kendisinindir. Bunun doğruluğunu, yanlışlığını tartışmak bizim
haddimiz değildir. Bence davet dışarıdan birine yapılır. Burası
onun kendi evidir.”
DÜNYADAKİ TÜRKİYE KARŞITI ALGI OPERASYONU
Dünyadaki Türkiye karşıtı algı operasyonuna yeni bir argüman olarak
bunu gündeme getiriyorlar. Yabancı yatırımcılar ve onların Türkiye
analistleri ile konuşuyoruz. Onlara ‘Geçen hafta cumartesi günü
Türkiye’de ne oldu, bana söyler misiniz?’ dedim.
Kendi aralarında tartışıyorlar. Hiçbiri bilemedi. Türkiye uzmanları
bu soruma cevap veremedi. ‘Bakınız cumartesi günü Türkiye’de 30
yıldır devam eden çatışmayı sona erdirecek silah bırakma çağrısı
yapıldı. Hiçbirinizin nasıl haberi olmaz’ dedim. Ekonomik analiz
yaparken her türlü açıklamayı değerlendirme ölçütü olarak kabul
ediyorsunuz ama 30 yıldır akan kanı bitirecek bu açıklama
radarınıza girmiyor. Benzer silah bırakma çağrısı Kolombiya, Sri
Lanka’da, Filipinler’de yapıldığında dünyada birinci haberdi. Niye
Türkiye için bir numaralı haber olmadı? Olumlu haberler radarınıza
girmiyor ama CHP ile ilgili temelsiz iddialar gündeminize
gelebiliyor.
Çözüm süreci ile Türkiye’nin yatırım güvenliği artmıştır. Son çağrı
ile yatırımcı için bir coğrafya risklerden arındırılıyor ama sizin
bundan haberiniz yok, dedim. Bunun getirdiği siyasi istikrar
ekonomiyi şaha kaldırır. Hesabımıza göre, sadece savunma konsepti
dahilinde bu sorun nedeniyle yaptığımız harcama 500 milyar
dolardır. Bunu anlatmak için başbakanın New York’a gelip tek tek
anlatması mı gerekiyor? Uluslararası medya bunları görmüyor,
göstermiyor.
Bunun da arkasında Türkiye karşıtı uluslararası lobiler var.
Medyayı kontrol eden bu lobiler olumlu bir durumu göstermek
istemiyor. Normalde, o çağrının bizim kredi notumuza ve
görünümümüze hemen etki etmesi lazım. Bu bile çok net bir
gösterge.”