Darbe mağduru rektör iade-i itibar istedi
Abone ol12 Eylül darbesinde İstanbul Üniversitesi'ndeki akademisyenlik görevinden, 28 Şubat 1997'deki postmodern darbede ise Harran Üniversitesi rektörlüğünden alınan Prof. Dr. Servet Armağan iade-i itibar talebinde bulundu
TBMM'ye başvuran Armağan, iki darbe sürecinde de hukuka aykırı
olarak görevden alındığını belirterek, bütün haklarının iadesini
istedi.
Peş peşe açılan darbe soruşturmaları, özellikle 12 Eylül ve 28 Şubat'ın mağdur ettiği vatandaşları umutlandırdı. Mağdurların bir bölümü mahkemelere müdahillik başvurusunda bulunurken, bir kısmı mağduriyetlerini TBMM gündemine getiriyor. Ünlü anayasa hukukçularından Prof. Dr. Servet Armağan da darbecilerle ilgili hem suç duyurusunda bulundu hem de yıllar önce doktora tezine konu ettiği TBMM Dilekçe Komisyonu'na başvurdu. Başvurusunda, 12 Eylül darbesinin ardından 1983 yılında İstanbul Üniversitesi'ndeki görevinden alındığını belirten Armağan, geçen yıl Milli Savunma Bakanlığı'na, hak ihlali karşılığında kendisine tazminat ödenmesi talebinde bulunduğunu ancak kendisine "Bu talebin yerine getirilebilmesi için herhangi bir hukuki düzenleme mevcut değil. Yargı kararına bağlanmadıkça tazminat talebi karşılanamaz." cevabı verildiğini belirtti.
Armağan, başvuru dilekçesinde "Milli Savunma Bakanlığı'nın yazısında hukuki düzenleme yapılması için Başbakanlık Hukuk Müşavirliği'ne bilgi verildiği ifade ediliyor. Sanıyorum TBMM Dilekçe Komisyonu da aynı yönde bir karar almıştı ama şimdiye kadar ne mali haklarıma kavuşabildim ne de Başbakanlık tarafından hukuki durumumun ıslahı için hukuki bir düzenleme çalışması başlatıldığını duyabildim." görüşlerine yer verdi.
Prof. Dr. Armağan, 28 Şubat sürecinde de kurucusu olduğu Harran Üniversitesi rektörlüğü görevinden alınmıştı. YÖK'ün görevden alma kararında sadece maaş farklarına ait haklarının verilmesinin öngörüldüğü, ancak hakkı olan döner sermaye katkı payından bahsedilmediğini ve hukuka aykırı davranıldığını kaydeden Armağan, şunları kaydetti:
"Döner sermaye katkı payı alabilmek için bilfiil çalışma
şartı doğru olsa bile bu duruma YÖK'ün beni hukuka aykırı olarak
görevden alması sebep olmuştur. Yani kusuru idare, kusurunun
neticesini ve cezasını bana yükleyemez. O sürelerde beni
çalıştırmayan YÖK'tür. Kaldı ki hukuka aykırı bu karar da
Danıştay'ın kararı ile iptal edilmiştir."