Darbe planının tartışılan paşası konuştu
Abone olBalyoz darbe planının eğitim semineri döneminde Genelkurmay Başkanı olan Org. Hilmi Özkök ilk defa konuştu. Özkök "Olanları görünce uykum kaçıyor" dedi
Balyoz Darbe Planı Eğitim Semineri'nin yapıldığı dönemin
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök hakkında çok şey söylendi. Darbe
planını onun deşifre ettiği ithamları bile yapıldı. Cemaatçilikle
suçlayan da oldu. Son günlerde yaşananları değerlendiren
Özkök,"Uykularım kaçıyor" dedi..
Hedefte duran Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi
Özkök, Balyoz Davası sürecinde alınan tutuklama kararları ve
sonrasındaki gelişmeleri Hürriyet gazetesine değerlendirdi. Hilmi
Özkök, “Bu yaşananlara tabii ki hassasiyet duyuyorum.
Memleketin bu halinde yaşananları, gerginlikleri gördükçe çok
üzülüyorum, uykularım kaçıyor” dedi.
Balyoz Davası’na konu olan 2003 Mart ayındaki İstanbul 1’inci
Ordu’daki seminer sırasında dönemin Genelkurmay Başkanı olan emekli
Orgeneral Hilmi Özkök, Balyoz Davası süresince 106’sı muvazzaf 163
subaya dair tutuklama kararı ve sonrasında yaşanan gelişmelerin
ardından Hürriyet’e konuştu. Emekli Orgeneral Özkök, bugüne dek
kendisine sorulan sorular üzerine yaptığı açıklamalarının yanlış
noktalara çekilmesinden aslında rahatsız. Hatta bu konuda süreçle
ilgili gelişmeler ve tutuklamalara dair kesinlikle yorum yapmak
istemedi. Ancak üzüntüsünü de samimi cümlelerle ifade etmekten
kaçınmadı. İşte Özkök’ün sözleri:
“Bu ülkeyle ilgili önemli konularda, sağduyulu olmamız gereken
meselelerde, artık hepimiz neredeyse bilincimizi kaybedip futbol
takımı tutar gibi taraf tutuyoruz. Yapmamız gereken iyiye iyi,
kötüye kötü demek. Doğru bildiğimizi söylemeye, kim ne der diye
düşünmeden devam etmek.
İYİ NİYETLE SÖYLEDİĞİM KÖTÜ NOKTALARA ÇEKİLDİ
Aslında Balyoz davasıyla ilgili yaşanan gelişmeler ve sonrasında
tutuklama kararıyla ilgili meselelere girmek istemiyorum. Bugüne
kadar iyi niyetle söylediğim birçok söz çok kötü niyetli noktalara
çekildi. Bugün baktığımızda aslında garp cephesinde yeni bir şey
yok. Yapmamız gereken ideal bir demokraside insan haklarına
hoşgörülü bir biçimde, birbirinin düşüncelerine saygılı şekilde,
birbirine katlanarak, en zor konuları bile tartışabilmek.
Şimdi Genelkurmay Başkanımızın veya görevdeki komutanlarımızın ben
ne yapması gerektiğini, alttan gelen taleplere nasıl davranması
icap ettiği üzerine bir şey söyleyemem. Bu takdir tamamen kendisine
ve komuta kademesine aittir. Doğrusunu onlar bilir.
BİZİM SON KULLANMA TARİHİMİZ GEÇTİ
Emekli komutanlar olarak biz görevimizi tamamladık, yani son
kullanma tarihimiz geçti. Ama bu yaşananlara tabii ki hassasiyet
duyuyorum. Memleketin bu halinde yaşananları, gerginlikleri
gördükçe çok üzülüyorum, uykularım kaçıyor. Üzülmemek elde mi? Bu
kadar meslektaşımızın, silah arkadaşımızın yaşadığı durumla ilgili
bir hassasiyetimizin olmaması mümkün mü? Olmazsa ayıp.
Medyaya bakıyorum, herkes süreçle ilgili bir şeyler söylüyor. Tabi
ki söylemek hakları olabilir ama ben eski bir Genelkurmay Başkanı
olarak, dönemin komutanı konumu itibariyle sürece saygısı olan bir
isim olarak konuşursam, yargıya o zaman etki etmiş olurum. Bu
nedenle ‘Aslında şöyle oldu, böyle oldu’ diyerek benim bu sürece
müdahalem olamaz.”