Davutoğlu koalisyon için tarih verdi!
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, Konya'da partisinin iftar programından sonra yerel bir televizyonun canlı yayınında konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmelerinin
önümüzdeki hafta başlayacağını söyledi. Hükümet kurma
çalışmalarında üç partiyi de ziyaret edeceklerini belirten
Davutoğlu, TBMM'deki başkanlık seçimlerinin bir kez daha AK
Parti'nin siyasetin öznesi olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Ahmet Davutoğlu Konya'daki iftar programında sonra
KON TV'de canlı yayınlanan "Selçuklu Belediyesi ile İftara Doğru"
programında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Koalisyon takvimini
açıklayan Davutoğlu, şöyle konuştu;
"Ramazanın o derin irfanıyla görüşmelere başlayacağız. Gönlümüzü kapatmadan, gönlümüzü herkese açarak, 78 milyonu hükümetsiz bırakmamak için büyük bir gayret içinde inşallah gelecek hafta görüşmelere başlayacağız.
"3 PARTİYİ DE ZİYARET EDECEĞİZ"
Ama nihayetinde milli irade, millet tercihini 'siz oturun uzlaşın
bir hükümet kurun' diye yapmışsa buna da şikayet etmemek lazım. Her
ikisiyle de oturur konuşuruz ve olabilecekler için de mümkün
olanlar arasında en iyisini yapmaya çalışırız. İdeal olanı değil.
İdeal olan tek başına iktidar olmaktı. Mümkün olanlar içinde en
iyisinin ne olduğunu görmek için de her iki tarafla görüşeceğiz. 3
partiyi de ziyaret edeceğiz. HDP'yi de ziyaret edeceğiz. Ama
görünen o ki ya MHP ya CHP yönünde bir tercih, daha doğrusu bir
atmosfer oluşuyor. Bunun hakkını vermeye çalışacağız. 3 tarafla da
görüşeceğiz ama iki tarafla muhtemelen koalisyon müzakereleri ön
yargısız bir şekilde başlayacak.
KOALİSYON SÜRECİ İÇİN TARİH VERDİ: GELECEK HAFTA
BAŞLIYOR!
Yani öyle bir hava oluşmuştu ki seçim gecesi yüzde 25 oy
alan parti neredeyse 'zafer kazandım' edasında, yüzde 13 oy alan
parti 'zafer kazandım' edasında, yüzde 16 oy alan parti 'zafer
kazandım' edasında, yüzde 41 oy alan parti de sanki kaybetmiş gibi
bir şey yansıtılmaya çalışıldı. Meclis seçimleri gösterdi
ki Türkiye'nin siyasetinin öznesi AK Parti'dir. Evet tek başına
iktidar değiliz ama bizim söz sahibi olmadığımız herhangi bir
gelişme de olmaz Türkiye'de. Yüzde 41'in hakkını, hukukunu koruruz.
Yani o ilk günlerdeki atmosfer de dağıldı. Tam bir şark
kurnazlığı içinde Kılıçdaroğlu, sağ olsun matematiği falan da
çarpıtarak 'yüzde 60'lık bir blok var' dedi. Parlamentoya
girmeyenlerin oylarını da kendine yazdı, diğer partilerin oylarını
da kendine yazdı. Bizden de yüzde 1 civarında bir oyu aldı kendine
yazdı ve bir anda yüzde 60'a çıkardı blok diye. İşte
siyaseti, Meclis Başkanlığı seçimiyle çökmüş oldu. Karşımızda blok
falan yok. Herkes kendi siyasetini takip ediyor. Eğer bir siyasi
güçten bahsediliyorsa da en büyük siyasi güç AK Parti'dir. AK
Parti'nin şekillendirdiği bir siyaset olacaktır. Bunu herkesin,
özellikle de bize oy veren seçmenlerimizin bu konuda gönlünün rahat
olmasını isterim. AK Parti'ye ne niyetlerle, hangi değerlere dayalı
oy verdilerse o değerler hakim olacak. Bundan taviz vermek söz
konusu değil.
AK PARTİ'NİN ÇÖZÜM SÜRECİNE BAKIŞI
Özgürlük alanlarının genişlemesi, 12 Eylül kalıntısı birçok
uygulamanın, 28 Şubat kalıntısı yasakların ortadan kaldırılması bir
kazanım. AK Parti 13 yıl önce iktidara geldiğinde olağanüstü hal
vardı. Kazanımlardan geri dönmemek demek, tekrar o şartlara geri
dönmemek demek. Çözüm süreci bütün o olağanüstü halin
kaldırılmasıyla başlayıp, 12 yıla damgasını vuran, milli
birliğimizi, beraberliğimizi teminat altına alıp, terör ve şiddetin
ülkeden tasfiye edilmesine dönük bir projedir. Bu ülkenin her bir
tarafını birbirine kardeş kılmak bizim temel ilkemizdir. Bütün bu
ekonomik kazanımlar var, sosyal kazanımlar var. Engellilerin
hayatları değişti. Hiçbir ülkeyi üzmek istemem ama bir Yunanistan'a
bakılsın bir Türkiye'ye. Acaba Türkiye'de AK Parti iktidar
olmasaydı Yunanistan'da emeklilerin, işçilerin, halkın çektiği
krizin benzerinin Türkiye'de yaşanma ihtimali az mıydı? Sürekli
kalkınan bir ülke ancak kendini bu şekilde koruyabilir.
Yunanistan'a göre nüfusumuz çok daha fazla, çok daha genç,
dolayısıyla kazanımlarımızı koruma irademizin çok daha güçlü olması
lazım.
"ÇÖZÜM SÜRECİ, KAZANIMDIR"
'Çözüm sürecini kırmızı çizginiz mi, yoksa kazanım olarak mı
göreceğiz?"şeklinde soru üzerine Davutoğlu, demokratikleşmenin
bütün veçhelerinin kazanım olduğunu belirtti. Davutoğlu, "12 yıl
önce biz iktidara geldiğimizde olağanüstü hal vardı. Kazanımlardan
geri dönmemek demek, tekrar o şartlara dönmemek demektir. Çözüm
süreci, olağanüstü halin kaldırılmasıyla başlayıp 12 yıla damgasını
vuran milli birliğimizi, beraberliğimizi teminat altına alıp, terör
ve şiddetin ülkeden tasfiye edilmesine dönük bir projedir. Mutlaka
öyle veya böyle isimlendirmeler değişebilir ama nihayetinde bu
ülkenin her bir tarafını kardeş kılmak bizim temel ilkemizdir."
"YÜZDE 13 OY OLAN PARTİYİ YOK SAYAMAYIZ"
'Hizmet siyasetiniz, 7 Haziran'da karşılığını, İzmir'de,
Diyarbakır'da ve Güneydoğu'da göremedi. Bunun nedeni
nedir?"şeklindeki bir soru üzerine Davutoğlu, hizmet yaparken hiç
bir zaman 'oya' göre yapmadıklarını vurguladı.
'Koalisyon çalışmalarında HDP ziyaretinin nezaket ziyareti mi
olacak. HDP ile yaptığınız görüşmede sizin kriterlerinize daha
fazla uyarsa bile kapınızı kapatır mısınız?"sorusu üzerine
Davutoğlu, siyasi nezaket gereği ve siyasi tablonun oluşturduğu
saygı sebebiyle yüzde 13 oy almış partiyi yok saymanın mümkün
olmadığını ve duruma da böyle bakmayacaklarını ancak 3 partiye de
görüşeceklerini belirtti.
"HDP İLE KOALİSYONU MAKUL GÖRMÜYORUM"
Davutoğlu, 3 haftadır partinin her kademesiyle istişarede bulunduğu
ve oradaki temayüle aykırı bir tutum benimsemek istemediğini
belirtti. Davutoğlu, yaptığı istişarelerle ilgili sözlerini şöyle
sürdürdü:" Orada, HDP ile koalisyon konusunda çok ciddi rezervler
var. Yoksa HDP görüş almayacağız anlamına gelmez bu. Oturulur
konuşulur, onların diyeceklerine bakarız. Onların söyleyeceği
anlamlı bir şey varsa alır, değerlendiririz. Ama nihai çerçevede
hem kendi tabanımızın hem kendi teşkilatlarımızın temayülü bizim
için önemlidir. O anlamda HDP ile koalisyonu şu aşamada makul
görmüyoruz. Onlarında kendileri bu konuda tavırlarını net bir
şekilde koydular ki, bir koalisyon tablosu içinde olacaklarını
zannetmiyorum."
'Bazı partilerle arka planda koalisyon görüşmeleri yapılıyor ve
hatta bakanlıkların paylaşıldığı yönünde iddialar var?' şeklinde
soru üzerine Davutoğlu, "Milletvekili arkadaşlarımız, başka bir
partiden milletvekili arkadaşıyla dostane olarak sohbet etmişlerse
bu doğal bir şey. Ama tür görüşmeler resim ve talimatla yapılan
görüşmeler değildi."dedi.
YUNANİSTAN ÖRNEĞİ
Bir Yunanistan’a bakılsın bir Türkiye’ye. Acaba Türkiye’de Ak Parti iktidar olmasaydı, Yunanistan’da emeklilerin, işçilerin, Yunan halkının çektiği krizin benzeri Türkiye’de yaşanma ihtimali azmiydi. Sürekli istikrar halinde, sürekli kalkılan bir ülke ancak kendini bu şekilde koruyabilir. Kaldı ki Yunanistan’a göre nüfusumuz çok fazla, nüfusumuz çok daha genç, dolayısıyla kazanımlarımızı koruma iradesi çok daha güçlü olması lazım.
SURİYE SINIRINDAKI HAREKETLİLİK TEYAKKUZ HALİ BİR HAREKETLİLİKTİR
Türkiye, Suriye’den gelebilecek her hangi bir tehdide karşı da hazır durumdadır. Son dönemdeki hareketlilik teyakkuz hali bir hareketliliktir. Hemen bir müdahaleden daha çok Türkiye’yi tehdit edebilecek duruma karşı hazır olmaktır. Savaşı istemeyiz, ama etrafımızda bir çok savaş cereyan ediyorsa, onlar orada bize bulaşmaz diye rehavet içine de giremeyiz."