Davutoğlu Kürtçe konuştu salon yıkıldı

Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecinin milli bir proje olarak başladığını ve bu şekilde de tamamlanacağını söyledi. Çözüm sürecinde, bazı kesimlerin kara bir dönem başlatmak istediğini, Hakan Fidan'ı hesaba çekmeye çalıştıklarını ifade eden Davutoğlu, Türkiye'ye yürüyerek gelen herkese kapılarının açık olduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır İl Kongresi'nde konuştu. Partililere Kürtçe seslenen Davutoğlu, "Vakit bulursal Güzel Kürtçemizi de güzel Türkçemiz kadar öğrenmek istiyorum" diye konuştu. İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

 

"İşte biz bunun için çözüm süreci diyoruz. Bu süreç bir seçim kazanmak için açılan yol değildir. Çözüm sürecine darbe vurmak isteyenlerin maskelerini indireceğiz. Biz çözüm sürecini; yerli, milli bir proje olarak başlattık. Bu şekilde tamamlayacağız. Biz bu ebedi kardeşliği bir arada tutmaya çalışırken bazıları buna fitne sokmaya çalışıyor. 30 yıldır bu ülkenin anaları evlat acısıyla ağladı biz bu kaderi değiştirmeye kararlıyız.

 

Geçmişte ne zaman bu meseleleri çözmek için yola çıkılsa hep engellerle karşılaşıldı. Devlet içindeki bazı çeteler kara bir dönem başlatmak istediler, Milli İrade ile başa gelen Ak Parti'yi indirmek istediler. Çözüm süreci için Hakan Fidan'ı hesaba çekmek istediler.

 

2006'da Cumhuriyetle ilgisi olmayan mitingleri düzenlediler, Danıştay'a saldırdılar, devletin içindeki karanlık yapılar karanlık bir dönemi başlatıp Ak Parti'yi indirmek istediler.

 

Çözüm süreci ivme kazanmışken Gezi Parkı olaylarını çıkardılar. Biz 2013'te yasa çıkarttık ve tarihte ilk defa çözüm sürecini yasal çerçeveye oturttuk.

 

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve benim için çözüm süreci her ne suretle olursa olsun mutlaka başarıya ulaşacaktır. 

 

 

Şimdi bu sözü verdikten sonra yaptığımız ilk çalışma çözüm sürecine bir mekanizma çerçevesi çıkartmaktı. 6-7 Ekim Kobani olaylarını çıkartarak şehirlerimizi yangın yerine çevirmek istediler, çözüm sürecini durdurmak istediler. Kobani bize tarihin emanetidir. Onlara sahip çıkacağız. Kim bu topraklara doğru yürüyerek gelirse herkese kapımız açıktır.

 

Kobani provakatörlerinden sonra Cizre olayları çıktı. Bilinsin ki her bir Cizreli de bizim kardeşimizdir.

 

Çözüm Süreci ile ilgili 3 hususu dile getirmek istiyorum

 

Birincisi çözüm sürecinin omurgası tarihdaşlıktır, ayrılmaz. Ve bir bütün olarak tarihimizdir. Anadolu tarihi bizim tarihimizdir ama bilsinler ki Anadolu'nun mayası Diyarbakır'ın mayası tevhit ve İslam mayasıdır.

 

 

Türk, Kürt, Zaza yiğitler yine yan yana olacaklar. İnşallah bu ebedi kardeşlik daim kılınacak.

 

Bu fikre kim karşı çıkıyor biliyor musunuz? Çağdaş gibi görünen ulusalcılar karşı çıkıyor. Onlar Cumhuriyet öncesine karşı çıkıyor. İşte 28 Şubat’ta hilal İslamı temsil ediyor diye hilali, bayraktan kaldırmak isteyen Türk ulusalcılar çıktı.

 

Dün Hz. Muhammed'in izzetini koruyan herkese selam ediyorum, yolumuz onun yoludur, ama birileri İslam medeniyet mayasını körertmeye çalıştı. 

 

Bu al bayrak artık mazlumların al bayrağıdır. Nereye giderseniz gidin bu ay yıldız tevhidi, İslam Birliği'ni temsil eder. O yüzden bugün Filistin'de, Pakistan'da bu bayrak var...

 

Çözüm sürecinin ikinci esası eşit vatandaşlık haklarına sahip olmaktır. Yıllarca bu ülkede Kürtçe konuşmak yasaklandı. Yasakları kaldırdık, yasakların karşısında dimdik durduk. Özgürlükçü bir anayasa için seçimlere gidiyoruz.

 

 

Biraz vakit bulsam güzel Kürtçemizi de güzel Türkçemiz kadar öğrenmek istiyorum. Benim Diyarbakırlı korumalarım da var. İşte Mehmet Çiftçi, Diyarbakırlı korumam. Canımız Diyarbakır'a emanet...

 

Üçünçüncü olarak çözüm süreci üzerinden Arabın, Türk'ün Kürt'ün kardeş olduğu bir Ortadoğu istiyoruz. Yeni bir Ortadoğu diyoruz Türk'ün Kürt'ün birlikte yaşayabileceği Birleşik Ortadoğu...

 

 

Diyarbakır çevreyolunu en kısa sürede bitiriyoruz. Habur'la Akdeniz arası Diyarbakır üzerinden bağlanacak. Diyarbakır'ı dünyanın en önemli hava ulaşımı merkezi haline getirmeye çalışacağız.

 

Kırmızı mercimek ve nohuta prim desteği yüzde yüz artıyor. Meyve üreticilerine fidan desteği yüzde 50 artıyor. Süt ve süt ürünlerine destek yüzde 100 artacak.

 

Diyarbakır Hapishane'sini kültür merkezine dönüştüreceğiz.

 

 

Başbakan Davutoğlu, Diyarbakır'da 14 yıl önce uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan'ın, şehit edildiği noktaya karanfil bıraktı. Saldırının gerçekleştirildiği Yenişehir ilçesi Sezai Karakoç Bulvarı'na geçen Davutoğlu, burada Okkan ile polis memurları Mehmet Kamalı, Sabri Kün, Mehmet Sepetçi, Atilla Durmuş ve Selahattin Baysoy'un şehit oldukları yere karanfil bıraktı. Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

 

Çevredeki apartmanlardan sevgi gösterisinde bulunanlara el sallayarak karşılık veren Davutoğlu'na bir vatandaş yanındaki ekmekten ikram etti.

 

 

Kongrenin yapıldığı salonda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker kürsüde konuşma yaparken bir vatandaş Başbakan Davutoğlu'nun yanına gelerek selam verdi. Remzi Alyu adlı vatandaşın 2008'de Bingöl'de meydana gelen bombalı saldırıda yaralandığı ve Davutoğlu'dan yardım istediği öğrenildi. 

 

 

Konuşmasında Diyarbakırspor'a başarılar dileyen Davutoğlu, temeli atılan 33 bin kişilik bir stadyumun, gelecek yıla inşa edilmiş olacağını Diyarbakırspor'un bir maçını izlemeye geleceğini söyledi. Davutoğlu'na Diyarbakırspor forması hediye edildi.