Davos'ta Mücahit Ören konuştu

Abone ol

İsviçre Davos'ta toplanan Dünya Ekonomik Forumu'nda global ekonomi ve siyasete dair pek çok güncel konu masaya yatırıldı. Forum'a Mücahit Ören damgasını vurdu.

Forumun bu seneki ana temalarından biri de göçmenlerin entegrasyonuydu. BBC’den Sally Bundock’un yönettiği “Göçmenlik ve Kültürel Gerçeklik” paneline, akademisyenlerin yanı sıra Avrupa Birliği’nin Genişlemeden Sorumlu Bakanı (AB Komisyonu Üyesi) Olli Rehn ve İhlas Holding Genel Müdürü Ahmet Mücahid Ören de katıldı. Mücahid Ören paneldeki konuşmasında, medyanın entegrasyon üzerindeki etkisini değerlendirdi. TELEVİZYONUN ÖNEMİ Ören, Avrupalı Türklerin ağırlıkla Türk kanallarını seyrettiklerini anlattı. Bir milyon hane ve dört milyon nüfus ile Avrupalı Türklerin kıta içindeki yerini vurgulayan Mücahid Ören, bu çerçevede televizyonun iyiye de kötüye de hizmet edebildiğini söyledi. Ören, “Göçmenlerin Avrupa toplumuna entegre olmaları herkesin faydasına. Televizyon da bu süreçte çok önemli bir araç” dedi. Türk kanallarının Avrupalı Türk izleyiciler üzerindeki etkisine dair akademik ve siyasi çevrelerde zaman zaman dile getirilen eleştirileri cevaplayan Ören, ‘Türk kanalları zihinlerde sanal gettolar oluşturuyor’ iddiasına da değindi. KANALLARA İHTİYAÇ VAR Ören, rengarenk bir yelpaze sunan Türk uydu kanallarının ekranlara zenginlik getirdiğini belirterek, bu çeşitliliğin izleyiciyi yaşadığı toplumdan koparacak alternatif bir realite oluşturmadığını ifade etti. 1990’larda uydu yayıncılığının başlaması ile birlikte Türk kanallarının soydaşlar için önemli bir haber ve eğlence kaynağı haline geldiğini hatırlatan Mücahid Ören, “Türkiye’den Avrupa’ya ulaşan kanallar, geçen on sene zarfında büyük bir ihtiyacı karşılamıştır. Ancak şimdi yeni bir dönemin başlangıcındayız. Uydu aracılığı ile Türk hanelerine giren kanalların Avrupa açısından zor bir konu olduğunu kabul etmek gerek. İzleyicinin günlük hayatı için daha fazla fayda sağlayabilecek kanallara ihtiyaç var. Yayınların Avrupa mevzuatına tabi olması da entegrasyona destek sağlama adına büyük önem arz ediyor” diye konuştu. TGRT EU’NUN AVANTAJLARI 17 Aralık’ta Frankfurt’tan yayına başlayan TGRT EU kanalının bu ihtiyacı karşılamaya yönelik olduğunu dile getiren Mücahid Ören, şöyle devam etti: “TGRT EU, Avrupalı Türklerin içinden doğdu. Onlar tarafından işletiliyor ve onların haber ve eğlence ihtiyaçlarını karşılamak için yayın yapıyor. Her gün özel Avrupa bülteni hazırlanıyor. Türkçe film ve diziler, Almanca altyazı ile yayınlanıyor. Çok yakında Almanca programlar da Türkçe altyazı ile sunulacak. Almanca dil dersleri sayesinde Türk toplumu, içinde yaşadığı ortama daha iyi uyum sağlama imkanı bulacak. Bu sayede, Avrupalı yetkililer ve Türk olmayan izleyici de ekranı kolaylıkla takip edebilecek. Zaten TGRT EU’nun en önemli özelliklerinden biri, Avrupa’dan lisans almış olması. TGRT EU, Avrupa Birliği’nin hukuk düzenine tabi. Böylece yayının kaynağı ile ulaştığı kitle arasında sağlam bir bağ kuruldu. Bir başka ifade ile, sınır ötesi uydu yayıncılığının doğurduğu belirsizlik ve kontrolsüzlük zemini ortadan kalktı.” “Avrupa’nın Sesi” sloganıyla yayın yapan TGRT EU’nun 2005 yılında içeriğini giderek zenginleştireceğine işaret eden Mücahid Ören, “Bir sene içinde tam anlamıyla iki dilli bir kanal ortaya çıkacak. Bu sayede, Türkçe ve Almanca medya arasındaki duvarlar kalkacak, entegrasyona ve Avrupa’nın çok kültürlü yapısına çok kısa bir sürede somut katkı sağlanacak” dedi. AB’DEKİ TÜRK GÜCÜ Nüfus Türk vatandaşları 2.470.000 AB Vatandaşı Türkler 1.300.000 AB’deki Toplam Türk Nüfusu 3.770.000 Hane halkı Türk Hane Sayısı 944.000 Türk Mal sahipleri 180.000 Ekonomik Göstergeler Bir Türk hanesinin aylık ortalama geliri (Euro) 2.080 Bir Türk hanesinin yıllık ortalama geliri (Euro) 24.960 Türklerin hane halkı gelirlerinin yıllık toplamı (milyar Euro) 23.6 Toplam yıllık tasarruf (Milyar Euro) 4.5 Toplam yıllık harcama (Milyar Euro) 19.1 Kaynak: Türkiye Araştırmaları Merkezi

Günün Önemli Haberleri