Davutoğlu açıkladı! Kimlere bakanlık verecek?
Abone olGeçici Başbakanlık görevine atanan Ahmet Davutoğlu Çankaya Köşk'ünde önemli açıklamalarda bulundu.
ANKARA'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile
Ahmet Davutoğlu arasında beklenen kritik görüşme sona erdi. Geçici
Başbakanlık görevine getirilen Davutoğlu kritik açıklamalarda
bulundu.
Kimlere, hangi bakanlıkların verileceği sorulmasına üzerine Davutoğlu, 'Liderlere yaptığım çağrı seçime giderken ülkenin gereksiz gerginliklere düşmeden görüşebilme çağrısıydı. Biz düşman değiliz. Siyasi rakibiz. Bir hasım gibi birbirimize bakmayalım. Üretilecek çözümleri birlikte üretelim. Milet de karar versin. Böyle bir seçim ortamına giderken tekrar bloklaşma çabasına girmek ülkemizin geleceği bağlamında sorumsuzca bir davranış olur kanaatindeyim. Çağrıma cevap gelirse liderlerle görüşmeye hazırım. Liderleri aşarak bir hesap içinde değilim. Ama anayasa bunu gerektiriyor. Çünkü liderler görüşemediği için milletvekillerine teklif götürülüyor.' dedi.
İşte Davutoğlu'nun konuşmasından önemli satırbaşları:
“KOALİSYON KURMA İHTİMALİ...'
Bu süreç anayasal bir zorunluluk. 7 Haziran’dan bu yana hep
anayasal süreçleri işletmek ve meşruiyet çizgisi içinde kalmayı
savundum. CHP genel başkanı ile yaptığımız görüşmede
koalisyon değil ama koalisyon kurma ihtimali için görüşme yapmak
üzere mutabık kaldık. Bize koalisyon görüşme teklif
edilmedi söylemi yanlıştır. Zaten bir koalisyon zemini olup
olmadığı konuşulacaktı. Derin görüş ayrılıkları çıktığı için uzun
dönemli koalisyon için ciddi tereddütler ortaya çıktı.
Daha sonra da reform ağırlıklı kısa dönemli ülkeyi seçime götürecek bir hükümet konusu konuşuldu. Bu mümkün olmadı kimseyi suçlayacak değilim. Sayın Bahçelinin koalisyona kapalı olduğu ve seçime gidilmesi gerektiği yönünde ifadeleri vardı.
KOALİSYON İHTİMALİ KALMAYINCA...
Sayın Bahçeli’yle konuşmamızın daha başında uzun dönemli koalisyona
Ak Parti azınlık hükümetine ve meclisten erken seçim kararına karşı
olduklarını söylediler. Eleştirmek için söylemiyorum ama tablo bu.
Koalisyon ihtimali kalmayınca görevi iade ettim.
Deniz tükenene kadar her şeyi denedik. Denemediğim yol ve yöntem
kalmadı. 45 günün dolmasına müteakip anayasa gereği sayın
cumhurbaşkanımız erken seçim kararı aldı. Bu sabah da bir yönetim
boşluğu olmaması için görevi bana tevdi ederek geçici Bakanlar
Kurulu kurmamı ülkeyi sükunetle seçimlere götürme konusunda adım
atmamızı bildirdi.
“KEŞKE BİR KOALİSYON KURULSAYDI”
Bu görev bir koalisyon hükümeti kurma görevi değildir. Bu görev
diğer partilerle bir müzakere başlatma süreci de değildir. Keşke
bir koalisyon kurulsaydı. Türkiye cumhuriyeti tarihinin ilk
uygulamasıyla karşı karşıyayız. Hukukçularla istişare yaptım.
Değişik görüşleri aldım. Teamüle çok önem veren biri olarak yanlış
bir teamüle yol açmak istemem. Anayasanın ilgili maddelerini
beğeniriz beğenmeyiz ama bu maddelere göre hareket etmek bir
borç.
“ALLAH DA MİLLET DE ŞAHİT Kİ...”
Biz güneş motel uygulamalarının peşinde değiliz. Eğer bir benzetme
yapılmak isteniyorsa biz 8 Haziran'da böyle bir girişimde
bulunabilirdik. Allah da millet de şahit ki meşruiyet çizgisinden
sapmadım. Dün ve bugün yapılan yorumları çok talihsiz yorumlar
olarak gördüm.
"AK PARTİ ŞUNU DEMİŞ OLSAYDI..."
Hiçbir partinin içinde huzursuzluk çıkması için küçük ayak
oyunlarına kurnazlıklara itibar etmeyeceğimizi söylemek isterim. Şu
andaki çalışmam nasıl anayasal bir sorumluluk ise görev tevdi
edilen milletvekillerinin bu görevi yerine getirmesi de bir
anayasal zorunluluktur. Anayasal çizgi ne diyorsa onu yaparız.
Kapıları kapatmakla ülke yönetilemez. Biz diğer partiler gibi AK
Parti de şunu demiş olsaydı “biz de üye
vermeyeceğiz.” Ne olacaktı bu ülkenin hali?
“GELİN SORUMLULUĞU BİRLİKTE OMUZLAYALIM"
Anayasal çizgiye sonuna kadar riayet edeceğim. Kim ne derse desin
bu çizgiden sapmayacağım. Bu çerçeve şimdi TBMM Başkanından
oranlara göre bakanlıkları bildiren bir yazı verilecek. Liderlere
ve milletvekillerine bir çağrı yapıyorum: Gelin bu sorumluluğu
birlikte omuzlayalım. Her türlü görüştürmeyi
gerçekleştirebiliriz.
“TBMM ÜYELERİNE TEKLİFTE BULUNACAĞIM”
TBMM üyelerinin hiçbirisi böyle bir teklifin muhatabı değildir.
Anayasa bana bu görevi veriyor. Hem de 5 günlük bir süre tanıyor.
Benim görevim madem genel başkanlar reddetti TBMM üyelerine
teklifte bulunacağım. Bağımsız üye atayamam. Onlarla görüşmeden
bağımsız üye atarsam anayasal suç işlemiş olurum.
Hem bizi zan altında hem de kendi milletvekillerini zan altında
bırakmak doğru değil. Gerekirse görüşürüz ama kimse yolları
tıkamasın, kapıları kapatmasın.
“VEKİLLERİN ÖZGEÇMİŞLERİNİ TEK TEK İNCELEDİM”
TBMM Başkanı bana oranları ilettiğinden itibaren ben ilgili
milletvekillerine teklif götürmeyi düşünüyorum. Kriterler belli,
ehliyet, liyakat, STK’larda görev almış olmak…
Milletvekillerinin bütün özgeçmişlerini adeta tek tek inceledim.
Belli kriterlere uyulmasına özen gösterdim. Biz teklif ettikten
sonra her milletvekilinin kendi partisiyle görüşme hakkı var. Ama o
teklifi yapmak zorundayız.
Bu teklifleri makul bir sürede cevaplandırmaları için
milletvekillerine davette bulunacağım.
Davutoğlu basın mensuplarının sorularını cevapladı
-Liderlere nasıl teklif götüreceksiniz, HDP'lilerden kime teklif gidecek?
Liderlere yaptığım çağrı seçime giderken ülkenin gereksiz gerginliklere düşmeden görüşebilme çağrısıydı. Biz düşman değiliz. Siyasi rakibiz. Bir hasım gibi birbirimize bakmayalım. Üretilecek çözümleri birlikte üretelim. Milet de karar versin. Böyle bir seçim ortamına giderken tekrar bloklaşma çabasına girmek ülkemizin geleceği bağlamında sorumsuzca bir davranış olur kanaatindeyim. Çağrıma cevap gelirse liderlerle görüşmeye hazırım. Liderleri aşarak bir hesap içinde değilim. Ama anayasa bunu gerektiriyor. Çünkü liderler görüşemediği için milletvekillerine teklif götürülüyor.
Ben CHP, MHP vekillerine teklif etmezsem, 7-8 bakanlık boş
kalır. Ben oraya bağımsız üye atayamam. Anayasa diyor ki teklif
edilecek. Reddetmesi halinde oraya bağımsız üye atanır diyor.
Telefonları kapıları kapattınız e bacaları da kapatın demokrasi
odasına nereden gireceğiz biz. Olmaz ki…
İSİMLER KONUSUNA GELİNCE...
Burada herkesi sorumluluk içinde davranmaya çağırıyorum. Tek tek
özgeçmişlere baktım. Devlet tecrübesi de içinde olmak üzere
değerlendirme yapmaya çalıştım.
İsimler konusuna gelince… En yakın arkadaşlarım da bilmiyor. Bu
isimler bende mahfuzdur.
Ak Parti içindeki görevlendirmeler de ben de mahfuz olan bir konu.
En sonda AK Parti’yi düşünüyorum. Diğer partileri bilirsem ona göre
bir dağılım yapacağız. AK Parti’den hiçbir arkadaşım bu görevden
kaçacak değil.
Onlara da tek tek yapacağım. Parti organları üzerinden
yapmayacağım.
- AYM’de dava konusu olabileceği iddiaları var
İsimler bende mahfuz ama ayrım gözetmeden bütün 550
milletvekilinin de özgeçmişlerine tek tek baktım. Birkaç gündür
çalışıyorum. Çünkü 5 gün deniyor vakit kaybetmemek lazım.
Zihnimde bir resim var. Kimin hangi görevi deruhte edeceğine dair
bir resim var ama şu an paylaşımı doğru bulmuyorum. Muhalefet
partilerinden olumlu cevap gelmesi halinde bakanlıkları olması
gerektiği şekliyle bildireceğiz.
Kanaatlerine güvendiğim bütün Anayasa hukukçularını hukukçuları
ile görüşüm.
Ben eğer vekillere teklif yapmazsam anayasaya aykırı davranmış
olurum. Burada bir anayasal ihlal olduğunu düşünmüyorum.
- Geçici Bakanlar Kurulu'nun profili nasıl
olacak?Yüzyüe mi telefonla mı?
Bunlar tek tek görevlendirmeler olduğu için parti dengesinden
çok, kişilerin o görevi yapabilmesi daha doğru olacaktır. Kişi
bazında değerlendirilecek. Orada da devlet tecrübesi ya da sivil
toplum tecrübesi önemli hususlar. 2 ay zaten tecrübesi olan
kişilerin bunu yapabileceği bir görevdir.
Kabul edilmemesi halinde bu görevi yapabilecek bürokrat akademisyen
biri olabilir.