Darbeci generalleri "FETÖ'nün abileri" saklamış

Abone ol

FETÖ'nün 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası açılan Donanma Komutanlığı davasında 13'ü firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 53'ü tutuklu, 13'ü firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi. İddianamede FETÖ'cü generalleri FETÖ'nün abilerinin organize ettiği ve darbe sonrası sakladıkları belirtildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde özel olarak yaptırılan 250 kişi kapasiteli salondaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve bazı yakınları katıldı.

Dün savunmasını yapan, Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen ve sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkıyönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde isminin karşısına, "aynı göreve devam" şeklinde ibare konulan tutuklu sanık eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Tuğamiral Gürel Kaynak'ın çapraz sorgusu yapıldı.

Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, Cumhuriyet Savcısı ve sanık avukatlarının sorularını cevaplayan Kaynak, örgütün haberleşme sistemi ByLock ve Eagle programı yüklenen tabletini 19 Temmuz 2016'da kırdığını söyledi.

Darbeci olarak suçlanmaktan korktuğunu ifade eden Kaynak, "Ben 15 Temmuz darbe girişimini öğrendikten sonra, bu yapıyla bir daha ilişki kurmayacağıma dair yemin etmiştim." ifadesini kullandı.

Sanık Kaynak, "mahrem abisi" olduğu iddia edilen Halil İbrahim Temel'den darbe öncesi ve sonrası emir almadığını ileri sürdü.

Kaynak'ın avukatı ise müvekkilinin darbeyle bir ilgisinin olmadığını, Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak için mahkemeye dilekçe verdiğini ve örgütün çökertilmesi için bildiği her şeyi anlattığını belirterek, tahliyesini talep etti.

MAHREM ABİLER YARDIM ETMİŞ

Darbeci amirallerle irtibatlarının bulunduğu, onları darbe toplantılarına götürdüğü ve kaçtıkları dönemde sakladığı, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" olduğu belirtilen şüpheliler, "Levent" kod isimli Emrah Çoban, "Mert" kod isimli Yakup Dalkılıç ve Mehmet Sarı savunma yaptı.

Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği ve aralarında sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkıyönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde bulunulduğu belirlenen eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın kendisine ait aracıyla kaçmasına yardım ettiği, kalacak yer sağladığı ve temel ihtiyaçlarını karşıladığı iddia edilen "mahrem abi" konumundaki Emrah Çoban, savunmasında suçsuz olduğunu savundu.

"ARACINA ALDIĞI OTOSTOPÇU AMİRALLERE KLİMA SATMAK İSTEMİŞ"

Darbe girişimini kabul etmediğini ve bunu yapanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini dile getiren Çoban, FETÖ'nün Donanma Komutanlığı'ndaki "mahrem abisi" olduğu ve amiralleri kaçırıp iş yerinde ve evinde sakladığı, İstanbul'a götürdüğü yönündeki suçlamaları reddetti.

Çoban, 9 Ağustos 2016'da İstanbul'a gitmek için İzmit'ten Kandıra otoyol gişelerine girdiği sırada, otomobilinin camına vuran bir kişinin araçlarının arıza yaptığını söylediğini ve İstanbul'a kadar götürmesini istediğini belirterek, "Ben de iyi niyetimle kabul ettim. O sırada 3 kişi aracıma bindi. Bu kişilerle giderken sohbet ettik. Bana inşaatta çalıştıklarını söylediler. Ben klima işi yapıyorum. Havaların sıcak olduğundan bahsettim. 'Belki klima satabilirim' diye düşündüm. Onların darbeci amiraller olduğunu sonradan öğrendim. Bu kişileri Sultanbeyli'de bıraktım. Daha sonra İstanbul'a devam ettim." şeklinde konuştu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, "İstanbul'a giderken, bu davanın 'mahrem abi' konumundaki diğer sanıkları Enver Kılıç, Ümit Kol, Oktay Aygün ve Mehmet Sarı'nın 4 araçla sizi yakından takip ettiği, PTS (Plaka Tanıma Sistemi) ile tespit edildi. Buna ne diyeceksin?" şeklindeki sorusuna Çoban, "Sadece arkadaşım olan Mehmet Sarı'nın da o akşam İstanbul'a gideceğini biliyordum. Diğer kişileri tanımıyorum. Tesadüfen peş peşe gitmiş olabiliriz." diye yanıtladı.

Tuğamiraller İmren, Ekici ve Bay'ın ifade ve savunmalarında, kendilerini evinde, iş yerinde saklayan ve İstanbul'a başka bir eve götüren kişinin kendisi olduğunu söylediklerinin hatırlatılması üzerine, sanık Çoban, "Amirallere emniyette psikolojik baskı yapmışlar. Polis, benimle ilgili bilgileri amirallere vermiş. Onlar da bu bilgilere dayanarak beni suçluyorlar. Kabul etmiyorum. Ben onların darbeci amiral olduğunu bilmiyordum. Yardım etmek için aracıma aldım." şeklinde konuştu.

Sanık Çoban'ın avukatı Ezel Engin, müvekkilinin darbe girişiminden sonra normal hayatına devam ettiğini, emniyetten klima arızası için çağırdıklarında gittiğini belirterek, "Müvekkilim darbeci olsa emniyete böyle rahat bir şekilde gitmezdi. Pasaportu ve vizesi de vardı. Yurt dışına kaçabilirdi. Ama suçsuz olduğu için yapmadı. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyoruz." diye konuştu.

DARBE TOPLANTISI İÇİN AMİRALLE İSTANBUL'A GİTMİŞ

Eski Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ile birlikte 11 Temmuz 2016'da eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın katıldığı darbe toplantısı için İstanbul'a gittiği belirlenen "Mert" kod isimli "mahrem abi" olduğu iddia edilen eski öğretmen Yakup Dalkılıç da hakkındaki iddiaları ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Eski Tuğamiraller Hayrettin İmren, Nazmi Ekici ve Gürel Kaynak'ın iddiaları nedeniyle tutuklandığını savunan Dalkılıç, "Bunlar darbe girişimine katıldığı, buhran içinde oldukları için bana iftira attılar. Suçlarını azaltmak ve kendilerini kurtarmak için darbeyle ilgisi olmayan kişileri suçluyorlar." şeklinde konuştu.

Sanık avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu belirterek, tahliyesini istedi.

Günün Önemli Haberleri