Davutoğlu Avrupa Birliğini uyardı!
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Brüksel'de Avrupa Birliği'ne (AB) 'Türkiye trenini kaçırmayın' uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Brüksel'de Avrupa
Birliği'ne (AB) 'Türkiye trenini kaçırmayın' uyarısında
bulundu.
Zaman’ın 25. Kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında
“Türkiye'de Zaman/Time in Turkey” fotoğraf sergisinin açılışının
ardından Brüksel'de "AB Türkiye ilişkileri: Arap Baharı sonrası
yeni zorluklar" konulu panel düzenlendi. Panele Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eşbaşkanı
Daniel Cohn-Bendit ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem
Dumanlı katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Helene Flautre
yaptı.
"AB TÜRKİYE TRENİNİ KAÇIRIYOR"
Konferansta konuşan Davutoğlu, "90'larda Türkiye, AB
trenini kaçırdı. Bugün ise AB, Türkiye trenini kaçırıyor." dedi.
Davutoğlu, "90'larda Balkanlar'da değişim yaşanırken Türkiye terör
tehdidi sebebiyle güvenliğe ağırlık verdi. Türkiye'de ki değişim
ertelendi. AB trenini kaçıran Türkiye oluyor. Keşke Türkiye, bu
demokretikleşme sürecini 90'larda yaşasaydı. Şimdi ise Türkiye
demokrasi ağırlıklı bir restorasyon yaşıyor. Biz bu iç restorasyonu
yaşarken treni kaçıran AB oldu" ifadelerini
kullandı.
AB'nin içine kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu
vurgulayan Davutoğlu, "Türkiye'nin AB üyeliğinin her
zamankinden daha önemli ve anlamlı olduğunu düşünüyorum."
şeklinde konuştu.
ARAP BAHARI'NA DEĞİNDİ
Konuşmasında Ortadoğu'da yaşanan 'Arap Baharı'na da değinen
Davutoğlu, ‘‘Arap halklarının değişim taleplerinin yanında
yer alacağız. Kansız olması için demokrasideki her türlü yöntemi
deneyeceğiz.’’ sözlerine yer verdi. Davutoğlu, ‘‘AB'de kendi içinde
ekonomik krizle uğraştığından beklenen desteği veremiyor. Batıya
bakıyorum Yunanistan’dan Portekiz’e ekonomik kriz kuşağı,
Suriye’den Fas’a kadar demokrasi krizi kuşağı var. Türkiye, krizler
arasında yeniden yapılanmaya çalışıyor. AB de, Türkiye de
Ortadoğu’daki değişime destek vermeli. Türkiye mültecilere 400
milyon dolar harcadı. Bu depremin artçı şoklarını AB ile birlikte
nasıl yöneteceğimizi birlikte düşünmeliyiz. AB’ye üyeliğimiz her
zamankinden daha fazla anlamlı ve gerekli.’’
dedi.
YENİ BİR TÜRKİYE
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene
Flautre’un sfır sorun politikasının neden tıkandığı sorusuna
karşılık Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ‘‘11 Eylül’den
sonra bütün dünya güvenliğe doğru seyretmeye başladı. Türkiye
farklı bir trende yöneldi. Gecikmiş reformları kısa sürede AK Parti
hükümetiyle gerçekleşti. O zamanlar komşularla sıfır sorun
politikasını ortaya atarken bir zihin devriminin gerçekleşmesini
istiyordum. Dağılan bir imparatorluktan sonra herkesi düşman gören
bir anlayış demokrasinin oturmasında engeldir. Bunu silmek için
sıfır sorun politikasını dile getirdim. Suriye’deki bütün krize
rağmen, bazı komşularla görüş ayrılıklarına rağmen, çevremiz
düşmanlarla örülü düşüncesi yok edilmiştir.’’ şeklinde
konuştu.
YEŞİLLER GRUBU TÜRKİYE İÇİN NE
DEDİ?
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel
Cohn-Bendit ise konuşmasında Ortadoğu'daki değişime vurgu yaparak
Tunus, Mısır ve Libya'nın ilk aşamayı tamamladığını, fakat farklı
birşeyle karşı karşıya geldiklerini belirterek sözlerini şöyle
sürdürdü: "Fransa devriminde Fransa'nın yaşadıklarını
yaşıyorlar. Nasıl bir toplum oluşacağı en zor sorulardan biri.
Fransız devrimi örnek gösterilir ama 150 yıllık bir süreye ihtiyaç
duydu. Devrimin ertesi gün yeni bir toplum oluşmuyor. Bu toplumlar
uzlaşma bulmak zorundalar. Zor bir durumda olmalarına rağmen yeni
bir hayat oluşturmalılar. Arabulucular ortaya çıkmalı. AB'nin bir
demokrtatik modeli var ama en iyi en mükemmel model budur
demiyorum. Yeni bir toplum modeli arıyorlar. AB devletlerinin
toplum modeli olduğu gibi ihraç edilemez. Din de farklı. AB az ya
da çok laik olarak nitelendirilebilir. İslamı, Avrupa’da tartışmak
da doğru değil. Artık Müslüman sayısı çok fazla. Oralarda
Cumhuriyet modeli olabilir. Türkiye bu konuda model olabilir. AK
P’arti'nin rolüyle Türkiye kökten dincilikten çıktı. Türkiye AB’ye,
AB de Türkiye’ye bu konularda katkı sağlayabilir. İdam cezasının
tekrar Türkiye’ye gelebileceği söylentileri çıktı. İdam cezası olan
bir Türkiye’nin AB’ye girme isteğiyle bağdaşmaz.’’
şeklinde konuştu.