Davutoğlu'ndan Brüksel'de AB vurgusu

 

Davutoğlu, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ile Konsey binasındaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. 

 

Davutoğlu, İngilizce yaptığı ve TRT'den simültane çeviriyle yayınlanan konuşmasında, Tusk'ı yeni görevi nedeniyle tebrik etti.

"DIŞLAYICI YAKLAŞIMI GÖRMEK İSTEMİYORUZ" 

 

Paris'te omuz omuza olduklarını, Fransız halkına başsağlığı ve dayanışma mesajını tekrar gönderdiğini ifade eden Davutoğlu, Avrupa kıtasında PEGİDA tarzı, Müslümanları dışlayıcı hiçbir yaklaşımı görmek istemediklerini söyledi.

 

 Avrupa'nın çok kültürlü bir kıta olduğunu, böyle olmaya da devam edeceğini belirten Davutoğlu, "İfade özgürlüğü bizim ortak değerimizdir. Bu değer içerisinde paylaştığımız bütün değerlere saygı gösterilmesi gerekmektedir" dedi.

 

Davutoğlu, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk'a çabalarından, Türkiye'nin katılım sürecini anlamasından ötürü teşekkür etti.

 

Ortak hedeflerinin olduğunu çok daha sofistike bir katılım süreci yürütmeleri ve bu süreç içerisinde 17. faslın da açılması gerektiğini dile getiren Davutoğlu, gümrük birliğini, Türkiye için önemli olan transatlantik ticaret ve yatırım ortaklığı konusunu da ele aldıklarını söyledi.

 

 

Bir başka konunun da vize liberalleştirilmesi süreci olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bunun Türk halkı için çok büyük önem arz ettiğini kaydetti.

 

Davutoğlu, "Türkiye ve Türk halkı çok uzun zamandan beri bunu bekliyor. Kabul anlaşmasını imzaladık. Umuyoruz ki bu süreç başarıyla sonuçlandırılacak" dedi.

 

Enerji konusu ve diğer stratejik konuları, Ortadoğu'daki Suriye, Irak krizi ve diğer ortak krizleri de ele aldıklarını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

 

"Türkiye, Avrupa Birliği ile barışın ve istikrarın bu komşuluk bölgesinde kurulması konusunda aynı düşünceleri, aynı çıkarları paylaşmaktadır. Aynı zamanda insani krizler ve mülteci krizleri gibi krizlerde Türkiye, Avrupa Birliği ilişkisinin esasında uluslararası barışın ve istikrarın da omurgasını oluşturan unsurlardan biri olduğunu düşünmekte. Daha düzenli toplantılarda bir araya gelmemiz ve fikir alışverişi yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Umuyorum ki 2015'in başında yapılan bu toplantı bir toplantı dizisinin birincisi vazifesini görür ve Türkiye'nin katılım süreci mümkün olan en kısa zamanda başarıyla sonuçlandırılır."