Davutoğlu'ndan bu akşam bomba seçim sürprizi
Abone ol2015 seçimlerine 10 gün kala, Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu akşam bir sürpriz başlıyor. Esas seçim şarkımız bu akşam çıkıyor" diye açıklama yaptı.
Gazetecilerin seçime yönelik sorularını yanıtlayan
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Son hafta bir sürpriz, slogan var mı?"
şeklindeki soruya "Bu akşam bir sürpriz başlıyor. Bugün akşam yeni
bir şarkı başlıyor olması lazım. Esas seçim şarkımız bu akşam
çıkıyor." yanıtını verdi.
"ESAS SEÇİM ŞARKIMIZ BU AKŞAM ÇIKIYOR"
Başbakan Davutoğlu, Türkiye Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni İsmail Kapan ve İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara
Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın gündeme ilişkin sorularını
cevapladı. "Son hafta bir sürpriz, slogan var mı?" şeklindeki
soruyu ise Davutoğlu şöyle cevapladı:
"Bu akşam bir sürpriz başlıyor. Bugün akşam yeni bir şarkı
başlıyor olması lazım. Esas seçim şarkımız bu akşam çıkıyor.
Ekonomik anlamda bir vaat yaptık. Esnaflara sıfır faiz, faizsiz
krediyle ilgili olarak Ocak ayında esnafa büyük bir açılım yaptık.
Çiftçilerimize daha geçen hafta bile seracılar, tarımla ilgili,
damla sulamayla ilgili, sulama kooperatiflerinin borçlarıyla ilgili
çok ciddi tedbirler getirdik. Gençlerle ilgili THY'ye yüzde 30
indirim getirdik. Kadınlarla ilgili bugün devlet yardımlarını
dağıtmaya başladık. Yani her kesime, emeklilerle ilgili seyyanen
100 lira zam verdik. Her kesime, memurlara bir derece verdik. Biz
bunları zaten yaptık ama bunu bir seçim atılımı gibi yapmadık.
Ekonominin kendi doğal mantığı içinde bunların gereğini yaptık.
Ayrıca böyle bir şok edici gibi yaklaşım içinde olmadık. Mega
projeleri açıkladık, üç katlı tüneli açıkladık. En sona bu yeni bir
şey, bölgesel uçağın lansmanını yapacağız yarından sonra. Yani ilk
defa milli bölgesel uçak yapıyoruz. Şoför esnafına dönük olarak
ÖTV'yi kaldıran açıklamalar yaptık. 9 aylık hükümet döneminde şuana
kadar elimizi değmediğimiz hiçbir toplum kesimi kalmadı. Herkese
gereken şeyde ama ekonominin doğal mantığı içinde bunları
yaptık."
"62. miting oldu. Meydanlarını dilini kısaca özetleyebilir misiniz?" şeklindeki soruya Başkan Davutoğlu şöyle cevap verdi:
"ŞU DİKKATİMİ ÇEKİYOR..."
"Genel başkan olarak ilk kampanyam ama daha önce birçok
kampanyada bulunduk. Bir kere miting çağrısından beri yoğun bir
ivmeyle coşku görüyorum. Şu dikkatimi çekiyor açıkçası, bazı yayın
organları özellikle coşkulu AK Parti mitinglerinin 'coşkulu
olmadığı' gibi bir kanaati yaymaya çalışıyorlar. Ama Erzurum
mitinginde, şu ana kadar 62. mitingimiz hiçbir miting vasat bile
değildi, yani çok daha üstündeydi. Herkes gördüğü içinİstanbul ve
İzmir'i örnek vereyim. İstanbul ve İzmir mitinglerinde bu coşku
varsa ne bileyim Erzurum, Sivas'ta olmaz mı? İzmir mitingini burada
ölçü olarak alın. Burada ben coşkuyu veya bir şeyin performansını
üç kriterle değerlendiriyorum; havaalanına indikten veya ulaştıktan
sonra miting meydanına gidene kadar şehirdeki hava. Çünkü o zaten
bizim taraftarlarımız miting meydanında. O sırada zaten şehre kadar
mitinge gitme zahmetine katlanmayan hemşehriler oluyor. Biz miting
meydanına bazen yarım saat gecikmeyle gidiyoruz, yol boyu yoğun
ilgiden. İkincisi katılım. Katılım tek başına yeterli değil,
katılımdaki coşku. Bazen diğer liderlerin de mitinglerini takip
ediyorum. Hiçbir coşkusu olmayan, hazır metinden konuştukları,
iletişimin olmadığı, tek düze, didaktik anlatımdır. Bizim
mitingleri görüyorsunuz. Gelenlerin de katıldığı son derece
hareketli mitingler oluyor. Sonra bir de çıktıktan sonra şehirdeki
hava. Dün olağanüstü İzmir'de mitingin sonrasında Konak Tüneli'ni
açacağız, 1-2 kilometrelik mesafeyi 1 saatte zor vardık. Çünkü
yoğun bir coşku vardı. Dolayısıyla ben alandaki havadan o anlamda
hem mutmainim hem de seçim atmosferi egemen oldukça bu coşkunun
daha da artacağı kanaatindeyim."
"OY VERİN GİTSİNLER' DİYORLAR, 'OY VERİN GELELİM' DEMİYORLAR"
"Bu seçimde seçim neden 'birinci parti ile dördüncü parti (HDP)
arasında geçiyor' izlenimi veriliyor. İkinci ve üçüncü parti
nerede?" sorusu üzerine ise Başkana Davutoğlu, "Türkiye'de bir ana
muhalefet boşluğu var. İktidara alternatif olamayan yapılar var,
yani iktidar alternatifi yok. Bir çerçeve getirip de milleti ikna
edecek dil geliştiren alternatif parti yok. O zaman ne oluyor?
Engelleyici partiler var. Onun için ben İstanbul mitinginde dedim
ki biz özneyiz, onlar nesne, siyaseti biz belirliyoruz. Onların
varoluş sebebi bizi engellemek. Halbuki bizim varoluş sebebimiz
kendi ideallerimizi gerçekleştirmek, biz kimseyi engellemek için
burada değiliz. Bizim varoluş sebebimiz kendi ideallerimiz, onların
varoluş sebebi bizi engelleyebilecek bir performans sergilemek. Bu
çok önemli, çok doğru bir soru. Onun için rakibin biri dördüncü
parti olarak görülüyor, çünkü dördüncü parti de iktidar alternatifi
değil, iktidarı bloke edebilecek bir parti barajı aşması halinde.
Öyle görüldüğü için temel hedefi bloke etmek, Türkiye'ye alternatif
perspektif sunmak değil AK Parti'yi bloke etmek. Bu üç parti için
de geçerli, paralel yapı için de geçerli. Bir paralel daha var, o
da Kandil. O da HDP'nin paraleli. Şimdi DHKP-C de yaptı. Çünkü
CHP'nin tek önceliği var. Bloke etmek, durdurmak, engellemek. Onun
için 'oy verin gitsinler' diyorlar değil mi, 'oy verin gelelim'
demiyorlar. Yani biz gittiğimizde ne olacak sorusunun cevabı yok"
karşılığını verdi.
"SÖYLEDİĞİMİZ HER ŞEYİ 8 HAZİRAN'DA..."
"Partilerin seçim vaatlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?"
şeklindeki soru üzerine Davutoğlu, "Bunlar iktidar ümidi taşımayan
başvurduğu yöntemlerdir. İktidar olamayacaklarını bildikleri için
her türlü vaatte bulunabilirler. Bir sınav yok, vaadin yani nasıl
gerçekleşecek, ne olacak? Halbuki bizim için öyle değil. Biz
söylediğimiz her şeyi 8 Haziran'da hayata geçirmek durumundayız,
yoksa halkın önüne çıkamayız" cevabını verdi.
"BEN HAYATIMDA HİÇ YEMİN ETMEDİM"
"Noter tasdikli ikramiye vaadinden sonra dün Sayın Kılıçdaroğlu, "İki maaş ikramiyeyi vallahi de billahi de vereceğim' dedi" hatırlatması üzerine Davutoğlu şu değerlendirmede bulundu:
"Önce noter dedi inandıramadı, yemin ediyor inandıramıyor. İnsanın sözü 'benim adım Kemal' demekle olur mu? Mesela gitse Kılıçdaroğlu bir bankadan kredi alacak olsa 'Benim adım Kemal, bana kredi verin' dese bankacılar onu kapının önüne koyar. Kredialmak için itibarının olması lazım ya da teminatın olması lazım. Teminatı yok ki. 'Benim adım Kemal' demekle kredi alamayan biri 'Benim adım Kemal' demekle oy alabilir mi? Kardeşim neyin var, ne gelirin var, sonra nasıl ödeyeceksin diye sorarlar adama. Dolayısıyla işin esası o, yemin etme sebebi de o. İtibarı olmayınca yemin eder. Ben hayatımda hiç yemin etmedim. Belki çok zorlandığım 1-2 ama babamda söylerdi, rahmetli yemin ettirmezdi. İnanıyorsa yemine gerek yok, inanmıyorsa niye yemin ediyor. Bir zaruret olur ayrı ama birini ikna etmek için bunu kullanmam."
"6 HAZİRAN'LA 8 HAZİRAN ARASINDA..."
Başbakan Davutoğlu, "Artık son düzlüğe girildi? 7 Haziran günü halk sandığın başında olacak ama 8 Haziran günü nasıl bir Türkiye bekliyorsunuz?" şeklindeki soruya, "Ben sürekliliği öne çıkartıyorum. 6 Haziran'la 8 Haziran arasında çok büyük bir fark olacağını düşünmüyorum. Yani istikrar, iktidar devam eder ve bu süreklilik içinde Türkiye kendisine çizmiş olduğu yolda kararlılıkla yürür. Ondan hiç kimsenin tereddüdü olmasın" karşılığını verdi.
"HER TÜRLÜ GÜVENLİK TEDBİRİNİ ALDIK"
"Doğu ve Güneydoğu'da sandık güvenliğiyle ilgili SKM büroları Van'da saldırıya uğradı" hatırlatması üzerine ise Davutoğlu, "Onunla ilgili her türlü tedbiri aldık. Bu tür saldırılar oluyor ama güvenlik bağlamında her türlü tedbiri aldık. Yani seçim gününde bu tür baskıların olmaması için her türlü tedbiri aldık" diye cevap verdi.
"BEN SAATİ KENDİM AYARLIYORUM"
"Saat takmıyorsunuz, neden? " şeklindeki soruya ise Başbakan
Davutoğlu, "Saat takmıyorum. Ben saati kendim ayarlıyorum" cevabını
verdi.