Davutoğlu'ndan ABD'ye İran mesajı
Abone olİran'ın konusunda diplomatik yollar aranırken Davutoğlu, Tahran anlaşmasının yürürlükte olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile ABD
arasında geçmişte ve şimdi kalıcı bir kriz olmadığını söyledi.
Terörle mücadelenin Türkiye için hayate önem taşıdığını ifade eden
Davutoğlu, Tahran anlaşmasının geçerliliğini koruduğunu,
İran müzakerelerinde tarafların Türkiye'nin dahil edilmesini
istediğini söyledi.
Davutoğlu, CNN Türk Televizyonu'nda katıldığı programda, iki
ülkenin stratejik öncelikleri ve yöntemlerinin örtüştüğünü
belirterek, ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin benimsediği dilin
ve önceliklerin, Türkiye'nin yaklaşımı ile denk düştüğünü
kaydetti.
İRAN KONUSUNDA ORTAK MESAJLAR
İran konusuna Türkiye'nin yaklaşımı ve BM Güvenlik Konseyi'nde
yaptırımlara ''hayır'' oyu vermesinin ardından Türkiye'nin ABD ile
ilişkilerinde herhangi bir sorun yaşanmadığını vurgulayan
Davutoğlu, ''İran konusunda Obama'nın verdiği mesajların da
Türkiye'nin yöntem olarak benimsediği mesajlar olduğunu''
söyledi.
"TAHRAN ANLAŞMASI GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR"
İran ile yapılan Tahran Anlaşması'nın anlamını kaybetmediğini,
geçerliliğini koruduğunu da belirten Davutoğlu, sürecin başladığını
ve şu anda teknik müzakerelerin yürütüldüğünü bildirdi.
''Prensipte, Eylül ayı içerisinde bir toplantı
olabileceğine dair uzlaşma sağlandığını ancak tarihin
değişebileceğini'' kaydeden Davutoğlu, ''Her koşulda
taraflar Türkiye'nin sürecin içinde olmasını istiyor'' diye
konuştu.
Terörle mücadelenin, Türkiye için ''en hayati
mesele'' olduğunu belirten Davutoğlu, ''bu mücadeleyi
demokrasiyi daraltmadan, insan haklarıyla ilgili hiçbir kısıtlamaya
gitmeden yürütmek gerektiğini, şu anda yapılanın da bu olduğunu''
söyledi.
"IRAK'TA HALA OTORİTE SORUNU VAR"
Davutoğlu, ''Suriye ve İran başta olmak üzere, çevre
faktörlerini ciddi anlamda kontrol altına aldıklarını''
ifade etti. Irak'ta merkezi hükümetin hala otorite sorununun
olduğunu ifade eden Davutoğlu, Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimle
de terörle mücadele konusundaki işbirliğinde iyileşme olduğunu,
ancak bunu yeterli bulmadıklarını kaydetti.
Avrupa ülkelerinden de bu noktada çok net bir tutum beklediklerini
vurgulayan Davutoğlu, ''Türkiye'nin göstereceği tepkinin
maliyetinin artması nedeniyle birçok Avrupa ülkesinde teröre karşı
alınan önlemlerde ciddi gelişme sağlandığını'' söyledi.
"İSRAİL BÖLGESİNDE YALNIZ"
İsrail'in yardım gemilerine müdahalesiyle doğan krizin neden
önlenmediği sorusuna karşılık Davutoğlu, ''Türk demokrasisinin
ikinci sınıf bir demokrasi olmadığını, hükümet olarak riskler
konusunda gerekli uyarıların yapıldığını, ancak bir sivil toplum
kuruluşunu engelleme haklarının olmadığını'' kaydetti. Davutoğlu,
''İsrail'in bugün tarihin en büyük yalnızlaşmasını
yaşadığını, çünkü insanlık vicdanıyla çatıştığını''
söyledi.
''(DIŞ POLİTİKADA) SÜREKLİLİK UNSURUNU HİÇBİR ZAMAN İHMAL
ETMEDİK''
Davutoğlu, ''Dışişleri Bakanlığının geçmiş kadrolarının ve dış
politika birikiminin hakkının verilmediği ve Türkiye'nin yönünün
batıdan saptığı yolunda giderek artan eleştiriler konusunda ne
düşündüğünün'' sorulması üzerine şöyle konuştu:
''Türk diplomasi tarihini çok yakından incelemiş bir akademisyen
olarak, bu gelenekte sürekliliğin ne kadar önemli olduğunu
bilenlerden biriyim ve hiçbir konuşmamda süreklilik unsurunu ihmal
ettiğim söylenemez. Çok köklü bir diplomasi geleneğimiz var
bu en büyük gücümüzdür. Fakat hiçbir diplomasi geleneği
statik değildir, olamaz... Statik olduğu anda tarihe intibak
edemez, çöker. Bizim bu geleneği ele alıp yenilememiz
gerekir.''
Davutoğlu, Türkiye'nin AB ya da Asya ile bütünleşip diğer tarafı
önemsiz görmesini istemenin gerçekçi bir yaklaşım olmadığını ve
ülkeye zarar verdiğini söyledi.