Davutoğlu’ndan Ergenekon yorumu
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ergenekon davasının Türk siyasetinin ve demokratik değerlerin daha sağlam temellere oturması için bir ölçü...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ergenekon davasının Türk
siyasetinin ve demokratik değerlerin daha sağlam temellere oturması
için bir ölçüde önemli bir muhasebe ve fırsatta sunduğunu
söyledi.
Seçim bölgesi Konya’da AK Parti İl Başkanlığı’nın düzenlediği
bayramlaşma programının ardından gazetecilerin sorularını
cevaplandıran Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ergenekon davasında
mahkemenin verdiği kararı değerlendirdi. Ergenekon davasının Türk
siyasetinin ve demokratik değerlerin daha sağlam temellere oturması
için bir ölçüde önemli bir muhasebe ve fırsat sunduğunu kaydeden
Bakan Davutoğlu, “Gönül isterdi ki, bütün bunlar yaşanmamış olsun.
Normal siyasi mücadele siyasi faaliyet içinde yapılsın ve hiçbir
şekilde siyaset dışı alanlarda iktidar elde etme mücadelesi olmamış
olsun. Türk yargısı bağımsızdır. Yapılacak yorumların yargı
bağımsızlığına halel getirmeden sürdürülmesi önemli. Toplumda eğer
yargıya olan güven sarsılırsa bu birçok başka sarsıntıyı
beraberinde getirir. O bakımdan yargıyı suçlayıcı veya yargı
bağımsızlığını olumsuz etkileyici açıklamalardan kaçınmak lazım.
Nihayet temyiz sürecinde meseleler daha da aydınlığa kavuşabilir.
Bunlar yargıya olan güvenimizin yansımaları olarak terakki
edilmeli” dedi.
Bakan Davutoğlu, birlikte mesai yaptıkları kişilerin ceza almasının
üzüntü verici olduğunu dile getirerek, “Sayın İlker Başbuğ birlikte
çalıştığımız Genelkurmay Başkanı olarak birlikte mesai yaptığımız
arkadaşların bu tür cezalar almasından üzüntü duyuyoruz. Sayın
Başbakanımızında bu yönde açıklamaları oldu. Karar yargının
yetkisinde olan bir husustur. Siyasetin ve siyasi kurumların
yargının bu konudaki yetkisini aşındıracak şekilde açıklamada
bulunması doğru değildir. Sonuç olarak siyasi vehcesi itibariyle
demokrasi dışı her türlü hareket ve demokrasiyi tehlikeye sokacak
her türlü faaliyet konusunda mutlak bir ortak mutabakat sağlanması
ve bu çerçevede bu davanın muhtevasını teşkil eden demokrasi dışı
faaliyetlerle demokrasiyi zaafa uğratma konusunda hiç kimse
tereddüt göstermemelidir. Hukuki vehcesi itibariyle de yargı
bağımsızlığı çevresinde saygı duyulmalı, yapılan tartışmalarında
belli bir seviyede bu çerçevede kalmasına özen gösterilmelidir”
diye konuştu.
Bakan Davutoğlu, ‘Sizce Ergenekon bir terör örgütü müdür ?”
sorusuna, “Demokrasi dışı yöntemlerle demokrasiyi zaafa uğratmaya
yönelen her türlü örgütlü faaliyet bu anlamda toplumu terörize
etmeye yönelik bir anlam taşır ama bu hükmü veren ve bundan sonra
da verecek olan bağımsız yargıdır” cevabını verdi.
“SURİYE İÇİN İRAN’LA İSTİŞARELER SÜRECEK”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir gazetecinin İran yerine
yanlışlıkla Suriye’de yönetimin değiştiği ve ilişkilerin nasıl
olacağı yönündeki sorusunu düzelterek, “Suriye’de de bir gün
yönetim değişir ve halkın egemenliği inşallah hakim olur” dedi.
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yemin
törenine katılarak uzun bir görüşme yaptığını hatırlatan Ahmet
Davutoğlu, detaylı bir şekilde Suriye başta olmak üzere bölgesel
sorunları ele aldıklarını bildirdi. Bakan Davutoğlu, İran Dışişleri
Bakanıyla bir araya geleceklerini ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin
Türkiye’yi ziyaretinin söz konusu olabileceğini açıkladı.
Suriye rejiminin en büyük desteği İran’dan aldığını düşünerek
halkına zulmettiğini söyleyen Bakan Davutoğlu, “Bizim de uluslar
arası toplumunda şuanda beklentisi Sayın Ruhani’nin İran’da
toplumsal taleplerin yanı sıra bölge politikaları itibariyle şuana
kadar var olan görüş ayrılıklarımızın giderilmesi yönünde daha
yakın diyalog içinde olmamızdır. Yaptığımız görüşmede Suriye
konusunda görüş ayrılığımızı giderebilmek için bundan sonra daha
fazla istişare etme irademiz ortaya konmuştur. Kendisi de bunu açık
bir şekilde beyan etti. Önemli olan Sayın Ruhani’nin görevi
devraldıktan sonra atacağı adımlardır. Gerek konuşmasında gerek
ikili görüşmemizde bu beklentilerimizi olumlu yönde teşvik eden
mesajlar vardı. Özellikle Suriye bağlamında bu zulmün biran önce
sona erdirilebilmesi için İran’ın yapabileceği çok katkılar var.
Çünkü Suriye rejimi en büyük desteği İran’dan aldığını düşünerek
maalesef kendi halkına zulüm uyguluyor ve halkın iradesinin tecelli
etmesine imkan tanımıyor. Öncelikle rejimin hem İran’dan hem de
dolaylı yönden destek sağlayan unsurlar tarafından ciddi şekilde
uyarılması ve bu zulmün durdurulması yönünde çalışmalar yapılması
şart. İstişarelerimiz devam edecek, bundan sonra önce İran
Dışişleri Bakanıyla bir araya geleceğiz. Daha sonra Sayın
Ruhani’nin ülkemizi ziyareti söz konusu olabilir. Daha yoğun bir
istişare ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
(İHA)