Dava Diyarbakır'da, karar Ankara'da

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın KCK'ya yönelik operasyon ve tutuklamaların Ankara'da hükümetin planladığını  itiraf ettiğini öne sürdü.

Demirtaş, "Duruşmaya ilişkin kararların buradan çıkma ihtimali yok" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bazı milletvekilleriyle KCK/TM ana davasını izledi. Adliye çıkışınad gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş dava hakkındaki görüşlerini şu sözlerle açıkladı:

"Tahliye kararı çıkacaksa Ankara dan çıkacaktır. Anadilde savunma izni çıkacaksa, ceza çıkacaksa Ankara'dan çıkacaktır. Dolaysıyla buradaki duruşmalar göstermeliktir. Buradaki hakim ve savcılara da yazık oluyor. Hiçbir yetkileri yok yargılama bile yapamıyorlar. Yargı üzerinde büyük bir vesayet var. Bakanlar talimatvari bir şekilde konuşuyorlar emniyet, istibarat, medya aracığıyla yargıyı yönlendiriyor. AKP'nin emniyetteki örgütlenmesi yargıyı yönlendiriyor. Cemaatin yargıdaki yönlendirmesi adaleti yönlendiriyor, tüm bunlar Ankara'da olup bitiyor. Güvenlik kurulunda, bakanlar kurulunda tartışılıyor. Bu nedenle bu mahkeme binası olarak tanımladıgımız bina aslında içi boş bir bina. Gönül isterdi ki burada adil bir yargılama olsun, hızlı bir yargılama olsun, kim suçlu, kim güçlü ortaya çıksın.

3 YILDIR YARGILANAMADILAR

3 yıldır arkadaşlarımız kendilerini savunamıyor, idaanamenin okunması dışında hiçbir mesafe katedilmedi. 5 bine yakın arkadaşımız tutuklandı. Bugüne kadar bu hükümet operasyonları tutuklama operasyonları sadece Türkiye ye zarar verdi. BDP'ye zarar vermiş değil, Kürt halkına da zarar vermiş değil, mücadelemize de zarar vermiş değil, zerre kadar zarar vermiş değil"

BAKAN ŞAHİN'E TEPKİ

Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Beşir Atalay'ın demokratikleşme paketine yaptığı açıklamaların söz itibariyle pozitif mesajlar veridiğini söyledi. Arınç ve Atalay'ın söylediklerinin kendilerini ilgilendiren kısmı olmadığını söyleyen Demirtaş, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e tepki gösterdi

"İdris Naim Şahin'in yaptıklarıdır. Şu anda İdris Naim Şahin'in yaptıkları neyse hükümetin politikaları bizim açımızdan odur. Bizi bağlayan icracı bakan olan İçişleri Bakanı'nın yaptığı operasyonlardır. Biz ona göre bakarız, ona göre konuşuruz. Şuanki tabloya baktığımızda diğer bakanların söyledikleriyle bizim partimizin ismini her ağzına aldığında ağzını köpürterek konuşun bize kan kusan İçişleri Bakanı'nın aynı kabinede olduğunu unutmayalım. Böyle bir anlayış, böyle bir zihniyet ya aynı projelerin parçalarıdır ya da birbirilerinden haberi yok. İçişleri Bakanı'nın dün yaptığı açıklamayı bir okuyun bakalım. Birde Bülent Arınç ve Beşir Atalay'ın yaptığı açıklamaları okuyun. Bunlar ayrı kabinenin bakanları mı? Kusura bakmasınlar ama bu iş artık çocuk oyuncağı değil. Pratik somut adım, operasyonların durması, arkadaşlarımızın serbest kalması, bu siyasi soykırıma son verilmesi ve anayasada özgürlüklerin tanınması. Bu yapılmadığı müddetçe kim ağzı ile kuş bile tutsa, açılım da yapıyoruz dese, pakette açıyoruz dese, bizi inandıramaz.

Biz demokrasiden yana desteğimizi her zaman sunduk, sunmaya da devam ederiz. Zulme karşıda direniş ortaya koyduk, ortaya koymaya da devam ederiz. Kim özgürlükçü yaklaşır, demokrasi ve insan haklarına saygılı bir yaklaşımla parlementoya paket getirirse elbetteki biz bunu olumlu değerlendiririz. Ama bize karşı oyun oynanmaya çalışılıyor. Bunun farkındayız bizde direniş geliştiriyoruz mesele bundan ibarettir"

'YOL TEMİZLİĞİ LAZIM'

Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, şu günlerde anayasa görüşmeleri yaptıklarını ancak, Kürt siyasetçilerin içeride olduğu bir dönemde Kürtlerin demokratik bir anayasadan çok fazla bir beklentisi olmadığını söyledi. Türk, gerçekten demokratik, Kürtlerin tüm haklarının güvence altına alınacağı bir anayasa düşünülüyorsa, bugün 5 bin Kürt siyasetçinin içeride olmaması gerektiğini söyledi.