Davutoğlu'ndan koalisyon sinyali!
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet kurmak için hiç kimseye kapıları kapatmadan görüşeceğini söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim sonuçlarına bakılarak
millete küsülmeyeceğini söyledi. Seçim dönemi boyunca koalisyonun
zararlarının millete anlatıldığını; ancak sandığın koalisyonu
işaret ettiğini söyleyen Davutoğlu, seçim sonrası MHP, CHP ve
HDP'nin yaptığı açıklamaların doğru olmadığını, samimiyet şartıyla
koalisyon kurabileceklerini ifade etti. Davutoğlu, tüm partilerle
hiçbir dayatma olmadan görüşeceklerini açıkladı.
Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri sonrası ilk kez konuştu.
TRT'de katıldığı canlı yayında seçim sonuçlarını değerlendiren
Davutoğlu, sandığa katılımın yüksek olduğunu, milli iradenin en iyi
biçimde yansıtılmasının kendisini mutlu ettiğini söyledi. Davutoğlu
canlı yayında şunları söyledi;
"SEÇİM SONRASI KAOS DÜŞÜNENLER"
Şu parti kazanırsa hile olur, bu parti kazanırsa hile yok gibi
yaklaşımın benimsenmemesini bir kez daha söylüyorum. İşte dediğim
gibi öbür ihtimali düşünmedik zaten ama düşünenler buna hazırlık
yapanlar, seçim sonrasında kaosa hazırlık yapanlar, şu an
zafer naraları atanların bir çelişki olduğunu söylemek isterim.
"SEÇİM HARİTASINA BAKIN"
AK Parti tek partili hükümet kuramamasından zil çalıp oynayanlar için söylüyorum, şöyle bir haritaya bakın. Bu harita ne söylüyor? Türkiye’nin bütününde var olan tek parti hala AK Parti. Bir parti doğu, bir parti batının kenarına sıkışmış. AK Parti 56 vilayette birinciyiz. CHP takriben 37 vilayette vekil çıkaramadı, MHP 35 vilayette, HDP 55-56 yerde çıkaramadı.
SEÇİM ÖNCESİ BEKLENTİLERİNİZİ ALAYIM. TABLO NASIL
GÖRÜNÜYORDU, SEÇİM GECESİ NASIL GÖRÜNDÜ?
Millete küsülmez, millet ne derse doğru olan odur. Yani AK
Parti’nin 49’lardan, yüzde 43,5 civarında oylarının yüzde 41’e
gerilemiş olması, bir göreceli olan bizim muhasebe etmemiz gereken
bir olgudur. Hiçbir seçim neticesi dolayısıyla, millete sitem
duygusu içinde olmadık. Milletimizin verdiği karar doğrudur.
Hiçbir arkadaşımızın millete dönük bir sitem cümlesini duymak
istemem. Milletimiz doğru karar vermiştir. Bunu doğru okumamız
lazım. Yüzde 41 bir başarıdır, kimse kendi yenilgisinden
başarı çıkarmaması lazım. Yüzde 26’da istifa ederim diyen
Kılıçdaroğlu, 25’e başarı diyorsa, başkasının başarısından hisse
çıkarıyor demektir. 16 puan fark var, bu batı demokrasilerinde
büyük bir farktır.
Peki yüzde 41 bu sefer nispet olarak, göreceli olarak en başarılı en parti, 1960’tan bu yana yüzde 40’ı bizim dışımızda sadece Adalet Partisi, Ecevit sayın Özal geçti. CHP’nin özellikle, sevmemeleri normal, hedefleri AK Parti’ye dönük bir negatif hedefti. AK Parti zaafa düşürmekti kendilerince, onları şey yapabilirler ama. Tüm sol hareketin 60’tan yana tek başarı hikayesi var, o da Ecevit’in yüzde 41. Dolayısıyla onların tarihi zaferi olarak gördüğü oran, AK Parti’ye şimdi yenilgi gibi gösterilemez.
Dün mesela yüzde 41 oranla biz, CHP yüzde 30 MHP 20 alsaydı, HDP barajdan geçmemiş olsaydı, AK Parti 310 vekil çıkarırdı. 12 yıllık bir iktidardan sonra, yedi cephenin saldırısı altında AK Parti’nin elde ettiği netice önemli bir başarısıdır. Türkiye’nin hükümet kurma sorumluluğunu AK Parti’ye vermiştir milletimiz.
"KAPILARIMIZI KAPATMADIK"
Yeni günün gereği ne? O tabloyu realist şekilde alırız. Meşruiyet sınırları içinde, Türkiye için en doğrusu neyse onun arayışına girdik. O gece balkonda konuşma yaptım, ne olursa olsun AK Parti Türk siyasetinin omurgasıdır. Hiçbir ihtimali de dışlamıyoruz. Aynı gece sayın Bahçeli bütün kapıları kapattı. HDP bütün kapıları kapattı. CHP AK Parti dışında kapı açık dendi.
“HERKES EVİNDE RAHAT UYUSUN”
Hükümet işleyişinde hiçbir aksama olmayacak. Piyasalara söylüyorum,
iş adamlarımıza söylüyorum, STK’lara sesleniyorum herkes evinde
rahat uyusun. O tecelli eden şeyi doğru anlayıp yolumuza devam
ederiz. Süreklilikte sıkıntı olmaz.
“SON ANA KADAR BİZ GÖREVİMİZİ YAPACAĞIZ”
Cumhurbaşkanımıza istifayı verdim, tekrar görevlendirildim. Bu
geçici hükümet falan değil. bürokrasiye de talimat verdim. Bir tek
bürokrat işini aksatırsa, ben de kursam yeni hükümet gelecek, bakan
değişebilir, başkası gelebilir diye işini aksatan bürokrat, veya
yavaşlatan bürokrat veya herhangi bir kesim, buna izin
verilmeyecektir. Son ana kadar biz görevimizi yapacağız.
Bir tarafta da cumhurbaşkanımız yetkilendirdiği zaman, bütün partilerle, hepsi açıklama yaptılar AK Parti ile olmaz türünden. Onların açıklamalarına rağmen söylüyorum. O gün CHP’ye oy vermiş vatandaşlarım, takdiriniz başımızın üstündedir. CHP’nin kapıyı kapatma tarzına bakınız. MHP’li kardeşlerim, daha yeni tablo anında kapıları kapatan şu şununla yapsın, bunları dinleriz ama bizim kimle ne yapacağımıza biz karar veririz. Ama biz yokuz diyen bir tablo. İster koalisyon ister hükümet. Nihayet iktidar olmadan hizmet edilmesi.
“KOALİSYONU DA ANCAK VE ANCAK BİZ
YÜRÜTÜRÜZ”
HDP ise var olan zafer sarhoşluğu içinde kendi şeylerini dikte
etmeye çalışıyoruz. Kurulları işlettim. Benim şahsi düşüncem
vardır. Biz başarılıyız. Bütün teşkilatlara teşekkür de ettim. Bu
kadar geniş cephe karşısında, 60 yıllık demokrasi tarihinin
dördüncü yüzde 40 oy almışız, ülkenin kaderi de bizim elimizde.
Şimdi koalisyonu da ancak ve ancak biz yürütürüz.
“HER TÜRLÜ MÜZAKEREYİ DE AÇIK YÜREKLİLİKLE YAPMAYA HAZIRIM”
Diğerleri yol kapatmayı denerse, her ihtimali de düşünürüz. Diğer partiler iş birliği yaparsa bunu konuşuruz. Hiçbir opsiyonu dışlamadan. Ama bu olmuyorsa başka şeylere gerekiyorsa, onlara da açık. Onlar kendi aralarında bir şey yapacaksa ona da açıktır. Önemli olan meşruiyet sınırları içinde kalmak, iki samimiyet. Tiyatro oynamaması lazım kimsenin. Her muhalefet partisi görüşmemi ilkeli yapacağım. Her türlü müzakereyi de açık yüreklilikle yapmaya hazırım.
KIRMIZI ÇİZGİLERİNİZ… OLMAZSA OLMAZLARINIZ?
Ben kırmızı çizgi tabirini hiç kullanmadım. Çünkü siyaset çizgiler
değil, istikametle yürür. Opsiyonları daraltmış olursunuz. Her
türlü konuyu görüşmeye hazır olmak lazım. Görüşürken ben bu konuya
katılmıyorum dersiniz. Bu siyasetin doğasına da uygun değil. Ama
şey yapmayacağımız ilkeler var. bir kaos çıkar, yarı vesayetçi yapı
çıkar diye ara rejim gibi yol almaya kalkarsa karşılarında dik
dururuz.
Bize oy veren seçmenlerime dönüp söylüyorum. Tek bir oyun dahi zayii olmaması için dimdik ayaktayız. Bize rağmen birisi kaosa oynarsa karşılarında dururuz. Uzlaşı gerekiyorsa koalisyon için ona da hazırız. Türkiye’yi riske atacak şekilde, ekonomiyi dalgalandıralım, AK Parti’ye bir darbe daha vuralım, şu veya bu yolla modelizasyon olmaz. Bizim parlamento grubumuz sadakatini ispat etmiştir.
"MİLLETİN TERCİHİ KOALİSYONDUR"
Koalisyon iyi değil dedik. Ama halk dedi ki, sen böyle diyorsun ama benim tercihim koalisyondur. Şimdi bizde tekrar tartışma açmayız. Önce halkın tercihinin gerektiğini yaparız. Artık halk millet amir, devlet memurdur. Amir olan millet dedi ki, ben koalisyon istiyorum. Onun tercihi. Ama bu tercihi uygun gördüğümüz anlamına da gelmez. Koalisyonlar Türkiye’ye zaman kaybettirir. Ama halk istemişse, bize düşen bunun en iyisini yapmak. İşlemeyen koalisyon, kriz. Ona düşürmeyi z Türkiye’yi. Hükümet var mı yok mu, belli mi belirsiz mi, buna düşürmeyiz.
Benim devlet tecrübem, ülkeye olan sadakatim şunu söyler bana.
En doğrusunu yap. Ama dediğim gibi 79 şartlarına, 2002 şartlarında
olduğu gibi düşürmeyiz. Koalisyonsa en iyisini yapmaya çalışırız. O
olmadığında, yine meşruiyet sınırları içinde neyi yapmak
gerekiyorsa onu yaparız.
HDP'YE UYARI
HDP için şimdi mesela. Büyük bir şenlik içindeler. Hayırlı olsun yüzde 13. Şimdi ispat vakti. Seçim kampanyası döneminde yapmadıklarını şimdi yapmaları lazım. Nişantaşı’nda en yüksek oyu almışsa, Marksist Leninist çizgiden yönünü değiştirip, tek tipçi anlayıştan yönünü değiştirip, Türkiyelileşme noktasına gidecekse, ben şiddeti terörü kabul etmiyorum. Koalisyondan hoşlanmıyorum ben, istemesek de yapacağımız bir şeydir. Şimdi o da PKK’yı seçim döneminde bile kullandılar. Baskı yaptılar vesaire. Ama yeni tabloda demesi lazım ki, şimdi dönüp ey PKK artık ben meşru bir partiyim, silahları bırak demesi lazım. Ben HDP’ye fırsat gibi bakan bütün aydınlara, seçmenlere söylüyorum, şimdi senden silahları bırak demeni bekliyorum. Eğer bunu demezse HDP. Verdikleri ödünç oylar, ihanet etmiş olur. Türkiye’de artık hiçkimse terör istemiyor.
Biz siyasi bedeli ne olursa olsun, çözüm sürecini devam ettirdik.
"ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDER Mİ?"
Onu koalisyonu kiminle yapacağımıza bağlı. HDP’nin de düşünmesi
lazım. Şimdi atabilirler adım. Bir tek onların elinde, biz tek
başımıza şu veya bu yönde bir şey söylemeyiz. Yeni hükümet
kurulana kadar aynen devam ettiririm. Ama yeni koalisyon
nasıl olacaksa onlarla konuşacağız. Ama HDP yapabilir, ben artık
terörün yanında değilim.
“HDP’NİN YAPACAĞI BİR ŞEY VAR…”
Diyarbakır’da 4 vatandaşımız öldürüldü. Güvenlik tedbirlerini
almak bizim görevimizdir. Herhangi bir taşkınlıkla, meşruiyet
sınırları içine kim çıkarsa, gözünün yaşına bakmayız. Ama HDP’nin
yapacağı bir şey var, o çok güzel şeyler söylemlerle kendini barış
sembolü olarak gösteren HDP eş başkanları çıkıp PKK silah bıraksın
demeliler.
AK Parti aslında CHP söylemini dönüştürdü. Merkez ülke gibi bizim
kavramlarımızı kullandı. CHP söylemini değiştirdik. HDP söylemini
de biz dönüştürdük. Bu etki, AK Parti döneminin etkisi olmasa,
liberal takınan bir çok HDP’liler dağda bayırda başka işlerle
meşgul olurdu.
''TEKRAR MİLLETE GİDERİZ''
Bu seçim bir sonuç üretmedi hemen erken seçime
gidelim demek milletin verdiği göreve saygısızlık olur. Diğer
partiler bütünüyle kapatırsa yolları o zaman millete dönerim. O
zaman bana vermesi için tekrar millete gideriz. Meclis kapalı
kalacak değil, yeni talimatın ne diye millete sorarız."