Davutoğlu'ndan DAEŞ için flaş sözler!
Abone olAhmet Davutoğlu, Türkiye'ye yönelik her türlü tehdit karşısında hazırlıklı olunduğunu ve gerekli önlemlerin alındığını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye yönelik herhangi
bir tehdit karşısında, hazırlıklı olunduğunu ve gerekli
çalışmaların hepsinin ilgili kurumlar tarafından yapıldığını
söyledi. Ordunun ve devlet kurumlarının, her an ayakta olduğunun
bilinmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Türkiye'nin DAEŞ ile
işbirliği yaptığını iddia edenler, vicdanlarını kaybetmişlerdir"
diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, dini azınlıklar ve STK temsilcileri için Sepetçiler Kasrı'nda verdiği iftar davetine katıldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, dini azınlıklar ve STK temsilcileri için Sepetçiler Kasrı'nda verdiği iftar davetine katıldı.
Yemekte bir konuşma yapan Başbakan Davutoğlu, hiçbir ayrım
yapmadan tüm inançları kucakladıklarını belirterek, "Kim ne derse
desin, nasıl eleştirirse eleştirsin, Allah şahit ki kapımıza ve
soframıza gelen hiçbir mazluma ırkını, cinsiyetini, dinini,
mezhebini sormayacağız. 'O geldi mi, onunla birlikte insanlığın
vicdanı da gelir' deyip, kabul edeceğiz" dedi. Başbakan şöyle
konuştu;
"DAEŞ İLE İŞBİRLİĞİ YAPTIĞIMIZI İDDİA EDENLER
VİCDANLARINI KAYBETMİŞLERDİR"
"Bugünlerdeki tartışmalara istinaden söylüyorum: Böylesi barış sofrasından sesleniyorum. Hele hele bir Ramazan gününde Türkiye'nin DAEŞ gibi bir terör örgütüyle işbirliği yaptığını iddia edenler, vicdanlarını kaybetmişlerdir. Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiştir. Türkiye hiçbir zaman, hiçbir zalimin yanında yer almadı, yer almayacak,
"Bugünlerdeki tartışmalara istinaden söylüyorum: Böylesi barış sofrasından sesleniyorum. Hele hele bir Ramazan gününde Türkiye'nin DAEŞ gibi bir terör örgütüyle işbirliği yaptığını iddia edenler, vicdanlarını kaybetmişlerdir. Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiştir. Türkiye hiçbir zaman, hiçbir zalimin yanında yer almadı, yer almayacak,
"HER TÜRLÜ İHTİMALE KARŞI HAZIRLIKLIYIZ"
"Şunu da ifade edeyim; son günlerde yine çıkan haberler güney
sınırımızda, Suriye sınırımızda ve Irak sınırımızda, hem oradaki
insanlık dramlarının bitmesi için mültecileri, oradan gelen
kardeşlerimizi en iyi şartlarda karşılamaya devam edeceğiz ama çok
güçlü bir siyasi iradeyle, eğer Türkiye'nin sınır güvenliğine bir
halel gelecek olursa, eğer Türkiye kendisinin, bu huzur
bahçesinin tehdit edildiği kanaatine varacak olursa her türlü
ihtimale karşı da hazırlıklıdır ve bu hazırlık konusunda gerekli
çalışmaların hepsi yapılmıştır. Kimse etraftaki ateşin
Türkiye'ye sıçrayacağı konusunda bir kaygı içinde olmamalıdır.
Hükümet olarak da şimdi koalisyon çalışmaları içinde evet ikinci
nitelikte bir görev yürüttüğümüzü düşünenler olabilir ama bir
saniye dahi bu görevi yürütüyorsak ülkemizin bir dakikasına mal
olacak bir gelişme karşısında dahi sessiz kalmaz, gerekli her türlü
tedbiri alırız. devlet kurumları da bu tedbirlerin gereğini
yapar.
"GEREKEN TEDBİRLERİ ALIRIZ"
Hiçkimse Türkiye'nin bekasından, huzurundan daha üstün ve ari
değildir. Bu açıdan da şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri'nin,
milletimizin, bir bütün olarak, diğer emniyet görevlilerimizin ve
bütün devlet kurumlarımızın Türkiye'deki bu huzur ortamının devamı
için her an ayakta, her an müteyakkız bir şekilde olduğu da
bilinmelidir ve bu konuda da hiçbir ihmale mahal bırakılmayacaktır.
Sınır boylarımızın ve ötesinin güvenliği için oradan gelebilecek
riskleri azaltmak için alınması gereken tedbirleri alırız. Bu kadim
geleneğimizin bütün Ortadoğu'da barış içinde devamı noktasında da
diplomatik temaslarımızı, çabalarımızı sürdüreceğiz.
"DAYATMAYA VEYA EMRİVAKİYE KESİNLİKLE TAVİZ
VERMEYİZ"
Koalisyon görüşmelerini, Ramazan'ın da bereketiyle iyi niyetle
sürdüreceğiz. Önümüzdeki günlerde hem TBMM Başkanı'nı seçeceğiz ve
bu dönemde TBMM'de daha önce görülmeyecek ölçüde Hıristiyan ve
değişik dini inançlara, Ezidi, mensup milletvekillerinin
mevcudiyeti bizi sevindirmektedir. Bütün renkler TBMM'de
temsil edilecek. Ve orada inşallah Meclis Başkanı seçiminden sonra
da Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesiyle koalisyon çalışmalarını
yürüteceğiz.
Bütün partilere hepinizin huzurunda seslenmek istiyorum: Gelin
hep beraber Türkiye'nin geleceği konusunda ortak ilkelerde
buluşalım. Ama her gün yapılan açıklamalarla eğer birileri 'AK
Parti koalisyona çok istekli, dolayısıyla kendi düşündüklerimizi
dayatırız' diye bir yaklaşımla bize gelirlerse, bilsinler ki biz
gönül sohbeti anlamında ve müzakere anlamında her şeye açığız, ama
dayatmaya ya da emrivakilere kesinlikle taviz vermeyiz.
Onun için, bu Ramazan'ın da bereketiyle ümit ederim ki en kısa
süre içinde milletimize güven telkin edecek ve dışarıda veya
içeride puslu havada bekleyen çevrelerin beklentilerini boşa
çıkaracak bir hükümet kurma çalışmamız başarıya ulaşır. Bunun için
elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Ama ister
hükümetimizi bu şekilde kuralım, isterse kurulamaması halinde
tekrar, yeni bir seçime gidelim, bütün bu senaryolarda bütün
vatandaşlarımızın, hangi dini gelenekten gelirse gelsin, tam bir
emniyet içinde, huzur içinde olmalarını diliyorum. Çünkü
her halükarda Ak Parti 12 yıllık bu dini özgürlükler anlamında
sağladığı kazanımları bundan sonra da koruyacak şekilde, hem
muhtemel bir koalisyonda ya da ileride olabilecek bir seçim sonrası
oluşacak herhangi bir hükümette her zaman aynı kararlılıkta yoluna
devam edecektir. Bizim olduğumuz yerde kesinlikle İstanbul'un kadim
kültürü yaşayacaktır. Bizim sorumluluk aldığımız bir Türkiye'de
hiçkimse dini, mezhebi, etnik kimliği dolayısıyla tahkir
edilmeyecek, herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmayacaktır."