Darbeyi patates çuvallarıyla engellediler!
Abone olFETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine destek vermek için zırhlı araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola düşen askeri birliklerin önünü Roman vatandaşların kestiği ortaya çıktı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe
girişimine destek vermek amacıyla zırhlı araçlarla İstanbul'a
gitmek üzere yola düşen askeri birliklerin önünü, Roman
vatandaşların patates çuvalları, motosiklet ve araçlarını çekerek
kestiği ortaya çıktı.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında vatandaşların milli iradeye sahip çıkmak için gösterdiği kahramanlıklar, bir bir gündeme gelmeye devam ediyor.
Bunlardan biri de Kırklareli'nde yaşandı. Darbe girişimini haber alır almaz milli iradeye sahip çıkmak amacıyla sokağa çıkan çoğunluğunu Romanların oluşturduğu vatandaşlar, Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül ve Kaymakam Vekili Tarkan Keskin ile İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan bir grup askeri otoban gişelerinde durdurdu.
FETÖ'nun darbe girişimi kapsamında tutuklanan TSK'dan ihraç edilen Yarbay Latif Çiçek'in komutasındaki askeri araçların önüne motosiklet, patates çuvalı ve araçlarını koyan Roman vatandaşlar, askerin ilerlemesine müsaade etmedi.
Latif Çiçek'in, "Askerin silahı var, herkes açılsın"
şeklindeki sözlerine aldırış etmeyen Roman vatandaşlar, askeri
birliklerin ilerlemesine engel oldu. Roman vatandaşlar, Çiçek'in
gözaltına alınması sonrası, "Romanlar burada darbeciler nerede",
"Şehitler ölmez vatan bölünmez" şeklinde slogan
attı.
BEN DE ASKER OLMAYA HAZIRIM
Darbe girişimine destek vermek amacıyla yola düşen, askeri birliği otoban gişelerinde durduran vatandaşlar arasında bulunan 63 yaşındaki Nadide Çivi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, askeri araçları karşısında gördüğünde çok korktuğunu ancak hiç düşünmeden karşı geldiğini söyledi.
Bu vatanın kolay kazanılmadığını vurgulayan Çivi, darbe gecesi Türk milletinin ölümden döndüğünü kaydetti.
Sabaha kadar sokaklarda beklediklerini aktaran Çivi, "Asker olmaya ben de hazırım. Tanklara taşla, topaçla karşı gelirim. Vatan uğruna gerekirse ölürüm. Onlara taşla, sopayla var gücümle karşı durabilirim. Ne zaman isterseler hemen askere gidebilirim. Ben her şeye hazırım. Vatanım için ölürüm, yeter ki vatanım sağ olsun. Allah Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin." şeklinde konuştu.
Fatma Olcay, darbe girişimin yaşandığı gece kamyon kasalarında askeri birlik önüne giderek nöbet tuttuklarını anımsattı.
Darbe girişiminin ardından gözlerine uyku girmediğini aktaran Olcay, bu vatan için canlarını vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.
DARBECİ YARBAY TEHDİT ETTİ
Roman vatandaşlarından Soner Orgun, darbe girişimin yaşandığı gece tüylerinin diken diken olduğunu ifade ederek, şunları anlattı:
"Darbe girişimini, televizyondan öğrendik. Daha sonra mahallemizdeki Roman vatandaşlarıyla kahvehanede olayları takip etmeye başladık. Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Sokağa çıkın' çağrısı ile hemen mahallede örgütlendik. Yaklaşık bin kişilik Roman vatandaşlarıyla sokaklarda yürüyüş yaptık. Sabah namazı kıldığımız sırada, 'Askeriyeden tanklar çıktı, İstanbul istikametine gidiyor' denildiği an mahallemizdeki vatandaşlar, otomobiller kamyonu, motosikleti, bisikleti ile geldi. Roman vatandaşları olarak otoban girişine giderek, askeri araçları durdurduk. Her şey normale döndüğünde emniyet güçlerince dağılabileceğimiz söylendi ancak biz 'Tanklar buradan kaldırılmadan evlerimize dönmeyeceğiz.' dedik. Vatandaşların gözetimi altında askeri araçlar jandarma komutanlığına götürülene kadar bekledik.
Yarbay Çiçek, vatandaşları yolu açmaları için çok kez tehdit ederek, 'Sizi ezer geçerim' şeklinde söylemlerde bulundu. Yarbay bizim sloganlarımızdan etkilenerek, biraz kendini geri çekti. Daha sonra Yarbay 'Çekilmezseniz askere vur emri vereceğim.' dedi. Hatta askerlere dönerek, 'Silahları doldurun.' talimatı verdi. Cumhuriyet Başsavcımız Soner Gül, Yarbay Çiçek ile tartışmaya başladı. Ardından Yarbay silahına sarıldığı an, Başsavcımız eline vurarak silahını yere düşürdü. Darbeci Yarbay, polis ekiplerince gözaltına alındı. O gece Yarbay'ın gözü dönmüştü."
Erdinç Gürül ise yoldan geçen tüm büyük araçları durdurarak yardım istediğini ve araçların kışlaların önüne geçmelerini sağladığını ifade etti.