Davutoğlu'na yakın bir kaynak fısıldadı koalisyon...
Abone olAK Parti-CHP koalisyonu kurulacak mı? Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yakın bir kaynaktan koalisyon mümkün açıklaması geldi.
Milliyet gazetesi yazarı Serpil Çevikcan, Başbakan Ahmet
Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında dün
akşam yapılan koalisyon zirvesine ilişkin kulisleri bugünkü
köşesine taşıdı.
Çevikcan, "Kısa süreli reform hükümeti" başlıklı
bugünkü yazısında Davutoğlu'na yakın bir kaynağın açıklamalarını
yazdı.
"...Dün konuştuğum Davutoğlu’na yakın bir kaynak, iddialı
bir ifade kullanarak, 'Sonuç getirecek gibi görünüyor'
demekten kendini alamadı" diye yazan Çevikcan, AK
Parti ile CHP'nin 'reform hükümeti' kurma konusunda uzlaşmaya yakın
olduğunu aktardı.
Serpil Çevikcan'ın bugünkü köşesinden koalisyon kulislerine ilişkin
detaylar şöyle:
"Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun dün gerçekleştirdiği 4,5 saati bulan görüşmesi
birçok açıdan yakın dönem siyasi tarihimize önemli notlar
bıraktı. Ak Parti ve CHP gibi siyasi varlıklarını birbirlerine
sert muhalefette yaşatan iki partinin ülkenin içinden geçtiği bu
sıcak dönemde koalisyon masasını devirmemek için gösterdikleri çaba
kuşkusuz kamuoyu tarafından dikkatle gözleniyor.
Dün, uzun görüşmenin hemen ardından yapılan açıklamalardaki
temkinli üslup ve dikkatle seçilen kelimeler de iki parti arasında
vazoyu kırmadan yol alma isteğinin önemli işaretleri.
SEÇENEKLER ÇOĞALDI
Dünkü görüşmeden hemen sonra Davutoğlu’na yakın kaynaklarla sohbet
olanağı buldum.
Başbakan Davutoğlu’nun Kılıçdaroğlu ile görüşmeye omuzlarında
ülkeyi yönetme sorumluluğu olan partinin lideri anlayışıyla
gittiğine kuşku yok. Ayrıca Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun
görüşmesinin 6 şehit verilen bir günün akşamında gerçekleştiğini de
unutmayalım. Dün gece görüşmeden sonra aldığım bilgiler çok
yüksek bir umut pompalamasının da yanlış olduğunu ancak bugüne
kadar Ak Parti-CHP koalisyonu konusunda en çok umutlanılan noktada
bulunulduğunu gösteriyor.
DAVUTOĞLU'NA YAKIN KAYNAK
Hatta dün konuştuğum Davutoğlu’na yakın bir kaynak, iddialı bir
ifade kullanarak, “Sonuç getirecek gibi görünüyor”
demekten kendini alamadı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun anayasa
başta olmak üzere önemli düzenlemeleri gündemine alan çözüm
sürecini de kapsayan, kapsamlı bir programla en az 4 yıl çalışacak
yüksek profilli bir koalisyondan yana olduğu biliniyordu.
Buna karşılık, Davutoğlu cephesinin bir koalisyon kurulacaksa bunun
daha sınırlı bir programı üstlenecek, daha kısa bir ortaklıkla
yürütülmesinden yana olduğu kamuoyuna yansımıştı. Dünkü
görüşmede, geniş yelpazede bütün seçeneklerin ele alındığı
belirtildi. Bu çerçevede, iki liderin yaptığı değerlendirmenin
sonunda kapsamı, içeriği, öncelikleri detaylandırılacak sınırlı
süreli bir hükümet formülünün öne çıktığını söyleyebiliriz.
EĞER CHP'YLE KOALİSYON MÜMKÜN OLACAKSA...
Konuştuğum kaynaklar, eğer CHP ile bir koalisyon kurulması mümkün
olacaksa, 1 yıldan az süreli bir hükümet olmasının beklenmemesi
gerektiğini kaydetti. Bu süreçte, uzlaşılamayan noktaların
dondurucuya konularak, seçim barajını da içeren bir yeni anayasa
yapımı ve bazı temel reformların yaşama geçirilmesinin
hedeflenebileceği konuşuldu. Bu nedenle reform amaçlı bir
hükümet için biraraya gelinebileceği noktasında bir anlayış zemini
oluştu.
BAROMETRE ARTIDA
İki lider büyük olasılıkla cuma günü tekrar biraraya gelecek. Bu
görüşme öncesi her iki lider partisinin yetkili kurullarında bu
tabloyu değerlendirerek, son görüşleri alacaklar. Ardından
cuma günü yapılması beklenen görüşmede önce bir uzlaşı olup
olmadığını değerlendirecekler, uzlaşının yakalandığı görüşüne
varırlarsa hükümetin öncelikleri ve süresi konusunda başka
görüşmelere kapı aralayacaklar.
Tabi bu noktaya gelinmesi her şeyden önce cuma gününe kadar bu
zeminin korunabilmesine bağlı.
Dün gece görüşmeden çıkan havayı aktaran kaynaklar, “7
Haziran gecesinden bu yana geçen süreyi gözönüne aldığımızda, bugün
itibariyle ilk kez CHP ile koalisyon için verdiğimiz yüzde 51
olasılığının üstüne çıktığımızı söyleyebiliriz. Barometre yüzde
55’in üzerini gösteriyor. Bugüne kadar siyasi mecburiyetlerin
üzerine kurulan istikşafi görüşmelerden gönüllülüğün de devreye
girdiği bir aşamaya çıkmış durumda” ifadelerini
kullandılar.
İki liderin dünkü görüşmesinde sorumluluğun ağır bastığını
rahatlıkla söyleyebiliriz.