Dans etmek zina mı değil mi?
Abone olKonya Sarnıç Camii İmamının düğünde dans ayakta zinadır vaazı Diyanet'i karıştırdı..
Konya"nın Meram ilçesindeki Alavadı Sarnıç Camii imamı Ali Osman
Türkmen"in cuma günkü vaazında, “Düğünlerde dans etmek yataktaki
zinanın ayakta yapılan şeklidir” sözlerinin cemaatten bir kişinin
şikayeti üzerine Konya Müftülüğü"ne inceleme yapıldı. Fetva"yı
yazan kişinin Konya Merkez Vaizi Ali Öge olduğu anlaşıldı. Diyanet
İşleri Başkanı Profösör Dr. Ali Bardakoğlu, NTVMSNBC"ye “Cami
hocasının ne dediğini bilmiyoruz. Fetvada uğultulu, müzikli, içkili
yerlerin yerine daha sakin yerler tavsiye ediliyor” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, “Konuyu
inceletiyorum. Konya Merkez Vaizi Ali Öğe"nin yazdığı metinde böyle
bir bilgi yok ama cami hocasının ne dediğini bilmiyorum.
Algılamalar da çok farklı olabiliyor. Fetvada uğultulu, müzikli,
içkili yerlerin yerine daha sakin yerler tavsiye ediliyor”
dedi.
Bardakoğlu ayrıca, "düğünlerde dans etmek, yataktaki zinanın ayakta
yapılan şeklidir" sözlerini tasvip etmediğini, konuyu incelettiğini
söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı"ndan NTVMSNBC"ye gönderilen fetvanın tam metni şöyle:
İSLAM"DA DÜĞÜN ADABI
30/06/2006
Muhterem Kardeşlerim!
Hiç şüphesiz insanların en mutlu oldukları günlerden biri de düğün
günleridir. Düğünlerle ilgili olarak üzerinde en fazla durulması
gerekli konuların başında da dinimizin belirlediği eğlence ve
şekilleri gelmektedir.
Bu tür eğlenceler bayram ve çocukların sünnetinde olduğu gibi,
sevinilecek bir olayın kutlanması ve sevinçlerin dine, geleneğe ve
örfe uygun bir şekilde ifa edilmesidir. Düğünlerde ise, bunun ilanı
ve toplumun çiftler arasındaki ilişkileri meşru görmesini sağlama
vardır.
Geçmişte, evlilik ve sünnet için yapılan düğünlerde bir takım
eğlenceler vardı. Canbazların gösterileri, musiki eşliğinde oynanan
oyunlar, cirit oyunları ziyafetler vs. Toplumsal değişmeyle
birlikte dini hassasiyetin de zayıflamasıyla düğünlerimizin de
şekli değişmeye başladı. O nezih eğlencelerin yerini, salonlarda
yapılan çoğu zaman da kulakları tırmalayan uğultulu müzikler
eşliğinde danslar ve çılgınlığa kadar uzanan eğlenceler aldı.
Düğünler içki içmek için bir vesile sayıldı.
Bunun karşısında da müzik ve eğlence karşıtı uzun sohbetler ve
mevlit içerikli düğünler oluştu.
Değerli Müslümanlar!
Cenab-ı Hak, Ahzap suresinin 21. ayetinde mealen: Şüphesiz,
Allah"ın Rasullü"nde sizin için Allah"a ve ahiret gününe kavuşmayı
uman, Allah"ı çok zikreden kimseler için güzel örnekler vardır"
bulunmaktadır.
Peygamberimizin uygulamalarına baktığımızda özetle şöyle
görebiliriz:
Her vesileyle Allah"a olan kulluğumuz hatırlanmalı ve yerine
getirilmeli, bu mutluluk için Rabbimize hamd (teşekkür)
edilmelidir.
Düğünlerde sevinç ve eğlenceler ölçülü bir şekilde izhan
edilmeli.
Davullarla, deflerle düğünler ilan edilmeli.
İmkanlar dahilinde düğün yemeği verilmeli, davet edilmeyen
yemeklere habersiz ve izinsiz gitmek suretiyle, düğün sahibini zor
durumda bırakmanın, dinen doğru olmadığını bilmeliyiz.
Ayrıca yoksulların, düşkünlerin ve kimsesizlerin çağrılmadığı
yemeklerin, en şerli yemekler olduğunu unutmamalıyız.
Gelin ve damat evliliği hazırlanmalı. Evlilikle ilgili dini ve örfi
bilgilerle çiftleri hayata daha hazır hale getirmeliyiz.
Dinimizin yasakladığı eğlence türlerinden uzak durulmalı; kendi
düğünümüz- eğlencemiz için, başkalarını rahatsız etmemeliyiz.
İnsanı ibadet ve taattan alıkoymayan, ona ahlak dışı yollar telkin
etmeyen ve rızkına zarar vermeyen eğlenceler mübağtır.
Özellikle eğlence ve magazin kültürünün popülaritesinin öneminin
azımsanmayacağı kadar revaçta olduğu günümüzde, eğlence kültürümüzü
İslami ölçülerde yenilemek ve korumak zorundayız.
Unutmamak gerekir ki, çocuklarımız yabancı eğlencelerle
eğlendiği ölçüde, kendi kültürüne yabancılaşmaya, oyununu oynadığı
kültürün insanı olmaya başlayacaktır. İnsanımızı eğlenmekten
tamamen vazgeçirmek yerine, milli ve dinen meşru sayılan
eğlenceleri seçmelerini tavsiye etmeliyiz.
Allah"a kulluğun gereği de budur.
ALİ ÖGE
Konya Merkez Vaizi