Davutoğlu'ndan dolar yorumu!
Abone olBazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle dün bir araya gelen Davutoğlu, ekonomiye ilişkin mesajlar verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, doların hızla yükselişini
değerlendirirken, “Bunlar rekleksif tepkiler. Yapısal ve kalıcı
kriz tepkileri değil. Burada kaygılandırıcı bir durum yok” dedi.
Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in haberine göre, Davutoğlu'nun ,
ekonomiye ilişkin mesajları şöyle:
ERKEN SEÇİMİN ETKİSİ
“Her görüşme sonrasında bizzat çıkıp basına açıklama yaptım,
ikili dil kullanmadım. Sayın cumhurbaşkanımız anayasaya uyarak
anayasal sınırlar içinde 116. Maddeye dayalı olarak bir karar
aldığında Sayın Cumhurbaşkanımızı kim izam edebilir? Eğer o karar
alınmak durumunda kalır da hükümeti kurarsam yine anayasal çizgide
kaldığım için kuracağım. Hiçbir ülke bir yılda 4 seçimi böyle az
ekonomik hasarla atlamazdı. Ne bütçe disiplinimizde, ne bankacılık
sistemimizde, ne para politikalarımızda bir sapma oldu. Dar
gelirlilerimizin, enflasyondan ve büyümenin yavaşlanmasından
etkilenmemesi için tedbir de alıyoruz, yatırımlarımız durmuyor.
Türkiye’nin şu ana kadar notunda, bütün bu risklere ve terörle
mücadeleye de rağmen bir olumsuzluk trendi yok.
Geçen hafta Bakanlar Kurulu yaptık, arkasından ekonomi bakanlarını
toplantıya çağırdım. Ondan önce de Merkez Bankası Başkanını kabul
ettim. Sayın Babacan’la birlikte dünya ekonomisindeki gelişmelerle
ilgili çok geniş bir brifing aldım. Yani terörle mücadele,
koalisyon çalışmaları sürerken, bir taraftan halkı ilgilendiren,
diğer taraftan küresel ekonomiyle ilgili toplantılara da devam
ettim.
Sayın Kılıçdaroğlu’yla ikinci görüşmeye karar verdiğimizde doların düşmesiyle Sayın Bahçeli’yle işler bitince doların yükselmesine baktığınızda aynı şeyde, yani bunlar refleksif tepkiler. Yapısal ve kalıcı kriz tepkileri değil. Birinde olumlu yönde, diğerinde olumsuz yönde. Eğer çok kaygılı olsaydım Sayın Bahçeli’yle görüşmeyi pazartesi akşamı yapmazdım yani cuma günü olsun diye haber gönderirdim, piyasaların kapanmasını gözetirdim. Bu tür şoklara karşı ekonomimize ve piyasamıza güvendiğimiz için her an her görüşmeyi yapıyoruz. Yani burada kaygılandırıcı bir durum yok. Ama dünyada var. Bizim o trendleri takip ederek doğru kararlar almamız lazım. Turizm sektöründe aldığımız kararlar oluyor, tek tek noktasal müdahale-lerle birtakım kriz şeylerinin önüne geçiyoruz.”