Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından eski astsubay Ekrem Benli, hedeflerindeki kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu teslim olduktan sonra karakolda öğrendiğini iddia etti. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın sanıkları arasında bulunan eski Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibi üyesi Ekrem Benli, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'ndaki duruşmada, mahkeme heyetince dinlendi. Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü gündüz mesai yaptıktan sonra eve gittiğini belirten Benli, aynı evde kaldığı arkadaşlarına gelen mesajla yeniden mesaiye çağrıldıklarını söyledi. Birliğe gidince depodan malzeme hazırlamalarının istendiğini ifade eden Benli, "Hazırlıkları yaparken Taner Binbaşı geldi ve bir terör örgütü liderine operasyon yapılacağını söyledi. Operasyonda bizim Özel Kuvvetler ekibine destek vereceğimizi anlattı. Tehlikeli bir görev olduğunu, isteyenin gelmeyebileceğini söyledi. Biz de terör operasyonu olduğunu duyunca heyecanla görevi kabul ettik." dedi. Benli, bir süre sonra eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in gelerek "TSK yönetime el koydu. Sıkı yönetim ilan edildi." dediğini aktardı. Helikopterle Marmaris'e ulaştıklarında kendisinin grubun en gerisinde olduğunu iddia eden Benli, 20-25 dakika sonra silah sesleri gelmeye başlayınca ilerlemediklerini ve dönüşe geçtiklerini savundu. Dönüşte sonradan polis olduğunu öğrendiği kişilerin yoğun ateşine maruz kaldıklarını öne süren Benli, kendisinin kimseye ateş etmediğini, arkadaşlarının da sadece havaya ateş açtığını iddia etti. Araziye çıktıklarında eski Binbaşı Şükrü Seymen'in ayrılmaları talimatı verdiğini anlatan Benli, bunun üzerine Yakup Özcan, Serkan Elçi ve kendisinin başka yöne gittiklerini kaydetti. Yiyecek bulmak için yanlarından ayrılan Elçi'nin bir daha geri gelmediğini söyleyen Benli, ifadesini şöyle sürdürdü: "Yakup Özcan ile bir arıcının barınağına girdik. Arıcı bizi gördü ve barınaktan çıkmazsak polise haber vereceğini söyledi. Biz de zaten teslim olmak istiyorduk. Polise haber vermesini istedik.16 Temmuz'da jandarmaya teslim olduk. Daha sonra götürüldüğümüz karakolda polisler, 'Neye bulaştığınızın farkında mısınız?' diye sorunca, olayın boyutunun büyüklüğünü ve hedefin Cumhurbaşkanı olduğunu öğrendim." Eski MAK ekibi üyesi astsubay kıdemli çavuş Erkan Çıkat da mahkeme heyetine savunmasını yaptı. 15 Temmuz günü gündüz mesai yaptıktan sonra eve gittiğini belirten Çıkat, çalışma arkadaşı Abdulhamit Gülerden'in telefonla kendisini arayarak göreve çağırdığını söyledi. Birliğe gidince depodan malzeme hazırlamalarının istendiğini ifade eden Çıkat, "Hazırlıkları yaparken Taner Binbaşı geldi ve bir terör örgütü liderine operasyon yapılacağını söyledi. Operasyonda bizim özel kuvvetler ekibine destek vereceğimizi anlattı. Daha sonra telefonlarımız toplatıldı. 6 saat kadar malzeme hazırlığı yaptık. Daha sonra Özel Kuvvetler ekibi de gelerek malzemelerini kuşandı." dedi. Çıkat, Taner Berber'in emriyle uçuş öncesi depodan helikopterdeki silah için 15 bin mermi aldıklarını ve bunu helikoptere yüklediklerini, helikopterdeki silahı da Selman Çankaya'nın kullandığını savundu. Kendisinin malzeme toplamaya başladığı sırada eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in gelerek, "TSK yönetime el koydu. Sıkı yönetim ilan edildi." şeklinde konuşma yaptığını döndüğünde arkadaşlarından öğrendiğini ifade eden Çıkat, bir süre sonra helikopterlere bindiklerini ve burada uzun süre beklediklerini kaydetti. Marmaris'e indiklerinde diğer ekibin kendilerinden önce ulaşarak yol boyu beklediğini anlatan Çıkat, "Otele girdiğimizde biz arka tarafta geri emniyeti aldık. Otelden birkaç sivil getirildi. Bir kişiye de ben kelepçe taktım ancak hakaret ya da kötü muamelede bulunmadım. Helikopterle tahliye olacağımız söylenince de bölgeyi terk ederken karşı taraftan gelen yoğun ateş altında kaldık ve bir otelin girişine sığındık." diye konuştu. Polislere ateş etmediği yönünde savunma yapan Çıkat, eski Binbaşı Şükrü Seymen'in de polislere ateş edilmemesi uyarısında bulunduğunu iddia etti. Arazide açlık ve susuzluk nedeniyle zorlandıklarını anlatan Çıkat, "Yemek bulmak için gruplara ayrıldık ancak Taner Binbaşı'nın rahatsızlanması nedeniyle fazla kaçamadık." dedi. "Teslim olmamamızın tek nedeni ise bölgede polislerle yaşanılan çatışmadan dolayı öldürüleceğimizi düşündük. Arazide bile yakalanıp infaz edilme korkusu yaşadım." şeklinde savunma yapan sanık Çıkat, "Birileri bizi Marmaris'e göndererek polislerle çatışmamızı istedi. Bunlar kim bilmek istiyorum. Bizi kandıran, oraya gönderen, görevi veren kim bulunsun." ifadesini kullandı. Askeriyeye vatan sevgisiyle katıldığını belirten Çıkat, "MAK ekibine de hayat kurtarmak için katıldım. Hayat kurtaramadan vatan haini, suikastçı olarak yargılanıyorum. Benim hayatım karardı. Böyle bir suçtan yargılanmak benim ve ailem için üzüntü verici. Tek suçum verilen emre itaat etmek." dedi. Çıkat, operasyon bölgesinde polis ekiplerinin kendilerine ateş etmeden önce "teslim olun" çağrısı yapmadığını öne sürerek böyle bir durum olsaydı kaçma ihtimallerinin olmayacağını savundu. FETÖ ile bir bağlantısının bulunmadığını savunan Çıkat, bugüne kadar örgütün hiçbir yapısında yer almadığını iddia etti. Duruşma, diğer sanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.