Darbe imalı 'Montrö' bildirisi soruşturmasından bomba detaylar! Muvazzaf paşalarla ilgilisi ne
Abone olÖncülüğünü Ergenekon ve Balyoz davalarında hapis yatmış ve yargılanmış isimlerin çektiği 104 emekli amiralin imzaladığı skandal bildiriyle ilgili soruşturmada yeni detaylar ortaya çıktı. 14 imzacı emekli amiral gözaltına alınırken, Savcılık bildiriyle muvazzaf subaylar arasındaki bağlantıyı da mercek altına aldı.
Öncülüğünü Ergenekon ve Balyoz davalarında hapis yatmış ve
yargılanmış isimlerin çektiği 104 emekli amiral, Montrö Boğazlar
Sözleşmesi tartışmaları ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet
Sarı’nın "takke ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına
yansımasına ilişkin hükümete karşı darbe imaları içeren bir bildiri
yayınlamıştı. Ortalığı karıştıran darbe imalı, eski muhtıraları
çağrıştıran bildiri nedeniyle savcılık bugün düğmeye bastı ve
peş peşe gözaltılar yaşandı. O gözaltıların perde arkasıyla ilgili
yeni ayrıntılar ortaya çıktı.
İşte gözaltına alınan 10 emekli general...
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve Ali Sadi Ünsal gözaltına alındı. Bunun üzerine 10 emekli amiral evlerindeki aramanın ardından gözaltına alınarak Ankara'ya ötürüldü.
4 ismin 3 gün içinde ifadeye gitmeleri
istendi
Savcılık, bildiride imzası bulunan 4 şüphelinin ise adreslerindeki arama ve el koyma işlemlerinden sonra yaş durumları göz önüne alınarak gözaltına alınmaksızın 3 gün içerisinde Ankara Emniyet Müdürlüğüne müracaat etmeleri bildirildi. Bu isimler ise Fenerbahçe eski yöneticisi Atilla Kıyat ile Engin Baykal, Cemil Şükrü Bozoğlu ve Mustafa Özbey oldu.
6 emekli imzacı Vatan Caddesi'nde
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 10 şüpheliden 6'sı İstanbul'da yakalandı. Emekli amiraller Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç ve Türker Ertürk İstanbul'da gözaltına alınan isimler oldu. Şüphelilerin, Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri sürüyor.
Soruşturmayla ilgili flaş ayrıntılar ortaya çıktı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosundan sorumlu Başsavcıvekili Veysel Kaçmaz tarafından yürütülen soruşturmada, gözaltına alınan emekli amirallerin bildirinin hazırlanmasında, bildiride adı geçen diğer kişilere ulaştırılmasında ve imzalatılmasında rol oynadıkları tespit edildi.
Yurt dışında ve yurt içinde kimlerle bağlantıları var?
Gözaltına alınan şüphelilerin ev aramaları ve dijital materyallerinin incelemesinin devam ettiği öğrenilen soruşturmada, emekli amirallerin yurt içi ve yurt dışındaki bağlantılarının araştırıldığı kaydedildi.
Muvazzaf amirallerle bağlantı kurdular mı?
Soruşturmada, bildiriyi hazırlayan şüphelilerin görevde olan muvazzaf subaylarla irtibatı olup olmadığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı dışında diğer komutanlıklarla da irtibat kurulup kurulmadığı, başka kişilere imza için baskı yapılıp yapılmadığının araştırıldığı öğrenildi.
Bildirinin başlığı, dili, yayınlanma saatindeki ayrıntı
Bildirinin başlığı, kullanılan dil, yayınlanma saati ve kullanılan terimlerin daha önce yayınlanan muhtıralarla benzerlik gösterdiği belirlendi. Şüphelilerin ifadeleri ve dijital incelemelerin ardından soruşturmanın derinleştirileceği belirtildi.
BİLDİRİDE NELER VAR?
104 emekli amiralin tartışmalara yol açan bildirisinde özetle şu
ifadeler yer aldı:
* “Yüce Türk Milletine, son zamanlarda gerek Kanal İstanbul,
gerekse uluslararası antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö
Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır...
Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk
Boğazları’ndan geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye
İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik
haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan
büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş
ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi
yapan sözleşmedir.
* Montrö, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını
korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin
bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi’nin tartışma
konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü
söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz. Diğer
taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul
edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü
bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı
olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok
bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu
hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en
önemli ders; TSK’nın, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif
edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi
zaruretidir.
* Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına
çıkmış, Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme
çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde,
Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası
için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile
karşılaşabilecektir.”