Davutoğlu haberi verdi işte koalisyon açıklaması
Abone olÜçüncü koalisyon görüşmesi bitti peki hükümet kuruldu mu son durum ne? AK Parti ve CHP'nin koalisyon kararını Davutoğlu açıkladı işte son haberler.
TÜRKİYE 'nin kilitlendiği son koalisyon
görüşmesinin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu beklenen koalisyon
açıklamasını yaptı. Davutoğlu CHP ile koalisyon görüşmelerinin
olumsuz sonuçlandığını açıkladı. Davutoğlu CHP’ye kısa süreli
reform hükümeti teklif ettiklerini ancak bu teklifin kabul
edilmediğini ve tek ihtimalin erken seçim olduğunu
söyledi.
CHP ile AK Parti arasındaki koalisyon görüşmesinin sonuncusu
bugün yapıldı. Görüşmeden sonra koalisyonun neden gerçekleşmediğine
ilişkin açıklama Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan geldi.
İşte Davutoğlu'ndan koalisyon kararına ilişkin flaş
açıklamalar:
KILIÇDAROĞLU'NA TEŞEKKÜR EDİYORUM
-Tam bir ay geçti. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine, üslup kurallarına riayetleri dolayısıyla teşekkür ediyorum. bu medeni bir ilişkidir. Bunu şunun için zikrediyorum. Görüşmeler açık ilkeli ve şeffaf yürümüştür. Şeffaflık taraflar açısından. Derin tartışmalar yaşanmıştır, ama hep karşı taraflar birbirlerinin görüşlerini not etmişlerdir.
Tabi iki farklı akımdan gelmek, farklı siyasi kanatlardan gelen
siyasi partiler olarak, derin görüş ayrılıklarımızın olduğu da bir
vakadır. Üzerinde ittifak edilen hususlar olduğu da aşikardır. Ben
metinleri okuduğumda, mutabık kalınan
BAZI ALANLARDA GÖRÜŞ AYRILIKLARI VARDI
CHP ile yaptığımız koalisyon görüşmelerinde başta dış politika
ve eğitim olmak üzere, bazı alanlarda da görüş ayrılıkları
vardı.
Reform ve restorasyon hükümetleri arasındaki farktan da
kaynaklanan, ortaklık kurmak bakımından anlayış farklılıklarının
olduğu aşikar. Geçtiğimiz pazartesi bir akşam yemeğinde, 4,5 saate
yakın tek tek gözden geçirdik. Derin görüş ayrılıkları dolayısıyla,
uzun dönemli koalisyonda doğabilecek sıkıntılar da göz önüne
alınarak, başta seçenekleri de değerlendirmek üzere CHP tarafına,
üzerinde mutabık kaldığımız hususlarda, süreli bir reform hükümeti
kurularak, seçimleri de göz önünde bulunduran bir yaklaşımla
birlikte bir çalışma yapmayı, bunun sonunda karşılıklı anlayış
içinde Türkiye’yi hükümetsiz bırakmama, türk siyasi zeminini
istikrara kavuşturma yönünde teklifte bulundum.
Sayın Kılıçdaroğlu kendi ben kendi MYK’mızda istişarelerde
bulunduk. Bugün bir araya geldiğimizde, karşılıklı güvenin arttığı,
üslup ve usul anlamında anlayışa dayalı siyasette yumuşama ortak
zemini güçlendiren bir atmosferin devam ettiğini görmekten büyük
memnuniyet duydum.
Ancak sayın Kılıçdaroğlu’da yaptığı istişarelerde, uzun dönemli bir
koalisyon konusunda daha olumlu, ancak reform, kısa dönemde süratle
reforma odaklı bir şey konusundaki kaygılarını ifade ettiler.
Bu diyalogların karşılıklı anlayış içinde sürdürülmesi, hükümet
ortaklığının gerçekleştirileceği zemin olmadığı yönünde bir kanaat
oluşmuştur.
KOALİSYON ORTAKLIĞI YAPMANIN ZEMİNİNİN OLUŞMADIĞINA KARAR VERDİK
İki parti iki genel başkan olarak karşılıklı anlayış olarak bir tutum ortaya koyduk. Anlaşmak veya anlaşmamak doğal iki sonuçtur. Önemli olan, hangi sonuca ulaştığınız kadar, bu sürece ulaşana kadar gösterdiğiniz tavırdır.
Geldiğimiz noktada kitlelerimizin de farklı talepleri göz önüne alınarak, MYK’da da değerlendirdiğimiz kamuoyu anketi yaptık. Kitlelerimizin beklentilerindeki farklılık göz önünde bulundurarak, koalisyon ortaklığı yapmanın zemininin oluşmadığı kanaatine vardık.Bu Türkiye’nin yönetim boşluğuna düşeceği anlamına gelmez.
Yeni bir hükümet yapısı çıkana kadar bunu yapacağımızdan milletimizin emin olmasını beklerim. Ayrıca bu çabalarımız devam edecek. Ben daha ilk aşamada zikrettiğim gibi, Sayın Bahçeli’yle de Kılıçdaroğlu’yla temasları sürdüreceğimi ifade ettim. Ülkemizin hükümetsiz kalmaması çerçevesinde çabalarımızı sürdüreceğiz.
ERKEM SEÇİM TEK İHTİMAL
İkinci bir sonuç da görünen o ki, bütün bu değerlendirmeler, Bahçeli’nin erken seçim yönündeki açıklamaları göz önüne alındığında, ülkemizin bu yöntemler denendikten sonra, tekrar milli iradeye başvurma ihtimali yükselmiştir, hatta tek ihtimal haline gelmiştir de diyebiliriz. Erken seçim güçlü bir ihtimaldir. Hatta tek ihtimal de diyebiliriz. Bu yönde çalışmalarımız, yine gerektiğinde hukuk devleti kuralları içinde atılması gereken adımlar neyse, o adımlar atılarak gerektiğinde Türkiye’yi suhuletle ve huzur ortamı içinde Türkiye’yi erken seçime götürme sorumluluğu da üzerimizdedir.
-Size teknik olarak sadece CHP yönetimiyle
yaptığımız görüşmeler çerçevesinde bilgi sunacağım. Ama bu
görüşmelerin hangi siyasi zeminde cereyan ettiğini bütün
milletimizin yakından idrak etmesi büyük önem taşıyor. Millet
görev, ödev verir dedik. Millete sen hata yaptın, bunu tekrar düşün
demeden önce milletin görevini doğru idrak etmek gerekir diye, 7
Haziran’dan sonra çok yoğun bir değerlendirme sürecinden
geçtik.
KENDİ ADIMA 3 ÖNEMLİ GÖREVİN BİZE VERİLDİĞİNİ
ANLADIM
Ak Parti genel başkanı ve Başbakan olarak, yolda milletimizin bize
vermiş olduğu ödevi, bir müddet tefekkür etme imkanı buldum.
Kendi adıma üç önemli ödevin bize tevdii edildiği kanaatine
vardım. Birincisi, yüzde 41 nispetinde bir oy oranıyla
milletimiz şunu demiştir. Ben 13 yıllık iktidardan sonra tek başına
iktidarı vermemişsem de ülkenin yönetiminin senin olman gerektiğine
inanıyorum. Ama almamız gereken ilk ders şuydu, ülke sizden gayret
ve fedakarlık bekliyor.
ÇOK ZORLU SÜREÇLERDEN GEÇTİK
Şimdi bütün milletime seslenmek istiyorum. AK Parti balkonundan
yaptığım konuşmada, kaos ve kriz çıkarmak isteyenlere fırsat
vermeyeceğimizi ifade etmiştim. Şimdi iki aya aşkın geçen sürede,
milletimizin her bir ferdi gereğini yapmış olduğumuzu izlemektedir.
Çok zor süreçler geçtik iki ayda. Ülkemiz geniş kapsamlı ve eş
zamanlı üç terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. geçici bir
hükümet, başbakan olarak bir an dahi tereddüt etmemiş olduğumuza
millet ve tarih şahittir. Güvenlik riski söz konusu olduğunda,
devletimiz harekete geçirildi ve o günden bugüne iki polisimizin
Ceylanpınar’da askerlerimizin Adıyaman’da Diyarbakır’da
saldırılarına, DEAŞ’tan PKK’dan saldırılar karşısında güvenlik
tedbirini aldık.
MİLLİ İRADE BİZE KENDİNİZE BİR MUHASEBE EDİN
DEDİ
Bu bizim ilk ödevimizdi. İkinci ödevimiz, madem ki oylarımızda
düşme yaşanmıştır. AK Parti milletimiz, milli irade bize kendinize
bir muhasebe edin ve kendinizi değerlendirin demiştir. Bu
bir mesajdır. Bunun gereği içinde 7 haziran’dan bu yana, partimizin
bütün kademelerinde, dün de MYK’da acaba o kurucu değerlerimiz ve
ilkelerimiz hakkında ne tür tedbirler almamız gerekir hususunda da
son derece samimi içerden, iç muhasebeyi de başlattık
sürdürüyoruz. Eğer herhangi bir yerde bir hata varsa,
bunların düzeltilmesi yönünde parti içi mekanizmaları hayata
geçireceğimizi ifade ediyorum. yarın partimizin 14’ncü kuruluş yıl
dönümüdür.
Üçüncü ödev. Milletimiz şunu demiştir. Siz eğer bundan sonra
hükümet edilecekse, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için oturun ve
konuşun. Hiçbir partinin tek başına iktidar olmaması şu demek,
hükümet ortaklığı kurulacak demek. Hiç kimseye bu yetki tek başına
devredilmemişse, bu koalisyon görüşmelerinin yapılmasından daha
doğal bir durum yoktur. Sonuç alınamazsa, yapılacaklar da bellidir.
Biz şunu söyledik.
BİRÇOK PARTİ AK PARTİ'YE KAPILARINI KAPATTI
Sayın cumhurbaşkanımız, yetkisi çerçevesine dayanarak bana hükümeti
kurma görevi verdi. 9 Temmuz’dan bu yana, değişik yerlerden gelen
eleştirilere, yanlış anlamalara mahal bırakmaksızın görevimi
yürütmeye çalıştım. Bu temasları sürdürdüm. Ve 8 Haziran’dan sonra
birçok parti kapılarını AK Parti’ye kapatırken, biz ilk konuşmada
şunu vurguladım, bütün partilerle görüşeceğiz, sivil toplumla temas
kapılarımız açık kalacak. Elimizden geleni yapacağız. Nitekim
sadece siyasi parti liderleriyle görüşmedim. Değişik yelpazede
toplum kesimleriyle, STK’larla görüşmeler yaptım. 13 Temmuz’da
Kılıçdaroğlu, 14 Temmuz’da Bahçeli’yle, 15 Temmuz’da HDP eş
başkanlarıyla görüştüm.