Davutoğlu son dakikada vazgeçmiş!

Habertürk Gazetesi yazarı Yavuz Semerci dün düzenlenen TOBB Genel Kurulu’na ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Semerci yazısında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun genel kurula gelmekten son dakikada vazgeçtiğini yazdı.

Semerci, yazısının devamında Davutoğlu'nun istifasının Ankara bürokrasisine yansımasını analiz etti. Semerci, "Ankara bürokrasisi rahatlamış" diye yazdı. 

İşte Semerci’nin yazısının ilgili bölümü:

Heyecansız bir genel kurul izledik. Cumhurbaşkanı Erdoğan yoktu... (Bir gün önce TOBB Hizmet ve Şeref Belgesi Ödül Töreni’ne katılarak 1.5 milyon üyeli birliğin temsilcilerine seslenmişti.)

Başbakan Davutoğlu da yoktu. Kararsız kalmış ama son dakikada gelmeyeceğini iletmiş. Belli ki orada Başbakan olarak seslenmenin anlamsızlığını görmüş. Topluluğu hareketlendirecek tek siyasetçi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. O da iş dünyası temsilcilerine sitem etti:

“Bizi yalnız bıraktınız, ses çıkarmadınız, muhalefet işini bizim omuzlarımıza bıraktınız.’’

Asıl kırgınlığı, laiklik konusunda Meclis Başkanı’na tek bir eleştiri yöneltmeyen TOBB yönetimineydi.

Salonda “Çok haksız değil’’ diye mırıldanan da vardı, “Biz işimize bakıyoruz ve sorunlarımızı zaten aktarıyoruz. Siyasi tartışmalara niye girelim? Niye muhalefet yapalım?’’ diyen de... Kılıçdaroğlu’nu alkışlayanların sayısında bir artış da dikkatimi çekmedi değil.

FOTOĞRAFLA TANIMA

Güvenlik had safhadaydı. İlk kez gördüm. Kimlik kartınızı okutup geçerken bir güvenlik görevlisinin önüne isim ve fotoğrafınız çıkıyor. Ve sizin, o kişi olup olmadığınızı anında gözlüyor. Yani bir başkasının kimlik kartıyla içeri giriş yapmanız mümkün değil.

ANKARA’DA BÜROKRASİ RAHATLAMIŞ...

Bana sorarsanız Ankara’da bürokratından bakanına herkes rahatlamış durumda. İktidar partisine destek verenlerde de bu hava açıkça görülüyor. Siz bakmayın Başbakan Davutoğlu’nun görevi terk etmek zorunda kalmasının yaratacağı olumsuzlukları abartanlara. Patron belli olunca gerginlik bitmiş, yeni duruma alışma ve pozisyon kapma, güçlendirme dönemi başlamış. Ankara, başkanlık sistemine fiilen geçmiş!

Belki yanılıyorum ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bile sinen bir huzur var. Patronun kim olduğunun anlaşılmış olması onun da manevra alanını genişletmiş gibi görünüyor. Parti içinde iki arada bir derede kalmak diye bir sorun kalmamış gözüküyor.

AK Parti’ye yakın işadamları, “Başbakan kim olacak?” sorusuna, “Atamayı Erdoğan yapacak” tarzında yanıt veriyor. Benim gördüğüm Binali Yıldırım daha fazla isteniyor, ama Bekir Bozdağ’a daha fazla şans veriliyor. Bu kadar huzurlu ve “Başbakan kim olursa olsun kabul edilebilir” ruh hali fazlasıyla kasvetli ve renksiz geliyor.