Darbeyi açıklayan değil hazırlayan yargılansın

Meclis eski Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Türkiye'de darbeleri açıklayanların değil darbeyi hazırlayanların yargılanması gerektiğini söyledi.

Millete komplo belgesinde askeri yargının geçmişte olduğu gibi şimdi de koruyuculuk mantığıyla direndiğini dile getiren Elkatmış, bu durumun askeri yargıya olan güveni sarstığını belirtti. Jandarmanın iç güvenlikten elinin çektirilmesi gerektiğini vurgulayan Elkatmış, Şemdinli'de ortaya çıkan EMASYA protokolünün mutlak suretle iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.

Elkatmış, millete komplo belgesi ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nin hazırladığı belirtilen internet siteleri konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Albay Dursun Çiçek hakkında gerekli davanın açılması gerektiğini dile getiren Elkatmış, askeri savcılığın davayı açmadığı gibi herhangi bir şey de yapmadığını ifade etti.

Sivil yargı ile askeri yargı arasında bir çekişme olduğunu savunan Elkatmış, askeri yargı ile sivil yargının araştırması arasında fark olduğuna dikkat çekti. Askeri yargının "bunu kimler sızdırdı, nasıl sızdırdı" üzerinde durduğunu anlatan Elkatmış, "Hâlbuki bunu hazırlayanların 'niçin hazırladığı, neden hazırladığı'nın araştırılıp gerekli işlemlerin yapılması gerekiyor. Geçmiştede 28 Şubat döneminde de yine bir darbe hazırlığı yapılmıştı. Günü, tarihi belliydi. Kadir Sarmısak isimli emniyet istihbaratta çalışan biri, darbe planını alıp İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu'na veriyor. Ordan Başbakan ve Cumhurbaşkanına gidiyor. Deşifre oluyor. Bu darbe planını hazırlayanların yargılanması gerekirdi. Ordudan atılması gerekirken kim yargılandı; Kadir Sarmısak, Bülent Orakoğlu ve Hanifi Avcı. Bir de bunu basın toplantısıyla kamuoyuna duyuran Hasan Celal Güzel yargılandı. O tarihlerde andıçlar yayınlandı, hiçbir şey olmadı. Bugünde askeri yargı ısrarla direniyor. Askeri yargıya güven kalmıyor. Bir güvensizlik ortamı var." dedi.

"ANDIÇ KONUSUNDA YARGI GEREKENİ YAPMALI"

Geçmişten beri TSK'nın üst kademesinin bunu kendine görev edindiğini dile getiren Elkatmış, mahkeme zabıtlarının değiştirildiğine dair iddialar olduğunu hatırlatarak "Diyarbakır Cezaevi'nde incelemelerde bulunduğumda Şemdin Sakık 'bana böyle bir şey getirildi. Ben imzalamadım' dedi. Sonra o imzalamadığı için esas ifadesine ilaveler yapılmıştır. Maalesef bu ilaveleri yapanlara, andıç yapanlara hiçbir şey yapılmadı. Bu andıç konusunda yargının gerekeni yapması lazım. Geçmişte yapılmadı, inşallah şimdi yapılırda kimse buna bir daha teşebbüs etmez." diye konuştu.

TSK'NIN İÇ GÜVENLİKTEN ELİ ÇEKTİRİLMELİ

28 Şubat döneminde de andıçların yapıldığını, internet sitelerinin ise hayli hayli yapılmış olacağını anlatan Elkatmış, Milli Güvenlik Kurulu (MGK)'nda bu işleri yapacak bir birim olduğunu, daha sonra bu birimin yapılan bir değişiklikle lav edildiğini söyledi. "Güya lav edildi. Böyle bir birim olduğu da vakadır. Bu çıkan olaylarla o olduğu anlaşılıyor." diyen Elkatmış, askerin görevinin internet sitesi hazırlamak olmadığını belirtti.

Askerin ülke güvenliğiyle ilgili çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Elkatmış, "Kendi insanını andıçlamak, fişlemek askerin görevi değildir. Hele ihtilal yapmak hiç görevi değildir." şeklinde konuştu.
Türkiye'de fiili, post modern, e-muhtıra darbelerinin yaşandığını hatırlatan Elkatmış, bundan sonra ne tür darbelerle karşılaşılacağının bilinmediğini ifade etti.

"DARBELER YAPANIN YANINA KAR KALMAMALI"

"Darbeleri yapanın yanına kar kalmamalıdır." diyen Elkatmış, sözlerini şöyle tamamladı: "TSK yeniden yapılandırılmalı. İç güvenlikten çekilmesi gerekiyor. Hazırladığımız Susurluk Komisyonu raporlarında jandarmanın iç güvenlikten çekilmesine yönelik önerimiz de oldu. Aynı öneriyi Şemdinli raporunda da dile getirdik. EMASYA protokolüyle askere tüm yetkiler verilirse, yüzde 100'ünü kontrol etme imkânı sağlanırsa, tabi ki askerde bu gibi davranışlar içerisinde olur. EMASYA protokolü mutlak suretle iptal edilmesi gerekiyor. Şemdinli'de ortaya çıktı. Bu işi hazırlayanların görevden alınması lazım. Biz bir albayı dahi görevden alamadık. Herhangi bir kamu görevlisi de olsa asker-sivil, bunun görevden el çektirilmesi lazım. Savunma içerisine giriliyor. Ama bakıyoruz hanımının başı örtülü diye disiplinsizlik nedeniyle ordudan atılıyor. Peki, ne yapmış; andıç, darbe planları mı hazırlamış? Sadece hanımının başını örtmüş. Bunu disiplinsizlik sayıyor ama darbe planları hazırlayanlara hiçbir şey yapılmıyor. Yani bir kere bu anlayışın kabul edilmesi mümkün değil. Bu anlayışın ortadan kaldırılması gerekiyor."