Darbe planı Erdoğanın danışmanına ait!
Abone olIslak imzalı orijinal belgeyi savcılığa gönderen subayın ihbar mektubu başka bir skandalı daha ortaya çıkardı.
Aylardır tartışılan ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın, ıslak
imzalı orijinalini bir ihbar mektubu ile savcılığa gönderen subayın
mektubu, başka bir skandalı daha ortaya çıkardı.
22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından dönemin Genelkurmay Başkanı
Büyükanıt'ın emri ile hazırlandığı iddia edilen "Bilgi Destek
Planı" dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Orgeneral Nusret
Taşdeler'in imzasını taşıyor. Bugün Gazetesi'nde yer alan
habere göre Taşdeler'in bu belgeyi hazırladığı
dönemde Başbakan Erdoğan'ın askeri danışmanı olması ise olayı bir
başka boyuta taşıyor.
Erdoğan'ın en yakınıydı
2009 Ağustos’unda 8 korgeneral arasından sıyrılarak orgeneralliğe
terfi eden
ASKERİ DANIŞMANI KİM BELİRLİYOR? |
Başbakan'ın askeri danışmanını Başbakanlık değil Genelkurmay
Başkanlığı belirliyor. Teamüllere göre korgeneral rütbesindeki Genelkurmay Harekat Başkanı, Başbakan'ın da askeri danışmanı oluyor. Nusret Taşdeler'den önce Erdoğan'ın askeri danışmanlığını yapan Bekir Kalyoncu da Genelkurmay Harekat Başkanı'ydı. Başbakan'ın askeri danışmanı ile rutin bir görüşme trafiği yok ancak Başbakan istediği zaman askeri danışmanından faydalanıyor. Nusret Taşdeler, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök döneminde boş bırakılan orgeneral kadrosuna atama yapılarak terfi ettirilmişti. |
ve Harp Akademileri Komutanı olan Taşdeler, Ağustos 2007-
Ağustos 2008 döneminde Başbakan Erdoğan'ın askeri danışmanı olarak
görev yaptı. Bu dönemde Başbakan Erdoğan'ın askeri konularda
Genelkurmay Başkanı'ndan sonra en çok yararlandığı isim olan
Taşdeler, 2007'deki tarihi Erdoğan-Bush görüşmesinde dönemin
Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun ile birlikte hazır
bulundu. Başbakan ABD Dışişleri Bakanı Rice ile görüşürken de
Taşdeler oradaydı.
Plan skandallarla dolu
Eylül 2007 tarihli beş sayfalık "Bilgi Destek Planı"nda 22 Temmuz
2007 seçimlerinin, Türkiye'nin ılımlı İslam'a dönüştürülmesi
gayretleri için milat olduğu iddia ediliyor. Başında "gizli", son
sayfasında "Genelkurmay Başkanı'nın emriyle" ibareleri bulunan
belgede, TSK'ya duyulan güvenin de azaldığı savunuluyor. Başbakan'a
yapılan bütün telkinlere rağmen Gül'ün cumhurbaşkanı seçildiğinin
ifade edildiği planda, DTP'nin ordu tarafından 'terörist' olarak
görüldüğü iddia ediliyor. Planda, şehit ailelerine verilen iftar
yemeklerinden bile rahatsızlık duyuluyor.
AKP bizi dinlemiyor
"AKP'nin TSK'nın temel konulardaki hassasiyetlerini hatta
itirazlarını dahi dikkate almadığı, kendi bildiği yolda yürümeye
devam ettiği görülmektedir" denilen planda, esas meselenin ılımlı
İslam olarak nitelendirilen yeni devlet düzeni içinde TSK'nın
kendisine nasıl bir yer bulabileceği ve burada nasıl barınabileceği
konusu olduğu ifade ediliyor.
CHP ile gözükmeyelim
Türbana gösterilecek tepkinin uzun vadede uygulanabilir tepki
olması gerektiği anlatılırken, "Gösterilecek tepkinin müteakip
girişimlerde elimizi bağlamayacak düzeyde kalması önem arz
etmektedir" deniyor. Planda TSK tarafından izlenecek politikanın,
CHP gibi siyasi partilerin politikası ile aynı gözükmemesi
gerektiği de vurgulanıyor.
KRİTİK DÖNEMDE ERDOĞAN’IN YANINDA
Nusret Taşdeler'in askeri danışman olarak görev yaptığı dönemde
hükümet, sınır ötesi operasyon için Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nden yetki aldı.
Tezkerenin kabul etilmesinden önce 7 Ekim 2007 tarihinde 13 asker
pusuya düşürülerek şehit edildi. Tezkerenin Meclis’ten geçmesinin
ardından hükümetin operasyon için kararsız kaldığı günlerde Dağlıca
Taburu'na yapılan saldırı ortalığı karıştırmış, 12 asker şehit
olmuştu. Şubat 2008'de yıllar sonra ilk kez Kuzey Irak'a sınır
ötesi operasyon gerçekleştirildi. Güneş Harekatı olarak
adlandırılan sınır ötesi harekatın plan ve koordinasyonundan
sorumlu isim de Nusret Taşdeler'den başkası değildi. Skandal Bilgi
Destek Planı'nı Ergenekon savcılarına gönderen subay, ordu içindeki
cuntanın Dağlıca ve Aktütün saldırılarında da parmağı olduğunu
iddia etmişti.
Taşdeler; 5 Kasım 2007'de Beyaz Saray'daki Bush görüşmesinde de Ankara'daki ABD Dışişleri Bakanı Rice ile görüşmede de Başbakan Erdoğan'la aynı masaya oturmuştu.