Dava açan emekliler kazanıyor!

Abone ol

SSK ve Bağ-Kur emekli maaşlarının yanlış hesaplanması ve eksik ödeme yapılmasına yönelik iddiaları Çalışma Bakanlığı hata yok diyerek ret etti.

İki gündür SSK ve Bağ-Kur Emekli Aylıkları konusundaki hatalar ile ilgili yaptığımız haberleri Çalışma Bakanlığı, dolambaçlı yoldan yalanlamış. Deniyor ki, 'Emekli ödemelerinde, bilgisay sistemleri dahil herhangi bir uygulama hatası bulunmamaktadır.' 'SSK'da prime esas kazanç tutarlarından, Bağ-Kur'da ise gelir cetvellerinden dolayı emekli sigortalıların aylıkları arasında farklılıklar meydana gelebilmektedir.' Görüldüğü üzere birinci parag-rafında Bilgisayar Sistemlerinde hata olmadığı belirtilip, ikinci parag-rafta emekli aylıkları arasında farklılıkların olduğu kabul edilmektedir. Bizim de dediğimiz bu bilgisayar kendi başına karar veren, kendisi program yapan bir alet değil, neyi programlarsınız size onu verecektir. Daha fazla süre, daha yüksek basamaktan prim ödeyen birisi ile daha az süre, daha düşük basamaktan prim ödeyene daha fazla aylık hesapla derseniz aynen hesaplar. SSK'nın ve Bağ-Kur'un bilgisayarlarına bu tür talimat verilmiş ve bu tür bir farklılık çıkıyor. 1999 da emekli olan ile 2003'de emekli olan eşit durumdaki iki sigortalı arasında 100 milyondan fazla fark varsa, bunun bir tek nedeni bulunamaz ama bahane yaratıcıları binlerce bahane yaratabilirler. 23 yıl en yüksek primi ödeyene en düşük emekli aylığını reva görenlerin ise bu emekliden daha az prim ödedikleri halde emekli aylıkları 1 milyardan başlıyor. Üstelik toplamda SSK'lı ve Bağ-Kur'lu memurdan iki kat daha fazla prim ödediği halde, üçte biri kadar emekli aylığı almaktadır. 2000 yılında daha önceki haberimiz de yalanlanmıştı ve dava açanlar kazandı. 2000 yılı Ocak ayı için verilmeyen TÜFE zamları olduğunu söylediğimizde de yalanlamışlardı. Olay şöyle gelişmişti 08.09.1999 tarihinde 4447 Sayılı Kanun ile işçi emeklilerinin emekli aylıklarına yapılacak zamların hesaplanma yöntemi değiştirildi. Bu değişikliğe göre, 1 Ocak 2000 gününden itibaren emekli aylıklarının bir önceki ayın tüketici fiyat endeksinde oluşan oran kadar artırılması sağlanacaktı. Bilindiği üzere işçi emeklileri emekli tahsis numaralarına göre ayın 19’undan itibaren aylık almaktadır. Sosyal Sigortalar Kurumu, 2000 yılı Ocak ayında bir önceki ayın tüketici fiyat endeksinde oluşan artış kadar aylıkları arttırmakla birlikte Ocak ayının 1'i ile emeklinin aylık aldığı güne kadar geçen sürenin farkının faizini işçi emeklilerine vermedi. Dönemin bakanı Yaşar Okuyan tarafından yalanlanan olay daha sonra mahkemelerce karara bağlanınca, SSK farkların bir kısmını ödemişti. Aynı hesaplama SSK'dan aylık alan dul ve yetimler için de hesaplanmadı. Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri ve Ankara Şube Başkanı Recep Orhan bu konuda SSK’ya karşı ilk dava açanlar arasındaydı. Recep Orhan gibi 5 ayrı kişinin daha bu konuda 5 aylık faiz konusunda açtığı pilot dava kazanılmış ve Yargıtay'ca onanmıştı. Şimdi ise geride kalan 29 aylık faize ilişkin davalar devam etmektedir. Davalar sonrasında her emekli başına 80-150 milyon TL. kazanılmış olması anlamına geliyor. Açılan davada yasal süreç 19 Kasım 2003 tarihinde Ankara 7. İş Mahkemesi'nde görüşüldü ve karar duruşması Aralık ayına bırakıldı. Binlerce bahane bulunabilir, bir tek neden gösterilemez Daha fazla süre prim ödeyen aleyhine aynı basamaktan emekli olan iki Bağ-Kur emeklisinin aylıkları arasındaki 100 milyon liraya bulan fark hakkında da binlerce bahane bulunabilir ama yine bir tek neden gösterilemez. 22 yıl boyunca tavandan (en yüksek prim tutarı) prim ödeyen bir SSK’lı ile 10 yıl tabandan (en düşük prim tutarı) prim ödeyen bir SSK'lının aynı emekli aylığı alması konusunda binlerce bahane üretilebilir ama bir tek neden gösterilemez. Bu konu kadar önemli olan bir başka konu da, TC Emekli Sandığı'ndan emekli olanlar ile SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olanlar arasında var olan emekli aylıkları miktarıdır. Parasal olarak daha fazla prim ödeyen SSK ve Bağ-Kur'lular karşısında daha az prim / kesenek ödeyen memurların daha fazla emekli aylığı alması konusunda da bahane bulunabilir ama neden gösterilemez. Nimet-Külfet dengesinin olmadığı bu Kurumlar arasında, TC Emekli Sandığı emeklileri avantajlı durumdalar. Asıl çözüm Emeklilik Sigortaları Kurumu Kanunu'nda 01. 04. 2000 ve sonrasında Bağ-Kur'dan, SSK'dan yaşlılık (emeklilik), malüllük veya ölüm (dul-yetim) aylığı bağlananlar ile 01. 04. 2000'den önce emekli olanlar arasında var olan adaletsiz ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olan aylıklar konusunda iki günden beri haberlerimiz yayınlanmaktadır. Gerek iki gündür verdiğimiz olaylar ve gerekse Kurumlar arasındaki norm ve standart farklılıklarının giderilmesi için henüz taslak halinde olan Emeklilik Sigortaları Kurumu Kanunu'nun bir an önce TBMM'den geçirilmesi gerekmekte ve SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı Kurumları'nın tek çatı altında birleşti-rilmesi şarttır. Bundan sonra ne yapılmalı? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Murat Başegioğlu'nun talimatları ile haberimizden sonra araştırma başlatılmış olup en kısa sürede bir sonuca varılacağı görünmüştü ama Nimet-Külfet dengesini gözetmeyen emekli aylıkları hesaplaması konusunda Çalışma Bakanlığı'nın en iyi çözümü getireceğine inanıyordum, aldıkları emekli aylıkları ile geçinmeye çalışan binlerce insanımıza eksik bağlanan aylıkların verileceğini ümit ediyordum. Bu nedenle emeklilerimizin bir süre beklemesini, Hükümet yetkililerinin bu konu ile ilgili yapacakları olumlu tavır olmaz ise bu kere hukuki gerekleri yerine getirerek mahkeme yoluna gitmelerini tavsiye edecektim. Çünkü, Kanunları çıkaran Devletin, vatandaşları ile mahkeme kapılarında olması ise hukuk devleti ilkesi ile asla bağdaşmayacak bir olaydır. Bu yüzden bugün Bağ - Kur emeklileri ile ilgili bir mahkeme dilekçesi örneğini AKŞAM gazetesinin internet sitesi aksam.com.tr adresinde yayınlıyorum. Kaynak: Akşam

Günün Önemli Haberleri