Davutoğlu’ndan Barzani açıklaması
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Suriye Ulusal Koalisyonu ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi arasında görüşmeler yapıldı ve bu görüşmeler neti...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Suriye Ulusal Koalisyonu ile
Suriye Kürt Ulusal Konseyi arasında görüşmeler yapıldı ve bu
görüşmeler neticesinde Suriye’deki Kürt Ulusal Konseyi’nin Suriye
Ulusal Koalisyonu’na katılması konusunda mutabık kalındı” dedi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Myammar’a hareketi öncesi Esenboğa
Havaalanı’nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bakan
Davutoğlu, bir gazetecinin Suriye’deki gelişmelerle ilgili
sorusuna, “Bugün basına düşen haberler Suriye’de bir özerk yönetim
kurma yönündeki çalışmalar konusunda. Dediğimiz gibi zamanlama son
derece manidardır. Geçtiğimiz hafta içinde Suriye Ulusal Koalisyonu
ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi arasında görüşmeler yapıldı ve bu
görüşmeler neticesinde Suriye’deki Kürt Ulusal Konseyi’nin Suriye
Ulusal Koalisyonu’na katılması konusunda mutabık kalındı. Böylece
Suriye’deki Kürt unsurlarında Suriye’nin meşru temsilcisi olarak
tanıdığımız Suriye Ulusal Koalisyonu’na girmesi mümkün oldu. Uzun
zamandır bizim her iki tarafıda teşvik ettiğimiz bir konuydu”
cevabını verdi.
“Dün yine Suriye Ulusal Koalisyonu bizim de teşvikimizle resmen
Cenevre toplantısına katılacağını ilan etti” diyen Bakan Davutoğlu,
şunları kaydetti:
“Şimdi bu görüşmeler yaşanırken PYD ve PYD bağlantılı unsurlar
bugün böyle bir adım attılar. Biz Suriye’deki etnik ve mezhebi
gruplar arasında hiçbir zaman herhangi bir ayrım gözetmedik. Her
zaman ilkesel davrandık ve bize de her zaman ilkesel bir şekilde
davranılmasını bekledik. PYD ile gerek Dışişleri Bakanlığımızdan
arkadaşlarımızın, gerek diğer kurumlardan arkadaşlarımızın sürekli
temaslarda benimde kamuya deklare ettiğim üç temel husus hep
gündemde oldu. Birincisi, rejime dönük olarak açık ve net bir tavır
takınılması, net bir tutumla rejimin baskılara karşı bir tutum
sergilenmesi. İkincisi, Suriye muhalefeti içinde yer alınması
ikinci bir tavır takınılmaması. Üçüncüsü de Suriye halkının kaderi
Suriye halkının elindedir. Hiç kimse Suriye halkına dışarıdan veya
içeriden bir şey empoze edemez. Dolayısıyla Suriye halkının meşru
seçilmiş parlamentosu oluşana kadar ve onlar herhangi bir yönetim
konusunda ilkesel bir tutum benimseyene kadar hiçbir emrivakiden,
fiili durumdan, nifakça oluşuma yönelinmemesi ve böyle bir adım
atılmaması. Bu kaos ortamında yerel otoriteler çıkabilir. Ancak
Suriye’ye bir sınır çizecek şekilde, iç bölünmeye yol açacak
şekilde bir tutum takınılması ateşle oynamaktır.”
PYD’nin son dönemde uyguladığı baskılara da değinen Davutoğlu,
aklıselim davranılmasını ve Suriye içinde yeni bir çatışma alanının
ortaya çıkmamasını temenni ederek, PYD’nin artık bir karar vermesi
gerektiğini ifade etti.
BARZANİ’NİN DİYARBAKIR ZİYARETİ
Barzani’nin ziyaretiyle ilgili soru üzerine Davutoğlu, şunları
söyledi:
“Şimdi böyle bir durumdan rahatsız olmayı anlayamadım. Davet eden
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’dır. İcabet eden Irak Kürt Bölgesel
Yönetimi Başkanı Barzani’dir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı herhangi bir bölgede birini davet ederse buna icabet
etmek gerekir. Kimsenin rahatsız olmaması gerekir. Özgüvenin ve
normalleşmenin göstergesidir bu ziyaret. Türkiye sınırları
ötesindeki bütün akraba topluluklarını yakın ilişkiye gütme
politikası benimsemiştir. Hükümetimiz de bu politikayı etkin bir
şekilde kullanmaktadır. Sayın Başbakanın Kosova’ya gitmesi, Saray
Bosna’ya gitmesi ne kadar doğalsa bugün Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Sayın Aliyev ile Nahçıvan üzerinde birçok proje konuşması ne kadar
doğalsa yine Irak’ın ayrılmaz bir parçası olan Irak Kürt Bölgesi
Yönetimi ile de bölgesel yönetimle ilgili Kuzey Iraktaki konuların
görüşmesi ve bir araya gelmesi o kadar doğaldır.
Yine nasıl diğer komşu ülkelerden tarih taşlarımız tarihini
birlikte paylaştığımız akraba topluluklarımız ülkemizdeki
vatandaşlarımızla akraba olan her kesimden temsilen Türkiye’de
herhangi bir yere gelmesi doğal ve normalse Irak Kürt Bölgesinden
gelecek elcilerde o anlamda en iyi şekilde karşılanır. Aradaki
muhabbeti tesis eden köprüler oluşturması sağlanır. Irak anayasası
içinde tanımlanmış bir bölgesel yönetim var. Ve bu bölgesel
yönetimle son yıllarda gittikçe artan işbirliğimiz var. Gittiğimiz
de her sokakta bir Anadolu şehrine girmiş gibi Türk şirketleriyle
karşılaşırsınız. İki üç gün önce Irakta, Bağdat’ın Necef ve
Kerbela’yı ziyaret ettim. Oralarda da aynı bağlarımız var.
Dolayısıyla bu ziyaret hem bölgesel yönetimle kurduğumuz ilişkiler
ve Irak’ın birliği ve bütünlüğü açısından büyük bir önem
taşıyor.
Türkiye’de güzel bir vesile ile toplu bir nikah vesilesiyle
ülkemizde olacak Sayın Barzani. Şenlik havasında ziyaret
gerçekleşecek. Çok değerli iki sanatçı Sayın Tatlıses ve Şivan’da
buna katkı da bulunacaklar. Bundan sadece mutlu olmak gerekir. Bu
bir bayramdır. Bu bir düğündür. Düğünden kimsenin rahatsız olmaması
gerekir. Bizim de çevredeki kardeşlerimiz de düğünde de beraber
oluruz Allah muhafaza acı veya yas yaşansa da onda da beraber
oluruz. Dün nasıl Necef de, Kerbela da Hazreti Hüseyin’in yasını
Şii kardeşlerimizle beraber tuttuk. Hafta sonu da bir düğün
mutluluğunu Kürt kardeşlerimizle beraber Diyarbakır da yaşayacağız.
Kimse gocunmasın bu doğal kültürel bağların ortaya çıkmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin özgüven göstergesidir. Bu ilişkiler
artarak devam edecek. Rahatsız olanlar biraz tarih okusunlar. Biraz
gelecek perspektifini geliştirsinler. Görecekler ki bu ilişkiler
herkese fayda sağlar. Bölgeye barış getirir. Orta Doğu bölgesinde
diplomasi çatışmaları çıkartılmak istendiği bu dönemde en doğru
mesajı verecektir.”