Davutoğlu Rum tarafına seslendi
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Güney Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Anastasiadis ve Rum tarafına seslenerek, bir an önce siyasi irade ortaya ko...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Güney Kıbrıs Rum Kesimi Lideri
Anastasiadis ve Rum tarafına seslenerek, bir an önce siyasi irade
ortaya koyarak süreci daha fazla uzatmamaları çağrısında
bulundu.
Bakan Davutoğlu, Lefkoşa’da KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile
gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ortak basın toplantısı
düzenledi. Davutoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk
tarafında ortak bir anlayış görmekten duyduğu memnuniyeti dile
getirerek, "Gerçekten Kıbrıs Türk halkı yarım yüzyılı aşan bir süre
içinde çok ciddi sıkıntılar yaşadı. Büyük sınavlarla karşı karşıya
kaldı. Ciddi müzakereler yürüttü. Büyük bir müktesebata sahip oldu.
Bugünler dahil Kanlı Noel’in 50. yıldönümünü yaşıyoruz. O günlerde
yaşadığımız acıları Kıbrıs Türk halkı nasıl hissetmişse,
Anadolu’daki kardeşleriniz de öyle hissetmişti. Biz belki çocuk
yaşlardaydık ama o günlerden bugünlere hep Kıbrıs meselesi
hepimizin gönlünde, zihninde yer etmiştir ve yer etmeye devam
edecektir" dedi.
Davutoğlu, "Çok çileli yıllardan sonra rasyonel, son derece akılcı
ve tutarlı müzakere yöntemini ve süreçlerini de yönettiniz. 2004
yılında aslında barışa çok yaklaşılmıştı. O zaman yürütülen
müzakerelerle bugün belki karşı karşıya kaldığımız bazı sorunları
da görmeyecek şekilde barış gerçekleşmiş olabilirdi ama Kıbrıs Rum
tarafı bunu reddetti. Uluslararası toplumun da bunu unutmaması
lazım. Daha sonra 2008’den 2012’ye kadar yine yoğun bir müzakere
talep edildiğinde BM tarafından KKTC bunu çok büyük bir anlayışla
ve işbirliği yaklaşımı ile benimsedi. Önce Sayın Talat müzakereleri
yürüttü, sonra Sayın Eroğlu ve bu anlamda hem demokratik canlılığı,
sürekliliği gösteren hepimizi övünç duyduğu bir tablo ortaya çıktı"
diye konuştu.
"TÜRK TARAFI DEVLET SÜREKLİLİĞİNİ ORTAYA KOYDU"
Bakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da beyan ettiği gibi, Cumhurbaşkanlığına
seçildiği andan itibaren KKTC’deki ortak aklı ve devlet
sürekliliğini gösterecek şekilde kalınan yerden devam edeceğim diye
BM Genel Sekreteri’ne mektupla beyanda bulundu. O gün de ben
Lefkoşa’da idim. Belki bazılarının beklentilerini de yok edecek
şekilde Sayın Eroğlu, bu devlet sürekliliği ve anlayışı iradesi ile
aslında ezberleri bozdu. Aslında KKTC’de ortak bir aklın oluşmuş
olduğunu göstermiş oldu."
"RUM TARAFI SÜREKLİ MANİ ÇIKARIYOR"
Bakan Davutoğlu, "O günden bu güne de çok iyi niyetle müzakereler
yürütüldü. Maalesef 2012 yılında eski Cumhurbaşkanı Hristofyas,
seçimleri gerekçe göstererek müzakerelere ara verilmesini talep
etti. Daha sonra hepimizi ümitlendiren, seçim öncesinde yaptığı
açıklamalar geldi. Hep seçim sonrasında bir an önce bir araya
gelinir ve birlikte kalınan yerden devam edilir ümidiyle bakıldı.
Uluslararası toplum da bu ümit içindeydi. Ama maalesef Sayın
Anastasiadis de seçim sonrasında ekonomik krizi gerekçe göstererek,
uzun bir süre liderler zirvesinin başarması mümkün olmadı. Ancak
son iki üç ay içinde özellikle New York’ta BM’de yürütülen temaslar
paralelinde bu kez liderlerin bir araya gelmesine zemin teşkil
edecek bir ortak açıklama üzerinde çalışıldı. Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti tarafı, Güney Kıbrıs Rum tarafı, Türkiye de elinden
gelen katkıyı sağladı. Dün ben Atina’daydım. Yunanistan’la da
karşılıklı ziyaret konusunda mutabık kalınmıştı ki, bütün bunlar
psikolojik bir atmosfer oluşturmaya yönelik adımlardı. Bu atmosfer
içinde son günlerde yoğunlaşan bir müzakere yürütüldü. Bu
müzakerelerde gelinen noktayı bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızdan
dinlemekten çok istifade ettim. Daha sonra da ilgili hükümet
üyeleri ve ana muhalefet partisi başkanları ile gelinen son
noktadaki tabloyu birlikte tefekkür ettik. Ve benim büyük bir
memnuniyetle müşahede ettiğim husus şu ki, gerçekten demokratik
olgunluk için KKTC’de bütün bu müzakere süreci konusunda ortak bir
akıl ve yaklaşım var. Bu KKTC’nin en büyük zenginliğidir ve Sayın
Cumhurbaşkanımızın gösterdiği liderliğin de bir anlamda
yansımasıdır" dedi.
"KIBRIS TÜRK HALKINA MESAJIM: TÜRKİYE HER ZAMAN KKTC’NİN
YANINDADIR"
Türkiye olarak her zaman Kıbrıs Türk tarafının üzerinde mutabık
kaldığı, anlaştığı, birleştiği her hususta onların yanında olmaya
devam edeceklerini söyleyen Bakan Davutoğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Bu anlamda her zaman olduğu gibi üç mesajı tekrar iletmek
istiyorum. Birincisi KKTC’ye ve Kıbrıs Türk halkına; Türkiye
Cumhuriyeti devleti her zaman olduğu gibi bundan sonra da KKTC’nin
ve Kıbrıs Türk halkının yanındadır. Onların talepleri, onların
beklentilerini yerine getirecek bir barışın gerçekleşmesi için ne
destek gerekiyorsa veririz. Onlar müzakere ederken karşılaştıkları
zorluklar konusunda nuda olaylaştırıcı ne yapılması gerekiyor
onları yaparız, yaptık, yaparız. Bu hafta içinde dahi ben de birçok
dışişleri bakanı muhatabımla ve BM Genel Sekreteri ile bu konuda
görüşmeler yaptık. Sayın Downer’la da bir görüşme yapacağız. Önemli
olan KKTC’nin tek bir hedefe kilitlenmesi ve birliğini ve
beraberliğini bütün siyasi kesimleri ile muhafaza etmesi. Kıbrıs’ta
barışın parametreleri bellidir. Türkiye inşallah nisan ayında
Anadolu’yu su boru hattı ile bağladığımızda, herkes bir defa
görecek ki Anadolu’nun kaderiyle Kıbrıs Türk halkının kaderi bir
bütündür. Bu konuda da desteğimiz sürecek. Her açıdan sürmeye devam
edecek. İkincisi, Kıbrıs Rum tarafına ve özellikle Sayın
Anastasiadis’e olan mesajımız şudur; dünyada hiçbir uluslararası
sorun yok ki, Kıbrıs kadar tartışılmış olsun ve Kıbrıs kadar
müktesebat oluşmuş olsun. 60 yıl içinde hemen hemen her konu
tartışıldı. Şimdi siyasi irade zamanıdır. Ve gerçekten son iki üç
aylık bu metin müzakerelerinde dahi, Kıbrıs Türk tarafı gerekli
olduğunda ne kadar esnek davranabileceğini ve ne kadar işbirliğine
açık olduğunu ortaya koymuştur. Önemli bir an önce şimdi liderlerin
buluşması, inşallah bu müzakereler neticesinde, açıklama metni
üzerinde bir mutabakat oluşacaktır. Ama önemli olan sadece metinler
değil, liderlerin göstereceği siyasi irade ve kararlılıktır. Sayın
Anastasiadis’den ve Kıbrıs Rum tarafından artık bu müzakereleri
sürüncemede bırakmaya yönelik bir taktik manevra değil, stratejik
bir vizyonla kalıcı bir barışı harekete geçirecek, gerçek bir
müzakereyi başlatmalarıdır. Bu anlamda da Kıbrıs Türk tarafının iyi
niyetini biz Türkiye olarak tam teyit ediyoruz. Uluslararası
topluma, başta BM olmak üzere mesajımız şudur; artık bu donmuş
krizi çözmek için taraflar nezdindeki ikna edici ağırlığı herkesin
ortaya koyması lazım. Garantör devletlerin, bütün ilgili tarafların
bir an önce pozitif katkılarını ortaya koyup, kalıcı bir barışın
temin edilmesi çaba sarfetmesi lazım. Ama önü açık, Kıbrıs Türk
halkı izolasyonlar altında inlerken, önü açık bir müzakere ile
sürekli bu statükonun devamına ve bir gün Kıbrıs Türk halkı bıkar
da haklarından feragat eder gibi bir anlayışa izin verilmeyeceğini
de herkesin bilmesi lazım. İki taraflı, iki kurucu devletin
iradesine dayalı, bu iradeyi neşet eden bir egemenlik anlayışına
dayalı bir çözümü artık devreye sokmak ve bu çözümü hayata geçirmek
gerekir."
Davutoğlu ayrıca, "Ben bugün KKTC’de Sayın Eroğlu’nda ve bütün
liderlerde bu iradeyi görmekten memnuniyet duydum. Kıbrıs Türk
tarafında bu irade oldukça, eminim öyle veya böyle bir gün Kıbrıs
Türk halkı da kendi iradesini siyasete yansıtacak zemini
bulacaktır, oluşturacaktır. Türkiye Cumhuriyeti olarak her zaman
yanınızda olduğunuzu bir kere daha teyit etmek istiyorum" şeklinde
konuştu.
(İHA)