Davutoğlu'ndan IŞİD iddialarına cevap
Abone olToplantının ardından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu'daki
terörün kaynağı olarak Suriye'yi işaret etti Esad yönetimini
suçladı. Türkiye'ye yönelik IŞİD eleştirilerini "psikolojik
harekat" olarak nitelendiren Davutoğlu, örgütlü Türkiye'nin
ilişkisi olduğunu iddia edenlerin bu iddialarını delillendirmeleri
gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Alman Dışişleri Bakanı
Frank-Walter Steinmeier ile bir araya geldi. Çırağan Sarayı'nda
Türkiye-Almanya Stratejik Diyalog Mekanizması 2. Toplantısı
kapsamında yapılan görüşme basına kapalı gerçekleşti. Davutoğlu ile
Alman mevkidaşı Steinmeier'ın görüşmesi yaklaşık 20 dakika
sürdü.
"TÜRKİYE TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNE KARŞI
ÇIKMIŞTIR"
Davutoğlu, toplantı sonrasında bir Alman gazetecinin,
"Türkiye'nin de IŞİD'in ilerlemesinde suçu olduğu ve İslamcı
militanların sınırı aşarak Irak'a gelmelerine izin verdiği... Bu
suçlamalara ne diyorsunuz?" şeklindeki sorusunu şöyle
yanıtladı:
"Türkiye'nin IŞİD dahil herhangi bir terör ya da şiddet
örgütüyle ilgili ilişkisi olduğuna dair bir belgesi olan, onu
ortaya koymalıdır. O belgeyi ortaya koyamadan Türkiye'ye
dönük böyle iddialarda bulunmak hiçbir ittifaklık ilişkisine
yakışmadığı gibi, herhangi bir şekilde siyasi ya da medyada
yansıması bakımından bir zemine dayanmaz. Biz bunu
Türkiye'ye dönük 'psikolojik medyatik operasyon'
olarak algılarız.
"TÜRKİYE TERÖRÜN KARŞISINDADIR"
Türkiye her yerde, kökeni ne olursa olsun terörün her türlüsüne karşı çıkmıştır. Ama şuna da karşı çıkarız: Herhangi birisi terör ile İslam'ı yan yana kullanırsa, bunu kullananlar ister doğuda olsun ister batıda, El Kaide benzeri terör örgütlerine yardımda bulunmuş olurlar. İslam terör ile adlandırılamaz, terör İslam ile adlandırılamaz. Mesela Neo-nazi hareketine biz herhangi bir yerde Alman, Hıristiyan ya da Katolik terörü diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Bu Almanya açısından da Hıristiyanlar açısından da kabul edilemez.
ESED'İ SUÇLADI
Peki kim sorumludur bu terör yapılanmasının ortaya çıkmasından? Birinci sorumlu kendi halkına karşı her türlü saldırı aracını kullanarak kendi halkını katleden Esed rejimidir. İkinci sorumlu da saldırılar karşısında Suriye halkını korumak yerine hiçbir tedbir almayan ve 300 bin Suriyeliyi kimyasal silahlar karşısında sahipsiz bırakan BM Güvenlik Konseyi'dir."
HEDEF SAPTIRMADIR
"TÜRKİYE TERÖRÜN KARŞISINDADIR"
Türkiye her yerde, kökeni ne olursa olsun terörün her türlüsüne karşı çıkmıştır. Ama şuna da karşı çıkarız: Herhangi birisi terör ile İslam'ı yan yana kullanırsa, bunu kullananlar ister doğuda olsun ister batıda, El Kaide benzeri terör örgütlerine yardımda bulunmuş olurlar. İslam terör ile adlandırılamaz, terör İslam ile adlandırılamaz. Mesela Neo-nazi hareketine biz herhangi bir yerde Alman, Hıristiyan ya da Katolik terörü diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Bu Almanya açısından da Hıristiyanlar açısından da kabul edilemez.
ESED'İ SUÇLADI
Peki kim sorumludur bu terör yapılanmasının ortaya çıkmasından? Birinci sorumlu kendi halkına karşı her türlü saldırı aracını kullanarak kendi halkını katleden Esed rejimidir. İkinci sorumlu da saldırılar karşısında Suriye halkını korumak yerine hiçbir tedbir almayan ve 300 bin Suriyeliyi kimyasal silahlar karşısında sahipsiz bırakan BM Güvenlik Konseyi'dir."
HEDEF SAPTIRMADIR
Davutoğlu, Türkiye'nin hiçbir yerde teröre destek vermediğini
belirterek, "Bu tür yayınların bazı yayın organlarında son dönemde
sık sık neşredilir olması, herhangi bir zemine dayanmadığı gibi,
maalesef hedef saptırmadır. Bunu şiddetle reddediyoruz" ifadesini
kullandı.
MALİKİ'NİN POLİTİKALARI
MALİKİ'NİN POLİTİKALARI
Bölgesinde yaşanan olumsuzluklardan en fazla Türkiye'nin
etkilendiğini anlatan Ahmet Davutoğlu, "Irak'ta yeni siyasi
yapılanma konusunda Iraklı liderler karar verecekler. Ama maalesef
son dönemde Maliki ve diğer yöneticilerin politikaları
mezhep ayrımcılığını çözücü politikalar olmadığı için, ciddi
risklerle karşı karşıya kaldık. O bakımdan yeni dönemde
yeni parlamento açılırken ve hükümet yapılanması konuşulurken,
mutlaka bütün tarafların etkin şekilde içinde olduğu bir çözüme
yönelinmelidir. Böyle bir çözüm terör ve şiddet yanlılarının,
aşırıların da hareket alanını daraltacaktır" ifadesini
kullandı.