Darbenin en genç şehidini arkadaşları anlattı

 Türkiye'ye en karanlık dönemlerinden birini yaşatan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), darbe girişimi sırasında şehit ettikleri ve darbe şehitlerinin en genci olarak kayda geçen 15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım ve arkadaşlarının hayat dolu hayallerini de toprağa gömdü.

Darbe girişiminin olduğu gece evinde oturmak yerine, tankların karşına dikilmek için yola çıkan ve başından aldığı kurşunla darbenin kayda geçen en genç şehidi olan Yıldırım'ın arkadaşları, beraber geçirdikleri zamanı ve kurdukları hayalleri AA'ya anlattı. 

İstanbul Bayrampaşa’da doğan ve türlü maddi zorluklar yaşamasına rağmen hayata asla küsmeyen Yıldırım, her zaman ailesi, arkadaşları ve çevresine canlılık ve mutluluk saçan umut ve mutluluk dolu bir hayat sürdü. 

Arkadaşlarının gönlüne taht kuran Halil İbrahim, en büyük tutkusu olan araba sevdasından hiçbir zaman vazgeçmedi. Bu uğurda galericide çalışmaya başlayan Yıldırım, arkadaşlarıyla her zaman ehliyet aldıktan sonra, şehir dışına çıkıp, uzun yolculuklar yapmanın hayalini kurdu. 

Ancak, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ), 15 Temmuz'daki darbe girişimi esnasında, milyonlarca insanın yanı sıra küçük Halil İbrahim'in de hayallerini bombaladı. Darbecilere karşı koymak için sokağa koşan Yıldırım, başına isabet eden kurşunla şehitler arasındaki yerini, "darbenin en genç şehidi" olarak aldı. 

"Uzun yolculuk yapmak en büyük hayalimizdi"

Halil İbrahim'in yaşıtı olan arkadaşı İhsan Altuntaşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, arkadaşını 4 yıldır tanıdığını ve çok güzel zaman geçirdiklerini söyledi.

Arkadaşının herkes tarafından çok sevildiğini dile getiren Altuntaşoğlu, "Çok iyi biriydi. Kimseyi üzmezdi. Kimseye kötülüğü olmamıştır. Onu sevmeyen tek bir kişi bile bulamazsınız. Hemen her gün beraberdik. Çok yakın 4 arkadaştık zaten. Her zaman beraberdik, beraber geziyorduk. Arkadaşımızdı evet ama bunun ötesinde kardeşimizdi. Arabaları çok seviyordu. Galericide çalışıyordu zaten. Sürekli hayal kurardık. Arabalarla şehir dışına çıkmak, günlerce uzun yolculuk yapmak en büyük hayalimizdi. Darbeciler bu hayallerimizi aldı. Kısmet değilmiş." dedi.  

 Altuntaşoğlu, olay günü de beraber olduklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"Onu en son olay günü gördüm. Mahallemizde oturuyorduk, çay içiyorduk. Saat gece 23.00 gibi olmuştu. Darbe olduğundan haberimiz yoktu. Evlerimize gittik. Darbe olayı çıktı. Halil'i aradım. 'Yürüyüşe gidiyorum' dedi. Vurulmadan 4-5 dakika önce de beni arayıp, 'geliyor musun?' diye sordu. Ben gidemedim. En son o zaman konuştuk. Ondan sonra da zaten şehit olduğu haberini aldık. Çok büyük bir kahramanlık gösterdi. Vatanı için gitti ve şehit oldu. Her yiğidin harcı değil şehit olmak."

"Onu sevmeyen tek kişi bulamazsınız"

Halil İbrahim Yıldırım'ın bir diğer arkadaşı Berkan Ceylan da mahalleye taşındıklarında ilk tanıştığı kişilerden birinin Halil İbrahim olduğunu ve arkadaşlıklarının kısa sürede ilerlediğini aktardı. 

Halil İbrahim'i herkesin çok sevdiğini belirten Ceylan, şunları söyledi:

"Çok iyi bir çocuktu. Her gün görüşüyorduk. Canımdı benim. Dolaşmayı, gezmeyi çok seviyordu. Her gün geziyorduk neredeyse. Onu sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Her zaman, 'Araba işiyle uğraşacağım' diyordu. En önemli tutkusuydu. Galericiydi. Arabaları çok seviyordu. Tüm gelecek planları da buna göreydi. Olay günü sabah gördüm. Konuştuk. Sonra da bu haberi aldık." 

"Cennete gitmesini istiyorum"

Mahallenin küçüklerinden 9 yaşındaki Halil Adıgüzel ise "Halil ağabeyi"ni çok sevdiğini kaydetti. 

Yıldırım'ın kardeşiyle arkadaş olduğunu dile getiren Adıgüzel, "Yan komşumuzdu. O bizi biz onu seviyorduk. Kardeşiyle geziyordu. İşten gelirken, giderken görüyordum. Arabayla bazen bizi gezdiriyordu. Çok seviyorduk onu. Çok üzgünüm. Keşke ölmeseydi ama şehit olduğu için üzüntüm biraz azalıyor. Halil ağabeyin cennete gitmesini, her istediğinin yapılmasını isterdim." ifadelerini kullandı.