Davutoğlu'ndan HDP'ye sert sözler!
Abone olBaşbakan Davutoğlu, HDP'den terör konusunda "iki yüzlülüğü" bırakmasını istedi. Davutoğlu baraj tartışmalarına da açıklık getirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'de terörle
mücadelede 90'lara dönüldü" eleştirilerine karşı çıktı, devletin
değil PKK'nın 90'lı yıllardaki gibi davrandığını söyledi. HDP'nin
siyaset alanının daralttığını da ileri süren Davutoğlu, Yenikapı
mitingindeki "HDP'yi baraj altında bırakın" sözlerine de açıklık
getirdi. Davutoğlu, bunu kendisinin değil seçmenin yapabileceğini,
sözlerinin çarpıtılmaması gerektiğini kaydetti.
Ahmet Davutoğlu, Show TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı. Askeri operasyonların yapıldığı Cudi Dağı'na HDP'li milletvekillerinin çıkmasını eleştiren Davutoğlu, Suriye'deki krizi Türkiye'ye ihraç etmek isteyen dış çevrelerinde etkisiyle PKK'nın bölgede yeniden harekete geçtiğini anlattı. Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından bazı satır başları şöyle;
"6-7 Ekim’de Kobani bahanesiyle gerçekleşen olaylardan sonra gerekli her türlü çalışmalar yürütüldü. Dolmabahçe Mutabakatı sadece iyi niyet şeyiyle yürümedi. Dolmabahçe ve 2013’teki hususlarda, silah bırakmada açık niyet sergilenmiş olsaydı, durum farklı olurdu. Seçimden sonra ‘serhildan’ tabiriyle ayaklanmayla kalktıklarında cevaplarını aldılar.
Ahmet Davutoğlu, Show TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı. Askeri operasyonların yapıldığı Cudi Dağı'na HDP'li milletvekillerinin çıkmasını eleştiren Davutoğlu, Suriye'deki krizi Türkiye'ye ihraç etmek isteyen dış çevrelerinde etkisiyle PKK'nın bölgede yeniden harekete geçtiğini anlattı. Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından bazı satır başları şöyle;
"6-7 Ekim’de Kobani bahanesiyle gerçekleşen olaylardan sonra gerekli her türlü çalışmalar yürütüldü. Dolmabahçe Mutabakatı sadece iyi niyet şeyiyle yürümedi. Dolmabahçe ve 2013’teki hususlarda, silah bırakmada açık niyet sergilenmiş olsaydı, durum farklı olurdu. Seçimden sonra ‘serhildan’ tabiriyle ayaklanmayla kalktıklarında cevaplarını aldılar.
Devlet 90’lara dönmedi. PKK döndü. Hiçbir faili meçhul olmadı. Tek bir vatandaşımızın kılına zarar gelirse, gerekeni yaparız. Faili meçhul yapan, sivil havaalanını tehditle uçuşa kapamak isteyen PKK.
"HDP'NİN SİYASET ALANI DARALTILDI"
2013’te Suriye’de, Irak’taki yapıyı görünce heveslendiler. Suriye’deki krizi, Türkiye’ye ihraç etmek isteyen uluslararası çevreler oldu. Buradaki silah ve uyuşturucu baronları da eski rant alanlarına dönmeye çalıştı.
HDP’nin siyaset alanı da daraltıldı. Doğru bir yöntemle yürüselerdi, başarılı bir demokratik hareket olarak başka yerde olurlardı. HDP’nin yaptığı her açıklama Kandil tarafından tekzip edildi. Kandil, PYD’nin DEAŞ’a verdiği mücadeleyle uluslararası meşruiyet kazandığı vehmine kapıldı.
HDP, siyasi hareket olmakla terörü meşrulaştırmak arasında
darboğaza girdi. Demirtaş’a da söyledim: ‘Cesur bir tavır
gösterin.’ 1 Ekim’de konuştuk. 6-7 Ekim’de kanla, şiddetle cevap
verdiler.
Silahlanın diyenler -Yüksekdağ ve çevresi- sonra inanarak
değil, mahcup şekilde ‘Terörden uzak durun’ demeye başladı. HDP’nin
ikiyüzlü tavırdan çıkması lazım.
"CUDİ'DE NE İŞLERİ VAR?"
Bugün milletvekilleri Cudi Dağı’na yürümüş. Orada ne işleri var? Bunun demokratik mücadele kapsamında karşılığı var mı? Canlı kalkan olarak korumaya çalıştıkları bu katiller 12 yaşındaki Fırat’ı, çorbacıda çalışan Şehmuz’u katledenler. Cudi Dağı’na gidenler teröristlerle aynı şeyi yapmış olur.
Ayaklanma, silahlanma çağrıları ile halkaları birleştirmeye
çalıştılar. Beklediler ki, Doğu’daki Kürt kökenli vatandaşlarımız
büyük protestolar yapacak. O vatandaşlar bizden talep etti. ‘Ya
devlet olarak varlığınızı gösterin, ya da ne olacağını bilelim’
dendi. Biz bu halkaları kıracağız. Bildiğimizi düşünmedikleri
yerleri de vurduk. 30 yılın en etkin operasyonları
yapıldı.
"TASVİYE EDİLECEKLER"
"TASVİYE EDİLECEKLER"
Dağ ve şehir yapılanmalarının hepsi tasfiye edilecek. Eğer siz
Anayasa’ya bağlılık yemini etmişseniz, buna saygı duyacaksınız.
Burası Suriye değil. Suriye’de Kürtlerin kimliği yoktu. Bizde eşit
vatandaş konumundalar. Devlette, Dersim olaylarındaki en vahim hata
Kürtlerin, Alevilerin tehdit olarak görülmesiydi.
Cizre’de hiçbir sivil kayıp, güvenlik güçleri yüzünden olmadı.
Sivilleri korumak için sokağa çıkma yasağı getirildi. Cizre halkı
eminim buradaki iyi niyeti ve kararlılığı anlamıştır.
"O SÖZLERİNE AÇIKLIK GETİRDİ"
"O SÖZLERİNE AÇIKLIK GETİRDİ"
Ben HDP'nin yanlış politikalardan bahsettiğimde, kitle HDP'nin
Meclis'ten çıkarılmasına yönelik slogan attı. Ben de 'Bu
bizim işimiz değil, sizin işiniz' demek istedim ve 'Onları
baraj altında bırakın' dedim. Bunu orada uzun uzun anlatamadım ama
söylemek istediğim buydu.”