Darbeyi Kıvrıkoğlu ve Ateş önlemiş
Abone olGazeteci İrfan Ülkü'ye göre toplantıda Kıvrıkoğlu ve Atilla Ateş, karşıt görüş ile darbeyi önlemiş...
Gazeteci İrfan Ülkü’ye göre bu toplantıda 1. Ordu Komutanı
Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral Atilla
Ateş’in darbe karşıtı görüş sunması 13 Haziran’da yapılması
planlanan darbeyi önledi. Aksiyon Dergisi’nin bu haftaki sayısında
yer alan haberde gazeteci İrfan Ülkü 3 Haziran 1997 gecesi, dönemin
Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı’nın İzmir’de yaptığı
toplantıda Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Org. Atilla Ateş’in darbeye
karşı çıktığını belirtiyor. O gece 28 Şubat sürecinin bittiğini
ifade eden Ülkü, Yüksek Komuta Konseyi’nin içindeki anlaşmazlığın 3
Haziran gecesi ortaya çıktığını öne sürdü. Aynı gece 9.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in sabaha kadar bütün valileri tek
tek arayarak askeri birlikler hakkında bilgi aldığını belirten
Ülkü, 1. ve 3. Ordu komutanlarının darbeye destek vermemesinin ve
Tansu Çiller’in gönderdiği bilgiler doğrultusunda ABD’nin açıkça
tavır koymasının bu hareketi başlamadan bitirdiğini ifade ediyor.
Ülkü, 4 Haziran’da, darbe toplantısının sabahında komuta
kademesinin İzmir’den Antalya Karpuzkaldıran’daki kampa tatile
gitmesini de 28 Şubat sürecinin sonu olarak görüyor. Süleyman
Demirel gibi Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın da
darbeye karşı olduğunu söyleyen Ülkü, Kıvrıkoğlu ve Ateş
haricindeki kuvvet komutanlarının kararlılığının o toplantıya sebep
olduğunu belirtiyor. 28 Şubat sürecinin 12 Mart muhtırasını örnek
aldığını kaydeden İrfan Ülkü, Kıvrıkoğlu’yla Demirel’in
parlamentonun devam etmesi fakat bir ‘teknokratlar hükümeti’
kurulması konusunda anlaştıklarını dile getiriyor. İrfan Ülkü, 18
Haziran 1997’de dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ın istifasından
sonra Cumhurbaşkanı Demirel’in hükümeti kurma yetkisini Mesut
Yılmaz’a vermesinin orduyu şaşırttığını söylüyor. Demirel’in bu
şekilde içinde bulundukları belirsiz süreci bitirmek istediğini;
fakat en büyük hatasını yaptığını ileri süren Ülkü, Demirel’in
ikinci defa cumhurbaşkanı seçilememesini bu olaya bağlıyor. Ülkü,
28 Şubat sürecinin sona ermesiyle Türkiye’de askere dayalı
ulusalcılık ve milliyetçiliğin iflas ettiğini savunuyor.