Davutoğlu bu kez iddialı konuştu
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin uluslararası düzendeki konumu üzerine iddialı açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Neredeyse
şehidimizin olmadığı coğrafya yok. Her yere şehit olarak düşmüşler.
Savundukları değerler ne ise biz bugün onların takipçisiyiz.
Savundukları topraklar neredeyse sınırlarımızın dışında da olsa
onların takipçisiyiz'' dedi.
Davutoğlu, Manisa Genç İşadamları Derneği'nin ( MAGİAD ) Anemon Otel'de düzenlediği ''Değişen dünya düzeninde Türkiye'nin rolü'' konulu konferansa katıldı. Davutoğlu, yaptığı konuşmada, tarihi olmayanın geleceği olmayacağını belirterek, ''Bundan sonra tarih akarsa Türk bakmaz. Bundan sonra tarih akarsa bizim irademizle akar'' açıklamasında bulundu.
Davutoğlu, Türkiye'de gittiği her şehirde dış politikanın izlerini gördüğünü belirterek Manisa'nın ''devlet adamı fidan şehri'' olduğunu kaydetti. Şehzadelerin her birinin bir fidan olduğunu kaydeden Davutoğlu, ''Osmanlı döneminde 17 fidan bu şehre geldi, burada yetişti. 7 tanesi sultan oldu. Hele hele bir tanesi var ki eğer İstanbul fethedildiyse Manisa'nın suyunu içen Fatih Sultan Mehmet'in eliyle fethedildi. İstanbul'un fethini aslında biz Manisa'ya borçluyuz. Bu fidan şehir aynı zamanda bir şifa şehridir. Manisa mesiri sıradan kutlanan bir festival değildir. Aslında şifanın manevi ve maddi boyutunun birleştiği ve insanlara şifa dağıtmanın herhangi bir profesyonel boyutu olmadan da herkese ulaşması gerektiği fikrini veren kutsi bir eylemdir. Manisalı olmak bir ayrıcalıktır'' diye konuştu.
Türkiye'yi dünyanın her yerinde temsil etmek için yoğun bir tempo ile çalıştıklarını ifade eden Davutoğlu, son 7 günde aynı yatakta 2 gün yatmadığını anlattı. Gittikleri bir çok ülkede yaptıkları görüşmeler sonrasında kendilerine teşekkür edildiğini kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:
''Bu teşekkür bana değil, sizlerin her birine yapılmış
bir teşekkürdür. Neredeyse şehidimizin olmadığı coğrafya yok.
Neden, neden bizim dedelerimiz Konyalı, Manisalı, Erzurumlu,
Üsküplü, Kudüslü, Şamlı ya da Yemenli. Son 150 yıl içinde neredeyse
bütün Afro - Avrasya kıtasında her yere şehit olarak düşmüşler.
Savundukları değerler ne ise biz bugün onların takipçisiyiz,
bekçisiyiz. Savundukları topraklar nereyse o toprakların bu günde
biz aynı şekilde sınırlarımızın ötesinde de olsa haklarının
hukuklarının takipçisiyiz.''
Bakan Davutoğlu, işadamlarına gittikleri ülkelerde Türk Şehitlikleri'ni ziyaret etme çağrısında bulundu. Tarihi olmayanın geleceğinin olmadığını vurgulayan Davutoğlu, ''Türkiye Cumhuriyeti devleti konjoktürel şartlarda ortaya çıkmış bir devlet değildir. Bu millette belli şartlarda başkalarının lutfettiği bir coğrafyada ortaya çıkmış sıradan bir millet değildir. Biz geriye doğru o bilinci öylesine gereceğiz ki yayı, öylesine çalışacağız ki bizden sonraki nesiller o yaydan çıkan okun ulaştığı her yere yeni hedefler ortaya koyarak yürüyecekler'' diye konuştu.
Uluslararası sistemin son 200 yılın en büyük değişimini yaşadığını ifade eden Davutoğlu, bu değişimi bilenlerin ayakta kalacağını, statükoyu korumaya çalışanların hızlı akan tarihin içinde öğütüleceğini ifade ederek, ''Tarih hızlı akarken siz eğer tereddüt ederseniz, tarih hızlı akarken hele bu tarih bir aksın ben sonra ona yetişirim derseniz, o tarih sizi ezer ve geçer. Tarihin peşinden koşulmaz. Tarihin içinde koşulur, önüne geçilir. Bundan sonra tarih akarsa Türk bakmaz. Bundan sonra tarih akarsa bizim irademizle akar'' diye konuştu.
FIRTINALI COĞRAFYA
Türkiye'nin fırtınalı, çalkantıların yaşandığı bir coğrafyada bulunduğunu anlatan Dışişleri Bakanı, batıya bakıldığında Yunanistan'dan İtalya'ya kadar bir çok ülkede ekonomik krizin yaşandığını, güneye bakıldığında iç siyasi çalkantının, doğuda ise iç savaşın yaşandığına dikkati çekti. Davutoğlu, ''Bu kriz kuşakları içinde ülkemizin hem istikrarını bozmadan yöneteceksiniz hem de krizlerden korunmaya çalışacaksınız. Yani hem şeytan taşlayacaksınız hem de tavaf edeceksiniz. Şeytan taşladım tavaf edemedim demeye hakkınız yok'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin birçok ülkenin sözcüsü konumunda bulunduğunu ifade eden Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu: ''Şimdi hangi dosyayı açarsanız açın o dosyada Türkiye'nin neler yapacağı merak edilerek konuşuluyor. Bir Filistin sorunu Türkiye olmadan çözülür mü? Suriye meselesi Türkiye devrede olmadan, Türkiye'nin görüşü alınmadan kalıcı bir çözüm olur mu? Bugün İran hala nükleer konusunda bizden yardım istiyor. Neyi hangi dosyayı açarsanız orada bizim bir görüşümüz var.
TÜRKİYE BÜYÜK BİR RESTORASYONDAN GEÇİYOR
Türkiye son 10 yılda büyük bir restorasyondan geçtiğini belirten Davutoğlu, bu coğrafyada zayıf kalarak ayakta durulamayacağını söyledi. ''Pazularınızın güçlü olması gerekiyor'' diyen Davutoğlu, şunları söyledi:
''Siz güçlü olmazsanız, size güç verenler aynı zamanda o pazularınızı nasıl kullanmanız gerektiği konusunda size yön verirler. O pazunun kaynakları kendi dinamik gücünden gelecek. Şu anda kendi tankını yapan, güvenlik ihtiyaçlarını kendisi karşılayan, kendi savaş uçağını üretme yolunda giden bir Türkiye var. Ekonomik yardım almaya başladığınızda özgürlüğünüzü kaybetmeye başlarsınız.''
Ekonomiyi büyütmek için sınırları kaldıracaklarını anlatan Davutoğlu, vizesiz gidilen ülkelerin sayısının her geçen gün arttığını dile getirdi. Dünyada herkesin büyükelçiliklerini kapatırken Türkiye'nin yeni büyükelçilikler açtığını anlatan Davutoğlu, ''Bir meslektaşım 'bu kadar büyükelçilik açıyorsunuz, siz ne yapmak istiyorsunuz?' diye sordu. Dedim ki; siz yaşlanmış bir burjuvaziye sahipsiniz oturduğunuz yerden para kazanıyorsunuz, biz genç bir nüfusa sahibiz onların hareket ettiği her yerde büyükelçiliğimiz olacak. Bugün dünyada en çok temsil edilen 9. ülkesiyiz. İnşallah bir iki yıl içinde 231'e çıktığımızda dünyada en çok temsil edilen 5. ülkesi olacağız. Normalde dışişleri bakanının vatandaşlarının fazla hareket etmesini istemez. Bizim insanımız ne kadar hareket ederse ben mutlu olurum. Problem çıkarırsa da çözüyoruz. 2 yıl önce Afganistan'da kaçırılan Sertaç Dikilitaş'ın durumunu her gün takip ettim'' diye konuştu.